Bu memlekette tarafsızlık, yandaşlık özgürlük falan

AK Parti, muhafazakârlar, imam hatipler falan söz konusu olduğunda...

Kafa göz demeyip bel altı bel üstü her türlü vurursan...

“ACAYİP TARAFSIZ” oluyorsun bu memlekette.

*

Buna mukabil...

Mesela CHP’ye, onun adaylarına, onun çizgisine, onun hayat görüşüne falan...

Alabildiğine şefkatle dopdolu bir fiske bile vurursan...

“ACAYİP TARAFLI” oluyorsun bu memlekette.

*

YANDAŞLIK

İktidar partisine, iktidara destek veren kesimlere, iktidar çevresine en küçük bir prim bile verirsen...

“KESİN YANDAŞ” olarak isimlendirilirsin bu memlekette.

*

Buna mukabil...

Muhalefet partisine, muhalefet partisinin adayına şarkılar söylersen, destanlar yazarsan, taklalar atarsan hatta profesyonel ilişkiye geçersen bile...

“YANDAŞ” kelimesi, hiçbir aklın hiçbir ucundan geçmiyor bu memlekette.

*

ÖZGÜRLÜK

Kadınların mini etek giyme hakkını savunursan, içki içenin hakkını korursan, seküler hayatla ilgili her türlü kısıtlamaya karşı çıkarsan...

Bu yaptığına “ÖZGÜRLÜK SAVUNMASI” adı verilir bu memlekette...

*

Buna mukabil...

“İsteyen çarşaf giyer, sana ne be” dersen... “İsteyen sarık sarar, sana ne oluyor” dersen... “İsteyen çocuğuna din eğitimi verdirir, sen ne karışıyorsun” dersen...

Asla ve kat’a bu yaptığın “ÖZGÜRLÜK SAVUNMASI” olmuyor, olamıyor bu memlekette.

ENDERUN TERAVİHİ

ENDERUN teravihi, bize musikimizin piri sayılan Itri’den miras kalan güzel bir geleneğimizdir.

*

Itri, şu yedi makamla düzenlemiştir bu teravihi:

1- Hicaz. 2- Uşşak. 3- Neva. 4- Hüseyni. 5- Bestenigâr. 6- Eviç. 7- Acemaşiran.

*

Bu geleneğin 2019 yılında yeniden canlandırılmasına tam destek verecektim ki...

Şu iki şeye fena halde takıldım:

BİR: Teravihte yapılan siyasi propaganda konuşmaları...

İKİ: Protokol ile halk arasına yerleştirilen paravanlar...

BENİM ŞARKIM

“HER zaman yalnız yürüyeceksin” diye bir şarkı var mı?

Eğer varsa...

O şarkı, benim şarkımdır.

EFENDİME SÖYLEYEYİM

ESKİ tabirler arasında yer alıp da hiç sevmediğim, hiç ısınamadığım, hiç kullanmadığım bir tabir varsa...

O da “Efendime söyleyeyim” tabiridir.

*

Bütün eski tabirlerin dilimizden kaybolmamasını dilerken...

Hiyerarşiye fazlasıyla meraklı “Efendime söyleyeyim” tabirinin...

Dilimizden hızla kaybolmasını şiddetle arzu etmekteyim.

KONSTANTİNAPOL

“İSTANBUL”, “İslambol”, “Konstantinapol” tartışmasını görünce...

Aklıma şu geldi:

*

Rivayet odur ki...

İstanbul fethedilirken...

Bizans’ın papazları...

Ayasofya’da...

“Meleklerin cinsiyeti var mıdır, yok mudur” tartışması yapıyorlarmış.
 

İSTANBUL EVLATLARINA İMKÂN VERMİYOR

AHMET Hamdi Tanpınar der ki:

“Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olma imkânı vermiyor.”

Ben, Tanpınar’ın bu sözünün kapsamını biraz daraltıyorum ve diyorum ki:

“İstanbul evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olma imkânı vermiyor.”