Can Dündar, çakma Napolyon’a asker yazıldı

“Şu üniversiteyi bitirdi”, “Şu okulda okudu”, “Felsefe tahsili yaptı”, “Şurada staj yaptı” falan diye...

Ballandırmış da ballandırmış Macron’u.

*

O Macron ki...

- Türkiye’nin Ege ve Akdeniz’de denize adım atamayacak hale gelmesi için çırpınıp duruyor.

- Mavi vatanımıza resmen ve alenen göz dikmiş, düşmanlık üstüne düşmanlık yapıp duruyor.

- Haksız ve hakkaniyetsiz Yunan tezlerine en ateşli biçimde destek verip, Yunanistan’ı arkalayıp duruyor.

- Avrupa Birliği’ni Türkiye’ye karşı örgütlemek için elinden gelenin fazlasını yapıp duruyor.

- Türkiye’de iktidarıyla muhalefetiyle herkesin büyük öfkesini ve tepkisini çekip duruyor.

*

İşte bu Macron’a yanlamış durumda Can Dündar.

*

Tayyip Erdoğan karşıtlığının adamı getirip bıraktığı yere bakar mısın?

*

Adam resmen çakma Napolyon’un çakma askeri olmuş.

*

Keşke Merkel’in askerliğinde sebat etseydi...

Hiç değilse Merkel’in bir sağduyusu var.


NE BOŞ BİR TARTIŞMA

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu...

- “Atatürk” demiyormuş, onun yerine “Mustafa Kemal” diyormuş.

- Oysa “Atatürk” demeliymiş.

- “Mustafa Kemal” demesi hiç yakışık almıyormuş.

- “Mustafa Kemal”i İslamcılar ve sosyalistler diyormuş.

*

Ciddi ciddi bunları yazan, ciddi ciddi bunları tartışan, ciddi ciddi bunları mesele edenler var.

*

Eğer benim de boş işler ayıracak vaktim olsaydı...

Bu tartışmaya...

“Mustafa’cıyım... Kemal’ciyim... Atatürkçüyüm...” diye mütevazı bir katkı sunardım.


12 EYLÜL’ÜN SOLU EZMESİ

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın 12 Eylül’le ilgili yaptığı şu saptamaya lütfen dikkat:

*

“12 Eylül sol grupları, sert bir şekilde tasfiye etti. Buradan da PKK çıktı.”

*

Tartışılması gereken bir tez bu...

Özellikle solcular tarafından tartışılması gereken bir tez.

*

Fakat 12 Eylül, solu öyle bir ezdi ki...

Bunu tartışacak sol bile kalmadı ortalıkta.


KUM FIRTINASI FİLMİ

ANKARA Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’da yaşanan kum fırtınası dolayısıyla, kedisiyle “Mad Max” filmini izlemiş.

Benim kum fırtınası filmim ise başka...

*

Ben, kum fırtınası aşkına kedim Sekter’le “Görevimiz Tehlike”nin “Ghost Protocol” bölümünü izledim.

*

Filmin Dubai’deki kum fırtınası bölümü, Ankara’da ortaya çıkan kum fırtınasını çok daha fazla yaşatıyordu.

Mansur Başkan’a ve kedisine tavsiye ederim.


TARİKAT SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR

- Twitter’dan evliyalık yapılamayacağını düşünürsen...

- Bu devirde Yunus gibi bir adamın olmadığını görürsen...

- YouTube ile zikrin bir arada olmayacağını varsayarsan...

- Tarikatın Instagram hesabı olmasını yadırgarsan...

- Bütün ulu kişilerin geçmişte kaldıklarını fark edersen...

- Tarikatlar ve şirketleri konusunda biraz kafayı çalıştırırsan...

- Cinciliğin, büyücülüğün tarikatla ilintisi olmadığını kavrarsan...

- Kadın vücuduna dua yazan adamın pis bir şarlatan olduğunu bilirsen...

Tarikat sorunu şak diye çözülür.

FAYDA YERİNE ZARAR

HABERLER akıyor önümden:

Falanca bina Diyanet’e tahsis edildi... Falanca yer Diyanet’e tahsis edildi... Falan diye...

*

İddialı bir şey söyleyeceğim:

*

Diyanet’e tahsis edilen her bina...

Diyanet’e fayda yerine...

Zarar vermektedir.


EN NEFRETLİK TİP

SAĞDA solda görüyorum:

Maske takmadığı için polis tarafından uyarıldıklarında...

Etrafı velveleye veren tipler var.

*

Şu yeryüzünde en nefretlik tip kim derseniz.

İşte bu tiplerdir derim.


PERİŞAN ETTİN BENİ BELÇİM BİLGİN

HÜRRİYET Pazar’da Hakan Gence’nin Belçim Bilgin’le yaptığı röportaj vardı.

*

Röportajın bir yerinde Belçim Bilgin şöyle diyor:

*

“Biri sende öyle bir iz bırakır ve gider ki hayatının aşkı tartışmasına noktayı koyar. Biri çıkar ve benin devrimi olur. Ve aşk senin devrimin olursa, hayatının aşkı içindedir.”

*

Pazar gününden beri bu anlamsız lakırdılar beynimin içinde gezinmekte.

“Aşk senin devrimin olursa, hayatının aşkı içindedir” falan deyip duruyorum.

*

Yaktın, perişan ettin beni Belçim Bilgin.