‘Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdi’ tezini deviren dört fiske
TÜRK Tarih Kurumu, bir belgesel hazırlamış.
Bu belgesele göre Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin göndermiş!
*
Yeni tarih tezimiz galiba bu!
Hayırlı uğurlu olsun!
*
Fakat bu yeni tarih tezimizin temeli öyle çürük ki...
Sadece şu dört fiskecikle bile anında devriliveriyor:
*
- BİRİNCİ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Vahdettin’in Sadrazamı Damat Ferit, neden İngiliz Yüksek Komiseri Robeck’e giderek Atatürk’e karşı İngilizlerden yardım istedi.
*
- İKİNCİ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Vahdettin, neden Nisan 1920’de Milli Mücadele karşıtı bir ferman yayınladı? Böyle davranarak ne yapmak, nereye varmak istemekteydi?
*
- ÜÇÜNCÜ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Şeyhülislam Dürrizade Abdullah, Milli Mücadele’ye katılanların öldürülmeleri gerektiğine dair fetvayı nasıl yayınlayabildi?
*
- DÖRDÜNCÜ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Aynı Vahdettin, Atatürk ve bazı silah arkadaşları hakkında 11 Mayıs 1920’de Divan-ı Harp tarafından verilen idam kararını neden onayladı?
*
Aslında fiske sayısını 444’e kadar çıkarmak mümkün ama gerek yok!
YAVAŞ’IN ŞARKISI DA SLOGANI DA ÇOK KÖTÜ
- SLOGANI KÖTÜ: Türk siyasi tarihinin en kötü sloganının “Ekmek için Ekmeleddin” olduğunu düşünüyorsanız, durun bir dakika! Daha kötüsü çıktı ortaya... Mansur Yavaş’ın sloganına bakın: “İzan, nizam, irfan”. Şaka gibi değil mi? Memlekette “En kötü sloganı ben bulurum” diye bir yarışma tertiplenmiş sanki.
- ŞARKISI KÖTÜ: Rakibinin Ankaralı olmamasının üzerine gidiyorsun ama rakibin şahane bir Ankara türküsüyle yola çıkmışken sen tutmuş Ankara’ya elektro bağlamayla bile gönderme yapmayan tuhaf bir şarkıyla yola çıkıyorsun... Erik yok, dal yok, fidayda yok, tren yolu yok, bağlar yok...
VE İZMİR EN SONUNDA AZİZ BEY’E KALACAK GİBİ
İŞİTTİĞİME göre Aziz Kocaoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşmüş ve şunları söylemiş:
- Tunç Soyer’e karşıyım. O aday yapılmasın.
- Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila İzmir’e aday yapılsın.
- Eğer Olgun Atila’yı yapmazsanız ben aday olurum.
*
Selin Sayek Böke, İlhan Kesici, Abdül Batur, Tuncay Özkan, Murat Balkan, Tunç Soyer falan denirken...
Galiba İzmir işi, dönüp dolaşıp Aziz Kocaoğlu’na kalacak.
ONU DA SEN YAP
GAMZE Özçelik, kendisini Afrika’ya adamış. Su kuyuları açarak oradaki insanlara yardım ediyormuş.
*
Bu duruma bozulanlar var.
Mesela Selda Alkor, televizyona çıkıp “Keşke Afrika’yı bıraksa da kendi ülkesinde yaşayanlara yardım etse” demiş...
*
Selda Hanım!
Elinizden tutan mı var? Onu da siz yapın bir zahmet!
BRAVO CEYLAN ERTEM
ŞARKILARININ hastası olduğum Ceylan Ertem, şöyle demiş:
“Bizim bu ülkeden gitmemizi isteyen, bekleyen ve bu harika toprakların tadını sadece kendilerinin çıkaracağını zanneden insanlara ‘Hiçbir yere gitmiyoruz, buradayız’ diyorum. Hâlâ yapacak çok şeyimiz var.”
*
Türkiye’yi bırakıp Avrupa’ya, Amerika’ya kapağı atan ya da kapağı atmak için yanıp tutuşan gençlerimize benim söylemek isteyip de söyleyemediğim şey, işte tam da buydu!
CUMHURBAŞKANI’NIN ‘İLLE DE BIYIK’ ISRARI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, partisindeki birçok isme bıyık bıraktırdı, bıraktırıyor.
Sigara paketine el koyması kadar meşhur olmuş durumda Erdoğan’ın bu tutumu.
*
Niye böyle bir şey yapıyor, anlamış değilim.
- “Sünnet” dense... Sadece bıyık diye bir sünnet yok.
- “Gelenek” dense... Bıyığa dayalı bir gelenek bilmiyorum.
- “Siyasi” dense... Ta Milli Görüş’ten bu yana bıyıkla ilgili bir siyaset yok.
*
Temel neden...
Galiba zevk... Galiba keyif... Galiba tercih...
İyi de o zaman neden bu zevk, bu keyif, bu tercih herkese genelleştiriliyor ki?
Ayrıca yakışan var (Bakınız: Süleyman Soylu), yakışmayan var. (Bakınız: Burhan Hoca)
BENDE GERGİNLİĞE YOL AÇAN ŞEYLER
- “Merhaba! Ben aday adayıyım” diyen biriyle görüşmek...
*
- 10 sene önceki fotoğraflarıma bakmak.
*
- Garsonlara karşı sergilenen her türlü kabalık...
*
- “Adnan Oktar’ın en gözde kediciği” cümlesini işitmek...
SEÇİME ŞAİBE DÜŞÜRMEK YANLIŞ POLİTİKA
- Hayali seçmenle tabii ki mücadele edilsin!
- Usulsüz seçmen kaydırmalarına tabii ki itiraz edilsin!
Bir şey dediğim yok.
*
Ama bütün işi gücü bırakıp...
Seçimde muazzam hileler döneceği algısına abanmak ve bütün bir seçimi ta en baştan şaibeli hale getirecek bir havayı yaratmak...
En başta ama en başta muhalif seçmen üzerinde yılgınlığa yol açar.
*
Yılgınlık ise hezimetin çok yakın akrabasıdır.
