Atı alan Trump nereyi geçti?

Yapma Trump...
Etme Trump...
YPG ile iş tutma Trump...
Terörü terörle yenemezsin Trump...
Türkiye’yi hafife alma Trump...

Demek için Trump’la görüşmeye giderken...

Trump “YPG’ye ağır silah verilsin” kararının altına imzayı çakıverdi.

Bu durumda...

Atı alan Trump nereyi geçmiş oldu?

Ben münasip bir Üsküdar bulamadım vallaha... 


MADEM ÖYLE GEL BÖYLE Mİ YAPSAK?
MADEM Amerika ve Rusya Suriye’de Kürtler üzerinden iş çevirmeye meraklı...

Acaba biz de Suriye’de ezber bozup...

Kürtlerle işbirliğine mi gitsek?

“PKK ayrı, YPG ayrı” falan mı desek?

Salih Müslim’i Ankara’ya mı davet etsek?

Barzani modelini temel mi alsak?

Rakka’ya Kürtlerle ilerlemeyi mi düşünsek?

Kısacası...

Oyunu kuranların oyunlarını başlarına mı geçirsek?


YAZ PLANLARIM
Cem Yılmaz ve şürekâsının hepimizi özendirdikleri elektrikli bisiklet olayına dalacağım.

Ahmet Özal’la buluşup tamamen gayriciddi bir muhabbet çevireceğim.

Fazla sıcak olmayan bir Avrupa ülkesinde küçük bir cevelan yapacağım.

Bodrum’a Nişantaşı muamelesi çekeceğim.


ANNELER GÜNÜ VESİLESİYLE ANNEMDEN NASİHATLAR
Acıma, acınacak hale gelirsin.

Herkes kendini kurtarır, olan sana olur.

Olaylardan uzak dur.

Her şeye atılma, bırak başkaları yapsın.

Çok kitap okuma, gözlerin bozulur.

Cebinde hiç paran yokmuş gibi yap.


NÜKHET DURU'LU SONER OLGUN'LU BİR GECEDEN NOTLAR
NÜKHET FASLI
KADİM dostum Taylan Bilgel’le Zorlu’daki Zanzibar adlı mekânda Nükhet Duru dinledim.

İzlenimlerim şöyledir:

Komik kadınları severim. Kendisiyle dalga geçebilen komik kadınları daha çok severim. Nükhet Duru kendisiyle dalga geçebilen komik kadınların kraliçesidir.

“Cambaz” diye bir şarkı var ya... Belki 25 yıldır dinlemiyordum o şarkıyı... Nükhet Duru söyleyince dalıp gidiverdim eskilere.

“Mahmure” vardı bir de... Onu da en az 27 yıldır dinlemiyordum. Nükhet Duru söyleyince her şeyi ama her şeyi hatırladım.

“Sahnesi muazzam” denir ya bazı sanatçılar için... Nükhet Duru’ya pek yaraşıyor bu söz.

“Enerjisi yüksek, hiç bitmiyor” klişesine pek yüz vermem... Nükhet Duru’yu dinleyince “tam da bu” dedim.

Türk sanat müziğinin insanı kıpırdatan nadide eserleri var ya... Nükhet Duru bunlardan çok güzel “potpuri” yapıyor.


SONER FASLI
KANAL D Haber Merkezi’nden sevgili çalışma arkadaşlarımla Etiler’deki “My Cabaret” adlı mekânda gece yarısından sonra Soner Olgun’u dinledim.

İzlenimlerim şöyledir:

“Suphi: Bir acayip adam” cümlesini, “Soner: Bir acayip adam” cümlesine çevirmiş bulunmaktayım.

Sahnede devleşiyor bu adam: Bir Yunus oluyor, bir Pir Sultan... Bir Ahmet Kaya oluyor, bir Cem Karaca... Bir Dadaloğlu oluyor, bir Karacaoğlan...

Samimi, kendine özgü, alaycı, yaman, babayani, rint meşrep, destansı biri... “İyi bayramlar” deyişi pek güzel.

“Arap atlar yakın eder ırağı” derken... “Arkadaş” şarkısını söylerken... “Gül ağacı değilim” derken... Hep aynı ışık var gözlerinde.

Halini, edasını, tavrını, vurgularını, diline pelesenk ettiği cümleleri, çıkışlarını... Önce yadırgıyorsun... Sonra öyle bir alışıyorsun ki sen de onun gibi yapmaya başlıyorsun.

Söylediği her şarkıyı kendine yakıştırmasını biliyor ve “bir daha gelelim dinlemeye” dedirtiyor.


'AÇLIK GREVİ' KARŞISINDA SAVRULUP DURUYORUM
ÖNCE şöyle diyorum:

Ne yapsınlar? Seslerini başka türlü duyuramıyorlar ki? Bu yüzden kendi bedenlerini ölüme yatırmaktan başka çareleri yok.

Sonra içim rahat etmiyor, şöyle diyorum:

Ama olmaz ki... Ama hiçbir haklı sebep, bir insanın canına kıymasına gerekçe olmaz ki... Ama olmaz ki...

Fakat içimde yine bir kuşku... Bu sefer şöyle diyorum:

Kendi bedenlerini ölüme yatırmaktan başka çare bulamamış kişilere “yapmayın, etmeyin” demek ne derece anlamlı olabilir?

Başka bir şey beynimi kemiriyor... Şunu diyorum:

Bu kadar vurdumduymazlık karşısında inatla bu eyleme devam etmek intihardır... Buna alkış mı tutacağım?


ARDA TURAN'A DM'DEN YÜRÜME TAVSİYELERİ
DM’den yürürken DM’den yürüyor gibi yapmayacaksın.

En gizli ve en mahrem alanlarda mesajlaşırken bile “hoyrat gözler bunu görebilir” endişesini bir an bile aklından çıkarmayacaksın ve yazdığın her kelimeyi buna göre yazacaksın.

Mesaj atmadan önce “Ya ne gerek var şimdi” sorusunu kendi kendine birkaç kez sormayı ihmal etmeyeceksin.

Çok değil en azından biraz seçici olacaksın.

“Bam bam bam” olmaz... Taktik falan yapacaksın.