Dilruba vakası neye yaradı

Sonuç? Ne oldu yani? Neye yaradı bu 18 günlük tutukluluk macerası?

*

Hiçbir şeye yaramadı.

Ama şu tür net sonuçları oldu:

*

- Tutuklamayı asla gerektirmeyen bir vakanın tutuklamayla sonuçlanmasına neden oldu.

*

- Bir sokak röportajında cahil cahil konuşan birinin, Türkiye’de meşhur olmasına neden oldu.

*

- “Konuştu, tutuklandı” propagandasına eşsiz bir malzeme sunmuş oldu.

*

- Kınanacak, ayıplanacak kıytırık bir konuşma, “büyük bir düşünce” muamelesi görmüş oldu.

*

- Tutukluluk gereksiz bir mağduriyete yol açmış oldu.

*

- Hakaretamiz sözler söyleyen Dilruba adlı şahıs, bu sözlerinden dolayı utanmaya gerek duymamış oldu.

*

“Hiçbir işe yaramadı” dedim ama bu da pek doğru değil galiba.

Şöyle bir işe yaradı:

Hükümete durup dururken zarar verme işine yaradı.

NARİN KARAMSARLIĞI

DİYARBAKIR Bağlar’da kayboldu deniyor Narin için.

Bağlar, Diyarbakır’ın metropol ilçesi. Koskocaman bir yer.

Bağlar’da kaybolmadı Narin.

Narin’in kaybolduğu yer, 500 nüfuslu Bağlar’a bağlı küçücük bir köy.

*

Ne fark eder?

Çok şey fark eder.

*

Bağlar’da kaybolsaydı.

Karmaşık bir kent suçunun kurbanı olmuş olabilir diyebilirdik Narin için.

500 nüfuslu bir köyde meydana gelen bir olay için böyle diyemeyiz.

*

Narin’den gelecek haberin çıkacağı yeri tanımlıyorum:

Narin’i tanıyan, bilen dar bir çevreden çıkacak.

*

Allah’tan umut kesilmez ama dar bir çevrede bunca zamandır Narin’den hiçbir ipucu bulunamamış olması, beni hayli umutsuz kılıyor.

Yanılmayı çok ama çok isterim.

BU DÖRT SİYASETÇİDEN BİRLİK BERABERLİK ÇIKAR MI

ÖNCE dört siyasetçiye bakalım:

*

- MANSUR YAVAŞ: İstemiyor gibi görünüyor ama çok istediğini fazla da gizleyemiyor.

*

- EKREM İMAMOĞLU: En çok kendisinin hakkı olduğuna inanıyor. En sistemli çalışan o.

*

- KEMAL KILIÇDAROĞLU: Tek derdi yeniden başa geçmek. Tüm çırpınışının nedeni bu.

*

- ÖZGÜR ÖZEL: Bugün için “aday değilim” dedi ama yarın ne olacağı hiç belli olmaz.

*

Bu dört siyasetçiden birlik beraberlik çıkar mı?

*

Eğer bu siyasetçiler, siyaseti bir “kariyer” olarak değil de bir “dava” olarak görürlerse...

Çıkar, niye çıkmasın?

*

Ama şu da bir gerçek:

*

Bu dört siyasetçi de siyaseti bir kariyer mesleği olarak gördüklerine yönelik izlenim verdiler şu ana kadar.

“Davamız kazansın, gerisi önemli değil” yaklaşımı, bu dört siyasetçinin dördünde de pek yok gibi.

GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI’NIN BU PROJESİNE BAYILDIM

“VİZYON Kampı” diye bir proje başlatmış Bakanlık.

Üniversiteye giriş sınavında ilk 5 bine girenleri, “Gençlik Kampları”nda ağırlıyorlarmış.

*

Nasıl bir şeymiş kamplar diye şöyle bir baktım: Çok zarif, çok güzel, çok şık bir yapı tasarımıyla karşılaştım. Bayıldım. Hatta heves bile ettim.

*

Kamplarda ele alınacak içeriklere şöyle bir baktım: Bilim var, doğa var, spor var, gelecek algısı var, günlük hayatın incelikleri var, evrenin derinliklerine yolculuk var. Hepsini süper faydalı buldum.

*

Kampın amacına şöyle bir baktım: Başarılı gençleri farklı bakış açılarıyla buluşturmak ve tasarım odaklı düşünmelerini sağlamak gibi ulvi bir amaç gördüm.

*

Yaz döneminde 600 genç, bu kamplarda misafir edilmiş.

Başarının ödüllendirilmesi, gençlerin kendilerine destek olunduğunu bilmeleri ve devletin sıcak yüzünün gösterilmesi açısından... Yaşasın “Vizyon Kampları.”