Bayramda neler konuştuk

STAND-UP’ÇILAR: Şu sıralar stand-up’ta büyük bir yükseliş var ya... Bayram muhabbetlerimizde bu konuyu masaya yatırdık. Yeni nesil stand-up’çıların hangisinin daha komik olduğu tartışması yaptık. Cep telefonundan biraz Deniz Göktaş, biraz Salih Tıraş, biraz Cüneyt Nergis izledik. Üçünü de çok komik bulduk.

Haberin Devamı

- HAVA DURUMU: Adana’dan telefon geldi. Adana’da hava sıcaklığı bir ara 54 dereceye kadar çıkmış. Adana’daki Afrikalılar, “Bizim Afrika, Adana’dan daha serin” diyorlarmış. Dünyadaki en serin yerler nereler diye bir muhabbet açtık. Kopenhag, Hamburg, Oslo ilk üçümüz oldu.

*

- ESKİ BAYRAMLAR: Muhabbetler sırasında birisi “eski bayramlar” geyiği açtı. Hep birlikte “hop” dedik. Bu kadar klişe bir konuya santim geçit vermedik. Bugünün bayramlarının da çok güzel olduğunu söyledik. “Eski bayramlar” geyiği açan arkadaş, konuyu açtığına bin pişman oldu.

*

- SİYASET: Önceki bayramların değişmez konusuydu siyaset. Siyaset dışında hiçbir şey konuşulmazdı. Seçimlerden öyle yorulmuşuz ki bu bayram ne zaman siyasi bir konu açılsa açıldığı gibi kapandı. En tartışmalı siyasi konulara bile yüz veren çıkmadı aramızda.

*

Haberin Devamı

- KÜLTÜR SANAT: Sinemada artık büyük hikâyelerin anlatılmadığı tezi ortaya atıldı. Tartışma büyüdü. Şiirin bittiğine dair bir iddia dile getirildi. İşler neredeyse çirkinleşecekti. Tiyatronun ömrünü tamamlayıp tamamlamadığı konusu açıldı. Az kalsın kavga çıkacaktı.

*

- KURBAN / BALIK: Kurban bayramında kavurma yemek yerine balık yemenin dini hükmü konusunda ateşli bir tartışma yaptık. Dini konulardan çaktığını iddia eden bir arkadaş, “Helale yakın mekruhtur” dedi. Hepimiz bu arkadaşın üzerine gittik. Helaldir dedik ve fetvasını hiç benimsemedik.

ADALAR HALKI İSTEMİYOR

Adalar halkı, minibüsten bile büyük araçların ilçede seferlere başlamasına isyan ediyor.

İstemiyorlar bu azman minibüsleri.

İETT ise ısrarla, inatla, uzlaşmaz biçimde bu azman minibüsleri Adalar sokaklarına sürdü.

*

Adalar’ın kendine özgü bir yapısı, doğası, tarihi, kültürü, sosyal özellikleri var.

İETT’nin buna hiç saygısı olmadığı ortaya çıktı.

Hiç değilse ahalinin taleplerine ve arzusuna saygılı olsa.

Bayramda neler konuştuk

TÜCCAR AVUKAT ERSAN ŞEN

Herkesin savunmaya hakkı vardır.

Amenna!

*

Avukat, savunduklarıyla özdeşleştirilemez.

Şüphesiz!

*

Haberin Devamı

Fakat avukatlar ile tüccarlar arasında bir fark da olmalıdır.

*

Eskiden terzilerin kapısında “tüccar terzi” yazardı.

Şartlarda anlaşırsak olur” diyerek Eylem Tok ve oğlunu savunabileceğini söyleyen Ersan Şen, yazıhanesinin kapısına “tüccar avukat” yazarsa...

Diğer avukatlardan farkını ortaya koymuş olur.

Bayramda neler konuştuk

ERDOĞAN İLE BAHÇELİ

Karşılıklı mesajlarını dikkatlice okuyunca...

Çıkardığım sonuç şudur:

*

Erdoğan, Bahçeli’den sonsuz memnun.

Bahçeli, Erdoğan’ı apayrı bir yerde tutuyor.

*

Her iki lider de...

Birbirlerine karşı aşırı dikkatli. Birbirlerine karşı müthiş saygılı. Birbirlerine karşı muazzam bir itimat içinde.

*

Yani sorunu iki liderin dışında kalan alanlarda aramakta büyük fayda var.

Haberin Devamı

Bayramda neler konuştuk

MEHMET ALİ ERBİL’İN ‘TURNİKE’Sİ

Mehmet Ali Erbil, Kanal D’de “Turnike” isimli program yapıyor artık.

*

Tutarsa ve tutturursa...

- Mehmet Ali Erbil muhteşem bir durulma yaşar.

- 90’lara duyulan özlemin gerçek boyutları ortaya çıkar.

- Erbil’in yaşsızlığı tescil edilmiş olur.

- “Ailenin yaramaz çocuğu Erbil”in yerini “Ailenin yaramaz dayısı Erbil” alır.

Bayramda neler konuştuk

TARKAN VE ÇETİN ALTAN

Tarkan’ın yeni albümünü dinleyince şöyle dedim:

*

“Büyük patlamasını gerçekleştirmiş sanatçılar, maalesef yeniden büyük bir patlama gerçekleştiremiyorlar.”

*

Tarkan’ı aşamayan bir Tarkan albümü olmuş yeni albüm.

Bir iki şarkısı güzel. Geri kalanı Tarkan çapında bir sanatçı için vasat.

*

Tarkan’ın toplumsal ve siyasal konulara ilgisinin devam ettiğinin işaretleri var yeni albümde.

Haberin Devamı

Bir şarkısının adı: “Enseyi karartmayın.

*

Fakat bu da yeni değil maalesef.

Türkiye’nin çok eski günlerinde Çetin Altan, ülkenin içinde bulunduğu devasa sorunlarını yazdığı yazılarını hep “enseyi karartmayın” diye bitirirdi.

Tarkan’dan daha yeni, daha özgün, daha güncel, daha yaratıcı çıkışlar beklenirdi.

Bayramda neler konuştuk

ARİFE GÜNÜ GALATAPORT

Epeydir asosyal takılıyordum. Arife günü orucu bozdum.

Ve Galataport’a gittim.

*

Kim ne derse desin:

Ben Galataport’un İstanbul’a acayip yakıştığını düşünüyorum.

*

Manzarası muhteşem.

Janjanlı mekânları dillere destan.

Sahili tam bir yürüyüş yolu.

İstanbul Modern’i şahane.

Ünlü markaların mağazaları albenili.

*

Bir zamanlar Nişantaşı’nın Frankie diye meşhur bir mekânı vardı.

Haberin Devamı

Frankie, artık Galataport’lu olmuş.

Yeni terasında bir akşam geçirdik.

Anlatmak istemiyorum. Çünkü anlatılmaz yaşanır.

Yazarın Tüm Yazıları