Bize bir isim ver Oral Ağabey

*

Diyor ki:
-Silah sesine hasret olanlar var.
-Barıştan mutsuz olanlar var.
-50 kişi ölünce zil takıp oynayanlar var.
-Çözüm yeniden devreye girince depresyona girenler var.

*

Oral Çalışlar’ın yazısını dikkatle okudum:
Yazıda...
-Bir isim yok.
-Bir kesim yok.
-Bir yazı yok.
-Bir yazıdan alınmış bir c
ümle yok.
-Bir somut gözlem yok.
-Bir somut kanıt yok.

*

Peki ne var?
Sadece ve sadece “bazıları böyle düşünüyor” cümlesi
var, o kadar.

*

Buradan kendisine sesleniyorum:
Oral Ağabey...
Kimdir bu “savaş çıksın / fıstık gibi olsun” diye el ovuşturan kesimler? Kimdir bu yamyamlar, psikopatlar, manyaklar?
Bize bir isim ver Oral Ağabey! Bize bir küçük kanıt sun, bir cümle sun, bir tanıklık sun, bir ima sun.
Sun da bilelim...
Kimmiş bu “Kan... Kan... Kan...” diye inleyen vampirler.

Forbes listesi

FORBES dergisi, her yıl yaptığı gibi yine “dünyanın en güçlüleri” listesi yayınladı.

*

Listede Putin var, Obama var, Merkel var, Sisi var, Netanyahu var, Hamaney var, hatta hatta IŞİD’in lideri Bağdadi bile var.
Ancak Recep Tayyip Erdoğan yok.

*

Bu durumdan yola çıkılarak...
“Hani nerede bizim dünya lideri” falan deniliyor.

*

Ben bu türden listelere oldum olası mesafeliyim.
Tayyip Erdoğan, bu tür listelerin en tepesinde yer aldığında “işte dünya lideri” demedim ki...
Listede yer almadığında da “hani nerede bizim dünya lideri” falan diyerek laf sokayım.

Fareler ve gemiler

MEŞHURDUR.
“Batan gemiyi önce fareler terk eder” denir.

*

Ben bilmiyordum, Sedat Ergin’den öğrendim.
Şair Ece Ayhan’ın “Zambaklı Padişah” adlı şiirinde şöyle bir dize varmış:
“Gerçeklikte, gemiler terk etmektedir fareleri”.

*

Buldum, açtım, okudum söz konusu şiiri...
Moralim düzeldi.

Hadi hep beraber ‘Üç İstanbul’u okuyalım

Mithat Cemal Kuntay’ın “Üç İstanbul”unu okuyorum bugünlerde.

*

Bu romanda...
-Abdülhamid’in sıkı rejimi var.
-Jurnalciler var.
-Bohem yazarlar var.
-Özenti tipler var.
-Saraylar ve paşalar var.
-Aşk var, entrika var, aldatma var.
-Otoriteye isyan var.
-Meşrutiyet devrimi var.
-İttihat ve Terakki var.
-İttihatçıların yozlaşması var.
-Yüz yıl öncesinin siyasal kavgaları var.
-İlginç kadınlar var.
-İstanbul’un değişik halleri var.

*

Dahası...
Abartılı benzetmeler, sert metaforlar, keskin yargılar, lafı esirgememeler var.

*

Ve hepsinden önemlisi şu:
Romanda olup bitenler, bugün olup bitenlere fena halde benziyor.

*

Sabahattin Ali’nin o enfes “Kürk Mantolu Madonna” adlı kitabını yeniden popüler kılanlara sesleniyorum:
Lütfen şu “Üç İstanbul” adlı romanın da elinden tutunuz.
Tutunuz da Ümmet-i Muhammed eskilerden çok müthiş bir romana daha kavuşsun.

Çok tuttum bu sloganı

YARATICI slogan bulmak konusunda hiçbir taraftar grubu, Beşiktaş taraftarını geçebilemez.

*

O meşhur “Pascal bizi diskoya götür” sloganını Demba Ba için değiştirmişler.
Ve ortaya şu slogan çıkmış:
“Demba Ba bizi cumaya götür”.

*

Bazı Beşiktaşlılar ise sosyal medyada Demba Ba’ya şöyle sesleniyorlar:
“Tarikat kur müridin olalım”.

*

Süper! Muhteşem! Yahşi! Uzma!

Kısırdöngü

-İsrail çocuk öldürecek / Bizimkiler bağıracak.
-İsrail Gazze’yi saldıracak / Bizimkiler ateşli nutuklar söyleyecek.
-İsrail, Mescid-i Aksa’yı kirletecek / Bizimkiler ağlayacak.

*

Soruyorum:
Yeni Türkiye’nin yeni kısırdöngüsü bu mu olacak?

Kitap Fuarı’na gitmek için 7 neden

-BİR: Kitap okuyan insan güzel insandır... Güzel insanların arasında olmak için.

*

-İKİ: Şu hayatta en güzel kuyruk, yazarların imza kuyruğudur... Yazarlara kitap imzalatmak için.

*

-ÜÇ: Yeni çıkmış akıllı telefon heyecanına bin basar yeni çıkmış bir kitabın heyecanı... Yeni kitaplarla buluşmak için.

*

-DÖRT: Sinemada bin yıllık rehberimizdir Atilla Dorsay... Fuarın onur yazarı Atilla Dorsay’ı selamlamak için.

*

-BEŞ: Dünyanın en güzel parfümünden bin kat daha güzeldir bir kitabın kokusu... Kitapları koklamak için.

*

-ALTI: Tadına doyulmaz alınan kitapları birer birer gözden geçirmek... Sırf bunun için.

*

-YEDİ: Bir destandır Nuri Pakdil... Dünya gözüyle Nuri Pakdil’i görmek için.