Biz Heybeli’de bir gün haber toplantısı yaptık

Dün sabah saatlerinde Kabataş’ta buluştuk ve deniz taksiye doluştuk.

*

Deniz taksiyle bol çalkantılı denizde yol alırken öyle bir türbülans oluştu ki... Yetmiş sekiz kuşaktır Bozok Yaylası’nın dışına adım atmamış bir sülalenin çocuğu olarak beni deniz tuttu.



*

Fakat çok fena tuttu deniz beni:

Midem bulandı, gözüm karardı, perişan oldum.



*

Beraber yola çıktığımız arkadaşlara şöyle bir baktım: Sanki hepsi Sadun Boro’nun torunuymuş gibi rahatlıktan kırılıyorlardı.

“Hepinizin mi anneannesi/babaannesi Girit’ten geldi? Ne oluyor kardeşim? Aranızda yok mu Çankırılı/Çorumlu/Sivaslı?” falan diye bin sitem ettim.

*

Nihayet kara göründü.

Karaya ayak bastığımızda neredeyse toprağı öpecektim.



*

Heybeliada’da kısa bir ada turunun ardından Gencay Cafe’ye konuşlandık. Kocaman bir toplantı masası oluşturduk. Telefonlarımızı, bilgisayarlarımızı masaya yerleştirdik.

Hürriyet haber toplantılarını “Teams” üzerinden yapmaya alışmışız, yüz yüze toplantıya uyum sağlamakta azıcık zorluk yaşadık.

*

Sayfalar çizildi. Haberler dağıldı. Gündem oluşturuldu. Tartışmalar yapıldı. Manşet belirlendi.



Sonra herkes belirlenen yol haritasına göre çalışmalara başladı.

*

Benimse aklımda o meşhur şarkı vardı.



Hani “Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık” diye başlayan şarkı.

*

Bu yazıyı yazarken kulaklıkla o şarkıyı dinliyorum.



Şarkıda geçen “Saz seslerinin sahile aksettiği o demler, ah o demler” sözlerini şöyle değiştirmekten kendimi alamadım:

“Bilgisayar tıkırtısının sahile aksettiği o demler, ah o demler.”

İSTİŞARELERİN BAŞLATILMASINA...

ALTILI Masa’nın son toplantısından şöyle bir cümle çıktı:

*

“Genel başkanlar arasında ortak cumhurbaşkanının tespiti ile ilgili istişarelerin başlatılmasına karar verilmiştir.”

*

Bu cümle var ya bu cümle...

Tek başına şöyle şeyler çağrıştırmakta:

*

- Uzay çağında kaplumbağa yavaşlığı...

- Hoşgeldin sevgili bürokrasi.

- Umalım ki seçimden önce adayı belirlesinler.

ALTILI MASA KARŞITI PROPAGANDA İÇİN MUAZZAM BİR MALZEME

MALZEMEYİ veren isim: Ahmet Davutoğlu.

*

Şöyle demiş:



*

“Genel başkanlar, doğrudan karar süreçlerinin içinde imza yetkisine sahip olarak bulunacak. Her stratejik kararda cumhurbaşkanı kadar imza yetkisine sahip olacaklar.”

*

Cumhur İttifakı’nın seçim kampanyası açısından nasıl da bulunmaz bir malzeme bu.

*

Al bu malzemeyi... Afiş yap.

Al bu malzemeyi... Kampanya filmi yap.

Al bu malzemeyi... Üstüne destan yaz.

*

Çünkü bu malzeme bize diyor ki...

Eğer Millet İttifakı’nın adayı kazanırsa...

Bir cumhurbaşkanı olmayacak.

Tam yedi cumhurbaşkanı olacak.

*

Bir mahallenin bile iki muhtarla yönetilemeyeceğini bilmiyor mu bunlar?