Başkan adaylarına karşılıksız taktikler

EKREM İMAMOĞLU’NA TAKTİKLER

Sessiz ve derinden gitmeniz iyi... Alttan almanız şahane... Herkesi kucaklama azminiz göz yaşartıcı... Fakat sakın “Seçimi aldık, götürüyoruz” türü gazlamalara fazla gelmeyin... Bu duyguya kapıldığınız ve bu duyguyla hareket etmeye başladığınız andan itibaren karşı tarafı konsolide edersiniz... Aman ha aman!

MEHMET ÖZHASEKİ’YE TAKTİKLER

İki rakibiniz var: BİR: Anketler... İKİ: Her köşede fısıldanan o meşhur “İstanbul rahat ama Ankara’da sıkıntı var” cümlesi... Anketlerle nasıl çarpışırsınız, nasıl hesaplaşırsınız bilmiyorum ama “Ankara’da sıkıntı var” algısına karşı çok büyük bir kampanya düzenlemeniz gerekiyor. Hem de bayağı sıkı bir kampanya! 

MANSUR YAVAŞ’A TAKTİKLER

Bir aday, önde olduğuna sonsuz inanıyorsa... Yapması gereken şey: Fazla dikkat çekmeden, büyük ataklara soyunmadan, radikal çıkışlar yapmadan, keskin hareketlere başvurmadan... Sessiz ve derinden ilerlemek... Eğer önde olduğunuza inanıyorsanız... Sizin de yapmanız gereken tek şey bu!

NİHAT ZEYBEKCİ’YE TAKTİKLER

Şarabın gazabından korkmayarak, spor montlar giyerek, kültürel alanda sevgi pıtırcığı mesajlar vererek... İzmir’de çok fazla bir yol kat etmeniz pek mümkün değil. Burada yenerler sizi... Buradan derhal çıkın! Hükümet ile uyumlu bir belediyenin İzmir’e sağlayacağı avantajlar... İşte buraya girin ve buradan asla çıkmayın!

TUNÇ SOYER’E TAKTİKLER

İzmir’in çeperlerine doğru açılın... İzmir’in yoksul kesimleriyle iç içe olun... Muhafazakâr İzmir’i keşfe çıkın... Cami dernekleriyle bir araya gelin... Sabah namazına gidenlerle sohbet edin... Kısacası zaten alıp götürdüğünüz alanlarda değil, azıcık eksik olduğunuz alanlarda dolaşın.

BAŞKAN ADAYLARINA KARŞILIKSIZ TAKTİKLER

BİR: Lokanta ne kadar salaşsa... Nohutlu pilav o kadar lezizdir.

İKİ: Müge Anlı programlarında katil... Ya emmi oğludur ya da dayı kızıdır.

ÜÇ: Her seçimde hep aynı kısır döngü işler: Umut, seçim, hüsran... Umut, seçim, hüsran...

DÖRT: Her gün aynı yere vuran yazılar yazarsan... Arkanda muhakkak bir cemaatin olur. 

BEŞ: CHP olmasa... İktidar çatacak yer bulamaz.
 

FERİT ŞAHENK’LE ALIYOR/SATIYOR

ÖNCEDEN...

Ferit Şahenk’le ilgili haberler hep şöyleydi:

“Aldı... Alıyor... Alacak...”

*

Bugünlerde...

Ferit Şahenk’le ilgili haberler hep şöyle:

“Sattı... Satıyor... Satacak...”

BEKAYA DAİR KARIŞIK MESAJLAR VERİLİYOR

AK Parti’nin bir adayı diyor ki:

“Beka çok önemli... Bu seçimin temel teması bekadır.”
 

AK Parti’nin başka bir adayı diyor ki:

“Vatandaş açısından beka o kadar önemli değil.”
 

Türkiye’nin bekasını bilmem ama AK Parti’nin bekasını bu tür karışık mesajlar acayip olumsuz etkiler.

YAŞASIN TRT 2!

YENİ TRT 2’yi izliyor musunuz?

 “Ahlat Ağacı” filmini yayınlıyorlar.

 Klasik müziğe omuz veriyorlar.

 Pazar sabahı kovboy filmi nostaljisini canlandırıyorlar.

 Asık suratlı olmayan kültüre, çatık kaşlı olmayan sanata ağırlık veriyorlar.

Şahane! Mükemmel! Muhteşem! Muazzam!

*

TRT 2’yi tıpkı eski günlerde olduğu gibi çok başarılı bir kültür-sanat kanalı haline getiren...

Başta TRT Genel Müdürü İbrahim Eren olmak üzere...

Emeği geçen herkese bin teşekkür!

DİJİTAL OYUN TASARLAYARAK MİLYAR DOLARLIK İHRACAT

TİCARET Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye’nin dijital oyun ihracatının 1 milyar doları bulduğunu açıklamıştı.

Düşünün: Ülkemizde bazı gençler, dijital oyunlar geliştiriyorlar, bunları satıyorlar ve ülkemizin ihracatına katkıda bulunuyorlar. Muazzam bir şey!

Mesela yakın zamanda şu iki önemli satış gerçekleşti:

 BİR: Türk gençlerinin geliştirdiği “Gram Games” adlı oyun, dünyanın en ünlü oyun şirketlerinden Zynga tarafından 250 milyon dolara satın alındı.

 İKİ: Yine Türk gençlerinin geliştirdiği “Kafa Topu 2” adlı oyun ise Miniclip tarafından rekor bedelle satın alındı.

*

Bu önemli işlerin arkasındaki mimarlardan biri de İstanbul Üniversitesi ve Harvard’da eğitim alan 27 yaşındaki genç avukat Görkem Gökçe...

Görkem, dünya çapında pek çok yazılım tabanlı iş yapan şirketin Türkiye avukatlığını yapıyor ve bu satışların gerçekleşmesinde pay sahibi...


HAYATTAN NELER ÖĞRENDİM

Su insanı boğar, ateş yakarmış.

 *

 Hiçbir hırs, siyasi hırsın önüne geçemezmiş.

 *

 Kar yağınca akla salep ve boza gelirmiş.

 *

 Hiçbir şey bilmiyorsan bile evde yoğurt yapmayı bilecekmişsin.

 *

 Herkes son tahlilde, ama en son tahlilde iyiymiş...

 *

 CHP’nin nasıl kurtulacağına dair kafa yormak, insanın ömründen en az 10 yıl alıyormuş.

 *

 Birinci dövmeyi yaptıran, ikinci dövmeyi yaptırmak istiyormuş.

 *

 Birinci kediyi alan, ikinci kediyi almak istiyormuş.

 *

 Kar yağdığında aklına doğalgaz sayacı gelmeyen kişi, inceden zengin sayılırmış.