Paylaş
Haşim Kılıç, Erdoğan’ı gözünün içine bakarak sert bir şekilde eleştirdi diye...
Sakın “Yaşasın, cumhurbaşkanı adayımızı bulduk” demeyin.
Çünkü...
Haşim Kılıç’tan size yâr olmaz.
*
Ey CHP’liler!
- Sizin gömlek, Haşim Kılıç’a dar gelir.
- Haşim Kılıç’ın sazı, sizin türkülerinize uymaz.
- Haşim Kılıç ile sizin aranızda iflah olmaz çelişkiler vardır.
- Haşim Kılıç sizden razı olmaz, siz de Haşim Kılıç’tan razı olmazsınız.
*
Pişman olursunuz.
“Elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik” dersiniz.
Geçinemezsiniz.
“Bir konuşmayla kandırdı bizi” dersiniz.
Uyum sağlayamazsınız.
“Keşke kendi adayımızı çıkarsaydık” dersiniz.
*
Çünkü Haşim Kılıç, cumhurbaşkanı olursa...
- Eski Türkiye’nin duyarlılıklarıyla davranıp iktidara kan kusturmaz.
- Laiklik ilkesini yanlış yorumlayarak kılık kıyafet zabıtalığına soyunmaz.
- Demokrasi dışı oyunların içine girerek sivil iktidara çelme takmaz.
- 1930’ların, 1940’ların Türkiye’sine özlem duymaz.
- Türkiye’yi özgür bir ülke haline getirecek yasal düzenlemelerin önünü kesmez.
- Bölünme paranoyalarına, irtica senaryolarına prim vermez.
- Yakın tarihin gaddarlıklarıyla yüzleşmekten kaçınmaz.
- “Sandık her şeydir” fikrine karşı çıkar ama bunu yaparken “sandık hiçbir şey değildir” fikrine kapılmaz.
*
Kısacası ey CHP’liler!
Haşim Kılıç’tan bir Ahmet Necdet Sezer çıkacağını sanıyorsanız.
Size düşen muazzam bir hayal kırıklığı olur.
Çünkü...
Haşim Kılıç’tan Ahmet Necdet Sezer çıkmaz.
Hatta daha da ilerisini söyleyeyim:
Ahmet Necdet Sezer neyi temsil ediyorsa...
Haşim Kılıç tam tersini temsil etmektedir.
*
Ey CHP’liler!
Eğer konuşmasını dinledikten sonra...
“Yaşasın! Cumhurbaşkanı adayımızı bulduk” diyerek Haşim Kılıç’ı düşünmeye başladıysanız.
Vazgeçin bu sevdadan.
Oyalanmayın bu sularda.
Gidin, Yılmaz Büyükerşen Hoca’yı falan yoklayın.
*
NOT: Yazıyı yazdıktan sonra Star gazetesinde Fehmi Koru’yu okudum. Yazdıklarıma benzer şeyler yazmış Fehmi Koru. “Aklın yolu bir” dedim. Ve gülümsedim.
Bu âdet yeni çıktı
ESKİDEN yoktu.
Yeni bir âdet çıktı.
İki aşamalı bir âdet:
- BİRİNCİ AŞAMA: Herhangi bir yetkili Başbakan Erdoğan’ın siyasi çizgisini eleştiriyor.
- İKİNCİ AŞAMA: Başbakan Erdoğan bunun üzerine çıkıp “Onun da kasedi var, onu da dinlemişler” diyor.
*
Böyle olmasının bir nedeni var:
Çünkü Başbakan Erdoğan, kasedi olmayan aklı başında herhangi bir kimsenin kendi özgür iradesiyle hükümeti eleştiremeyeceğini düşünüyor.
Bir ihtimal daha var: Erdoğan aday olmaz
GENEL kanaat şu:
Erdoğan Çankaya’ya aday olacak.
*
Bana sorarsanız...
Böyle olmayabilir.
*
Gelin, şunları alt alta koyalım:
- Erdoğan’ın “ters köşeye yatabilirsiniz” açıklaması...
- Abdullah Gül’ün Haşim Kılıç’a mesafe koyması...
- Erdoğan’ın AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayından söz ederken kendisi dışında bir isimden söz ediyor gibi davranması.
- Abdullah Gül’ün tartışmalı MİT Yasası’nı onaylaması...
*
Bütün bunlardan benim çıkardığım sonuç şu:
- Abdullah Gül AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı olabilir.
- Tayyip Erdoğan başbakanlığa devam edebilir.
*
Böyle bir ihtimal de var.
Yabana atılmasın lütfen.
‘Nuh’ filmine dair
İSLAM’ın Nuh Peygamber’e dair anlattıklarıyla Russel Crowe’un başrolde oynadığı “Nuh” filminin Nuh Peygamber’e dair anlattıkları arasında dağlar var.
*
Ancak yine de sinemasal açıdan bir değerlendirme yapabiliriz:
Film güzel başladı.
Ancak ikinci bölüm tam anlamıyla bir Samanyolu TV dizisi gibiydi.
*
Şimdi bu yorumun ardından...
Başbakan Erdoğan “Hazreti Nuh’u ne hale getirdiler! İşte bunlar hep paralel” falan demesin.
Hafazanallah... Hafazanallah...
Gör başına neler gelir
YILLARCA AK Parti çizgisinde sabit kalıp günün birinde azıcık eleştirel bir tutum alırsan...
Başına şunlar gelir:
- Burhan Kuzu “Bunun içine CHP’li kaçmış” der.
- Bekir Bozdağ “Darbeci oldu darbeci” der.
- Başbakan Erdoğan “Kasedi var” der.
- Bülent Arınç “Onun için ağlıyorum” der.
- İktidarın köşe yazarları “Zaten onu gözümüz hiç tutmamıştı” derler.
- Hep birlikte “Adam vesayetçi çıktı” derler.
- Hep birlikte “Vay bu da paralelmiş” derler.
Bir ülke nasıl batar
MONTESQUIEU abimiz şöyle demiş:
“Dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün kazandırdığı faydadan fazla olursa o ülke batar.”
*
NOT: Günümüz Türkiyesi açısından epey anlam taşıyan bu sözü, Radikal İki’de siyaset bilimci Hakkı Taş’ın yazısında gördüm. Meraklısı için söylüyorum: Yazı da gayet iyi bir yazıydı.
Paylaş