Paylaş
Yazıyı baştan sona dikkatlice okudum.
Yazıda bir zihniyet analizi yapılıyordu.
Ve CHP’lilerin demokrat olamayacağı sonucuna varılıyordu.
*
Hangi gerekçeye dayandırılırsa dayandırılsın...
Bu tür genellemelerden oldum olası hiç hoşlanmamışımdır.
*
Tıpkı “Sağcılardan sanatçı olmaz” ya da “Dindarlar bilim yapamaz” türü genellemelerden hiç hoşlanmadığım gibi.
*
Ayrıca “CHP’liler” dediğiniz anda...
Öyle muazzam bir genelleme yapıyorsunuz ki...
Sonuçta haksızlık yapmanız kaçınılmaz oluyor.
*
Öyle CHP’liler vardır ki...
Gerçekten süper demokrat insanlardır.
*
Ve yine öyle CHP’liler vardır ki...
Bugün bile “başörtüsü” denildiğinde yüzlerini buruşturmaktadırlar.
*
Yani tek bir CHP’li tipolojisi yok ki.
Tıpkı tek bir sağcı, tek bir dindar tipolojisi olmadığı gibi.
*
Bir de şu var:
CHP’nin kurumsal yönetiminde yer alan isimlerden birinin söylediği bir cümleden yola çıkarak...
CHP’ye oy veren milyonlarla ilgili hükümler vermek de insaflı bir yaklaşım olarak görülemez.
*
Fuat Bol’u severim.
Çelebi adamdır.
Ama Hürriyet gibi çeşitli partilere oy vermiş okurları bulunan bir halk gazetesinde herhangi bir siyasi partiye oy veren herkesi, bir genellemeye kurban etmesine şiddetle itirazım var.
*
Hürriyet açısından olaya baktığımda ise ilkem apaçıktır:
*
Fuat Bol o yazıyı yazar, ben de bu yazıyı yazarım.
Demokrat olmak...
Her iki yazının da bu gazetede yayınlanabilmesinden geçer.
BUNLAR REHABİLİTE EDİLEMEZLER
HALK TV’ye başörtülü bir tartışmacı çıkmış.
Öyle hükümet yanlısı tezleri dile getiren bir tartışmacı da değil ha!
*
Fakat buna rağmen Halk TV hinterlandından birtakım kişiler, “Vay efendim, nasıl çıkar” falan diye velveleye veriyorlar ortalığı.
*
Öyle bir tahammülsüzlük ki resmen yobazlık düzeyinde.
*
Farklı fikirler çıksın, birbiriyle tartışsın, o a desin, bu b desin... Yok, yok! İstemiyorlar böyle olmasını.
Kurmuşlar yankı odalarını, aykırı bir tek sese bile tahammülsüzler. Ne aykırı sesi! Kendilerine aykırı gelen tiplere bile tepkililer.
*
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini ve partisini rehabilite etmeye çalışıyor ama bu tiplerin rehabilitasyona gelir bir tarafları kalmamış durumda.
BENDEVİ NE DEMEK?
TESK Başkanı Bendevi Palandöken, temel gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde 1’e inmesi gerektiğini söylemiş.
*
Ama durun bir dakika! Ben Bendevi Bey’in demeçlerini okurken “Bendevi ne demek? Kim koymuş bu adı?” sorularına odaklanıyorum sürekli. Bu yüzden söylediklerine kendimi veremiyorum.
*
Hürriyet Ankara İstihbarat Şefi Hacer Boyacıoğlu, Bendevi Bey’e bu soruları sordu. Aldığı cevaba göre olay şu:
*
Bendevi, Farsça’da “azat edilmiş, yükselen kul” demekmiş. Babaannesi koymuş bu ismi. Palandöken soyadının da bir hikâyesi varmış. Bendevi Bey’in dedesi, 1914’te süvari yarbaymış. Erzurum dağlarının eteğinde Palandöken’de iki amcasıyla birlikte ölmüş. Bu nedenle kendilerine Palandöken soyadı verilmiş.
*
Hah! İşte şimdi demeçlerine yoğunlaşabilirim Bendevi Bey’in.
YARAMAZLIK YAPAN SURİYELİLER
ŞÖYLE bir gelenek oluştu:
*
Sosyal medyada densizlik yapan, yaramazlık yapan, ev sahibi ülkeye dil uzatan Suriyeliler, anında sınır dışı ediliyorlar.
*
“Çok adil bir ceza” diyor ve sahneden çekiliyorum.
YASADIŞI ETKİNLİĞİYLE BİR VİRÜS YAKLAŞMAKTA
SON günlerde işittiğim cümleler hep şöyle:
*
“Ben korona oldum”, “Babam korona”, “Ben de kervana katıldım”, “Bizi de buldu hain virüs” falan...
*
Bunları işittikçe tedirgin oluyorum ve Ahmet Kaya’nın “Başım Belada” şarkısını mırıldanıyorum:
*
“Neylersin ki çember daralmakta / Şimdilik hoşça kal yaban çiçeğim / Yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta.”
BRAVO AYKUT HOCA!
HÜRRİYET muhabiri Musa Kesler, Aykut Hoca’ya hatırlatmış:
*
“Sizi Uğur Şahin ve Özlem Türeci ile mukayese edenler oluyor.”
*
Aykut Hoca’nın cevabı, bir hakkaniyet ve alçakgönüllülük abidesi gibi:
*
“Biz onlarla gurur duyuyoruz. Avrupa’daki milyonlarca Türk için de gurur vesilesi oldular. Bu açıdan ayrı bir kıymetleri var. Bizim yaptığımız TURKOVAC’ın, Türkiye şartlarında ve gerçeklerinde değerlendirildiğinde aynı büyüklükte bir başarı olduğunu düşünüyorum. Ama bu iki durum, bire bir karşılaştırılacak işler değil.”
Paylaş