Paylaş
Ekrem İmamoğlu’nun kişisel cazibesinin payı... ÇOK FAZLADIR.
İmamoğlu’nun yeni söylemlerinin payı... EPEY VARDIR.
İmamoğlu’nun mücadeleci kişiliğinin payı... BİR HAYLİDİR.
İttifak stratejisiyle HDP oylarının alınmasının payı... ÇOK AMA ÇOKTUR.
İktidar yıpranmasının payı... İHMAL EDİLEMEZ.
İktidar cephesindeki dağınıklığın payı... TABİİ Kİ VARDIR.
CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’nun payı... ASLA YABANA ATILAMAZ.
CHP örgütünün özverili çabasının payı... SANILDIĞINDAN FAZLADIR.
İmamoğlu’nun kampanyasını yönetenlerin payı... MUTLAKA BÜYÜKTÜR.
Başarı, işte bütün bunların birleşmesiyle ortaya çıkmıştır.
Durum böyle olduğu halde...
İmamoğlu’nun kampanya sorumlusu Necati Özkan, kaleme aldığı ‘Kahramanın Yolculuğu’ adlı kitapla...
Başarıyı büyük ölçüde kendi şirketinin yürüttüğü kampanyaya ciro etmiş.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da bu ciro edişe sert biçimde itiraz etmiş.
*
Yekten hüküm veriyorum: Canan Kaftancıoğlu sonsuz haklıdır.
Kampanya şirketleri, belki Amerika’daki seçimlerde temel belirleyici olabilirler ama burası Amerika gibi bir yer değil ki!
BİR BÜYÜK EFSANEDİR KARTAL ANADOLU İMAM-HATİP
BÜYÜK şairimiz İsmet Özel, bir şiirinde “İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır” der.
İşte tam da bu yüzden...
Bazıları Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi için sadece ve sadece “Bilal Erdoğan’ın mezun olduğu okul” derler ve geçerler.
*
Oysa azıcık bilmek isteseler, azıcık tanımak isteseler, azıcık kulak kesilseler bilecekler ki...
Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi, “Bilal Erdoğan’ın mezun olduğu okul” cümlesine indirgenecek bir okul değildir.
*
Bir efsanedir Kartal Anadolu İmam-Hatip...
Üniversite sınavlarında önemli dereceler elde etmiştir bu okul.
Süper afili edebiyat dergileri çıkarmıştır bu okul.
“Hür fikrin kalesi” olarak nam salmıştır bu okul.
Öğrencilerine Rusça, Çince, Farsça ve Fransızca gibi dilleri de öğrenme imkânı sunmaktadır bu okul.
Muhafazakâr kesimin “Galatasaray Lisesi” olarak ün yapmıştır bu okul.
Kurulduğu günden bu yana en büyük rağbeti görmüştür bu okul.
Kısacası...
Devletin ve milletin katkılarıyla ortaya çıkmış yüz akı bir eğitim yuvasıdır Kartal Anadolu İmam-Hatip...
İştirakleriyle birlikte 60 bine yakın çalışanı olan Türk Hava Yolları’nda 78 yöneticinin Kartal Anadolu İmam-Hatip mezunu olmasını yadırgayan zihniyet, ne yazık ki Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi’yle ilgili en küçük bir bilgiye bile sahip değil.
Çünkü Kartal Anadolu İmam-Hatip, bu zihniyetin kulak kesildiği dünyaya ait bir okul değil.
*
Oysa Türk Hava Yolları’nda 78 üst düzey yönetici, mesela Galatasaray Lisesi mezunu olsaydı...
Kartal Anadolu İmam-Hatip’i yadırgayan zihniyet...
“Türk Hava Yolları liyakatli kadroların ellerinde uçuyor maşallah” diye manşet atacaktı.
*
Tek bir dünyaya değil, bütün dünyalara kulak kesilmeyi öğrenmeyi başardığımız an, bu tür sorunları geride bıraktığımız an olacaktır.
Nedense ben her şeye rağmen biraz umutlu gibiyim.
ALTAN-ILICAK OLAYIYLA İLGİLİ BİR ÖNERİM VAR
HAPİS yatmış, yargılanmış, cezasını almış ve tahliye olmuş kişilerin üzerine...
Bir türlü soğumayan yüreklerle...
Bir türlü bitmeyen kin ve nefretle...
Bir türlü kapanmayan eski defterlerle...
Bir türlü yatışmayan öfkeyle...
Bir türlü dinmeyen intikam duygularıyla...
Gitmekten vazgeçelim.
OSMAN KAVALA
EREN Erdem çıktı... Ahmet Altan tahliye oldu... Nazlı Ilıcak hapisten çıktı...
Sıra niye bir türlü Osman Kavala’ya gelmiyor, anlamış değilim.
Üstelik Osman Kavala’ya yönelik şu ana kadar elle tutulur, somut, ikna edici bir suçlama bile ortaya konamamışken.
KALKMAYIN EY EHLİ İMAN!
İSTANBUL Kâğıthane’de bir Süleymancı yurdu yıkılmış. Niye? Süleymancı yurdu olduğundan dolayı mı? Hayır, alakası yok.
Yapılan zemin etütlerinde ve beton incelemelerinde binanın depreme dayanaksız olduğu tespit edilmiş, konu mahkemeye taşınmış, itirazlar edilmiş, bütün süreçler geçilmiş ve yıkım gerçekleşmiş.
Olayın hemen ardından... Süleymancı denilen grup, “Kalkın ey ehli iman! Müslümanların yurdu yıkılıyor” falan diye ayağa kalkmış durumdalar.
*
Ben de diyorum ki:
Kalkmayın ey ehli iman! Çünkü kalktığınız andan itibaren... Denetimsiz faaliyet yürüttükleri yurtlarda gariban çocuklar yangınlarda can veriyor. Kalkmayın! Ne olur kalkmayın.
BERKİN ELVAN, YASİN BÖRÜ, EREN BÜLBÜL
BELKİ dikkatlerden kaçmış olabilir. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin büyük kongresinde...
“Madımak da bizim acımız, Roboski de bizim acımız, Başbağlar da bizim acımız... Berkin Elvan da bizimdir, Yasin Börü de bizimdir, Eren Bülbül de bizimdir” dedi.
*
Acıların, katliamların, hatta çocuk ölülerinin bile yarıştırıldığı bir ortamda önemli bir mesajdı. Teşekkürler Temel Reis!
BİR ZAMANLAR BİZ
Şarkı listeleri verip kaset doldurturduk.
“Herıld yani” diye espri yapardık.
Sanki Matrix filmindeymişiz gibi Nokia 8110’u şırak diye kaydırırdık.
Arabesk dinlediğimizi saklardık.
Videocudan kaset falan kiralardık.
Sadece bizim sınıfın “Hababam Sınıfı” gibi olduğunu zannederdik.
Modemden gelen sesi, ulvi bir ses gibi dinlerdik.
Kart atardık yahu kart.
Pijama, terlik, televizyon üçlüsüne PTT derdik.
Walkman diye bir alete gözümüz gibi bakardık.
Vatkalı montlar giyerdik.
Attilâ İlhan’a öykünüp bere takardık.
Paylaş