Paylaş
Çavuşoğlu’yla konuştum. Söylediklerinden çıkardığım sonucu aktarıyorum: Epey mesafe kat edilmiş ve barış, iki liderin buluşmasına kalmış.
*
SORU: Nedir son durum? Barış olacak mı?
ÇAVUŞOĞLU: Önemli konularda, kritik konularda her iki tarafın pozisyonlarında da bir yakınlaşma var. Özellikle ilk dört maddede hemen hemen anlaştıklarını görüyoruz. Bazı konularda kararın liderler düzeyinde verilmesi gerekiyor.
*
SORU: Acil bir ateşkes kararı beklemeli miyiz?
ÇAVUŞOĞLU: Eğer taraflar mevcut pozisyonlarından geri adım atmazlarsa ateşkes için umutlu olduğumuzu söyleyebiliriz. Liderler arasında açık kanallar var. Bu artık biliniyor.
*
SORU: Putin ve Zelenski bir araya gelir mi?
ÇAVUŞOĞLU: Barış olacaksa, anlaşma olacaksa mutlaka bir araya gelecekler. Bu olasılığı dışlamıyorlar. Bir araya gelmeleri konusunda olumsuz bir tutumları yok.
*
SORU: İki liderin Türkiye’de bir araya gelme ihtimali nedir?
ÇAVUŞOĞLU: Henüz savaş başlamamışken bu konuda ilk teklifi biz getirmiştik. Bugün itibarıyla prensip olarak iki tarafın da buna karşı olmadığını görüyoruz. Bazı başka ülkelerin de girişimleri var, bir araya getirme çabaları var. Ama biz kendilerini Türkiye’de misafir etmekten mutluluk duyarız. En nihayetinde önemli olan bir araya gelmeleridir. Bu Türkiye’de olur, başka yerde olur. Bizim için önemli olan iki tarafın bir araya gelmesidir.
SORU: Eğer iki lider Türkiye’de bir araya gelirse bu üçlü bir zirveye dönüşür mü? Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu toplantıda yer alır mı?
ÇAVUŞOĞLU: Üçlü toplantı yapma isteğimiz var. Bu iki liderin isteğiyle olur. Antalya’daki toplantının üçlü toplantı şeklinde gerçekleşmesi, iki tarafın da talebiyle olmuştu.
*
SORU: Hangi taraf barışa daha yakın? Ukrayna mı? Rusya mı?
ÇAVUŞOĞLU: Biz arabuluculuk görevi yapıyoruz. Kolaylaştırıcı bir rol oynamak istiyoruz. Dolayısıyla bir taraf daha çok istiyor türü bir değerlendirme yapmam uygun olmaz.
*
SORU: Önce Rusya’ya gittiniz. Ardından Ukrayna’ya. Nasıl karşılandınız?
ÇAVUŞOĞLU: Her iki Dışişleri Bakanı tarafından çok sıcak karşılandım. Her iki Dışişleri Bakanı da kucaklayarak karşıladı. Her ikisi de Türkiye’nin takındığı ilkeli, dürüst siyasetten memnun. İki tarafın da Türkiye’ye güveni var.
MASADAKİ ALTI MADDE
DIŞİŞLERİ Bakanı Çavuşoğlu, Rusya ve Ukrayna’nın ilk dört maddede anlaştığını söyledi.
*
İlk dört madde hangileri?
Kalan maddeler neler?
*
Hürriyet muhabiri Erdinç Çelikkan’ın dünkü Hürriyet’te yer alan haberinden öğrendiğimize göre...
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, masadaki altı maddeyi şöyle sıralıyor:
*
- MADDE BİR: Ukrayna’nın tarafsızlığı... Yani NATO üyeliğinden vazgeçilmesi.
*
- MADDE İKİ: Silahsızlanma ve karşılıklı güvenlik güvencelerinin verilmesi.
*
- MADDE ÜÇ: Rus tarafının “Nazilikten arındırma” dediği süreç.
*
- MADDE DÖRT: Ukrayna’da Rusçanın yaygın kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması.
*
- MADDE BEŞ: Donbas’ın statüsü...
*
- MADDE ALTI: Kırım’ın statüsü...
HAYATTA İŞE YARAR İKİ ÖNEMLİ SAPTAMA
- BİR: Eleştirildiğin konuda eleştiren, haklıya yakın duruyorsa... Alınganlığın artar, sinirlenirsin. Eleştirildiğin konuda eleştiren haksızsa... Hiç takmazsın.
*
- İKİ: Eğer en yüksek seviyede bir onaylanma ihtiyacı duyuyorsan.... Felaketin başlamıştır. Eğer onaylanma ihtiyacı içinde değilsen... Mutluluk kapısını açmışsındır.
MEĞER MARJİNAL BENMİŞİM BEN
SERBESTİYET’te Vahap Coşkun’un yazısında okudum.
MetroPoll’ün yaptığı araştırmalardan birinde...
Vatandaşa sorulmuş:
*
“Dünyayı beş Yahudi ailesinin yönettiğine inanıyor musunuz?”
*
Bu soruya halkın yüzde 37’si “Evet, inanıyorum” cevabını vermiş.
*
“Evet, inanıyorum” diyenlerin partilere göre oranı ise şöyle çıkmış:
*
AK PARTİ: Yüzde 35 / CHP: Yüzde 40 / İYİ PARTİ: Yüzde 42 / HDP: Yüzde 42
*
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, dünyayı beş Yahudi ailesinin yönettiğini ima ettiğinde epey yadırgamıştım.
“Amma da marjinal bir görüş” falan demiştim.
*
Meğer marjinal benmişim.
FAŞİSTLİĞE FAŞİSTLİK DİYEN DİLE SELAM
CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın’ın evinde üç kişi bağlama çalmıştı:
BİR: İbrahim Kalın... İKİ: Erkan Oğur... ÜÇ: Muhlis Berberoğlu.
*
Ortalık karışmıştı.
Özellikle Erkan Oğur, “Sen nasıl İbrahim Kalın’la bağlama çalarsın?” diye acımasız bir mahalle baskısına maruz kalıp linç edilmişti. O da linç karşısında dayanamayıp, “Ben ne yaptığımı bilmiyordum” demek zorunda kalmıştı.
*
Saygısızca yaşanıp biten bu sürecin ardından...
Öykünün üçüncü kahramanı olan müzisyen Muhlis Berberoğlu, T-24’e verdiği röportajda tam olarak şunları söylemiş:
*
“İbrahim Kalın’la bağlama çaldım diye linç edilmem bence çok büyük bir faşistlik. Erkan Abi’nin verdiği cevaba kesinlikle katılmıyorum. Çok büyük faciaydı o, riyakarlık.”
*
Apaçık faşistliğe faşistlik demesini bilen diline selam olsun Muhlis Berberoğlu.
Paylaş