Paylaş
Şuydu söylediği:
*
“Keşke ülkede şartlar biraz daha normal olsaydı. Bize destek veren, bizi aydınlatan arkadaşlarımızın hepsi açıkça burada olsaydı. Gönülleri bizimle beraber, onu biliyoruz. Bu günler de geçer inşallah.”
*
Şu işe bakın hele!
Partisine destek veren, partisini aydınlatan bazı arkadaşları, korkup çekindikleri için partinin kuruluş toplantısına katılmamışlar.
Korkmuşlar yani.
Titremişler!
Ürkmüşler!
*
Ali Babacan da bu durumu hiç ama hiç yadırgamamış.
“Olsun” demiş. “Gönülleri bizimle beraber” demiş. “Bugünler de geçer” demiş.
*
Eğer gerçekten de ülkenin şartları, bir siyasi partinin kuruluş toplantısında fotoğraf vermekten bile kaçınmayı gerekli kılıyorsa...
Bugünlerin geçmesi...
Ali Babacan’ın partisiyle mümkün olmaz, olamaz!
*
Çünkü...
- Korkaklar...
- Pısırıklar...
- Fotoğraf vermekten bile ödü kopanlar...
- Cesaretsizler...
Bırakın ülkenin kaderini, kendi kişisel kaderlerini bile değiştiremezler.
*
Bu korkaklara... Bu pısırıklara... Bu cesaretsizlere...
“Yahu siz nasıl insanlarsınız böyle? Sizin gibi korkaklar bizi aydınlatamaz. Yürüyün gidin işinize!” demeyen, diyemeyen, demeyi aklının ucundan bile geçirmeyen...
Ali Babacan da herhangi bir derde deva olmaz, olamaz.
SALGIN ZAMANLARININ ORTAYA ÇIKARDIĞI TİPLER
- STOKÇULAR: Dünya yıkılırken... Sanki bu yıkımı evlerinde pişirdikleri makarnayı çatallarken izleyeceklerini falan düşünürler.
*
- YAYGARACILAR: En kaygı uyandırıcı cümleleri, en yüksek sesle etrafa fırlatan bu tipler, koronadan bile daha tehlikedirler.
*
- EGOİSTLER: Yeryüzünün tüm dezenfektanları, yeryüzünün tüm maskeleri kendilerinde olsa... Yine de yetmez onlara!
*
- FISILDAYICILAR: Sürekli bir yalan dolan fısıltısı... Sürekli “Duydun mu?” diye başlayan bir fısıltı... Bir kâbus fısıltısı... Hafazanallah! Hafazanallah!
*
- OKULCULAR: Merak ettikleri tek bir konu vardır: Okullar tatil edilecek mi? Başka hiçbir şeye odaklanmazlar. Okul ve tatil... Yok. Başka hiçbir merak yoktur.
*
- ŞAKACILAR: Herhangi bir yerde herhangi bir korona şakasını görmeyedursunlar. Öyle bir paylaşırlar ki... Bazen aynı şakayı aynı kişiye üç kez gönderirler.
KORONA GÜNLERİ TAVSİYELERİ
FİLM: SALGIN (CONTAGION)
Bu filmi izledim geçen akşam... İzlerken “Yahu aynı korona... Yahu aynı bugünler...” falan diye sayıklayıp durdum. Hong Kong’dan yayılan bir virüsü anlatıyor film... Oyuncuların hepsi kallavi... Anlatım tarzı çok iyi... Hepsinden önemlisi, bugün ne yaşıyorsak hepsi var filmde... Başka zaman olsa “Ne gerek var şimdi böyle bir filmi izlemeye” denilebilir ama bugünlerde tam izlenecek film. Hararetle tavsiye...
MÜZİK: GAYE SU AKYOL
Açın şarkılarını, dinleyin... Sesinin tınısında tuhaf bir şekilde yatıştırıcılık var... Şarkılarının tekdüzeliği, insana garip bir şekilde kayıtsızlık aşılıyor... Melodisi, “Aman ne olacaksa olsun” dedirtiyor. Dinliyorsun, dinledikçe de anksiyeten azalıyor. Tabii yine tuhaf bir şekilde.
KİTAP: DÜNYAMIZI DEĞİŞTİREN ON İKİ HASTALIK
Kolera, sıtma, frengi, veba, AIDS falan... Bu küresel hastalıklar ne zaman ortaya çıktı? Hangi toplumsal ve ekonomik şartlardan doğdu? Nasıl yayıldı? Ne türden siyasal sonuçları oldu? Kaç kişinin ölümüne yol açtı? Bu soruların cevaplarını veriyor bu kitap. Başka bir zaman olsa elimi sürmezdim ama bugünlerde ilaç gibi geldi. (İş Bankası Yayınları)
MATRAK BİR MİLLETİZ VESSELAM
DÜN telefonuma...
- En az elli tane "Vuhan'dan çıktı yol/Yaktı bizi korona" tarzı mani geldi.
- En az seksen tane korona şakası içeren şakalı fotoğraf geldi.
- En az yirmi tane seslendirmeli korona esprisi içeren video geldi.
*
Bu arada el değmemiş üç tane korona fıkrası anlatıldı bana.
*
Matrak bir milletiz. Nokta
İYİ TARAFINDAN BAKALIM
- El yıkamanın inceliklerini öğrendik.
*
- Mesafe koymanın ne denli yararlı olduğunu fark ettik.
*
- Kafa tokuşturma eylemine maruz kalmaktan kurtulduk.
*
- Evimizin kıymetini bilir olduk.
*
- Kimlerin stok meraklısı olduğunu gördük.
*
- Virüslerin de bir kuluçka dönemi olduğunu kavradık.
*
- Evden çalışma fikrine alışmaya başladık.
*
- Asosyalleşmenin cazibesini keşfettik.
*
- Yurtdışına para kaptırmaktan zorunlu olarak uzaklaştık.
*
- Dezenfektan denilen olguya alıştık.
*
- Kolonyaya itibarını iade ettik.
*
- İçimizdeki fırsatçıları tanıdık.
Paylaş