Paylaş
- Adamı döve döve anlaşmaya razı etmeye çalıştılar.
- Sosyal medyayı Muharrem İnce’ye hakaret mecrası haline getirdiler.
- FETÖ hesapları bir yandan, PKK hesapları diğer yandan saldırdı.
- Siyasetten hiç çakmayan sanatçılar, olaya kılıç kalkanla daldılar.
- Şarkıcısı, dizi oyuncusu, türkücüsü... “Vur Allah vur” yaptılar.
- CHP yanlısı gazeteciler, ağızlarına ne gelirse söylediler.
*
Bütün bunlar olup biterken...
Kemal Kılıçdaroğlu, bir kez olsun çıkıp da...
“Arkadaşlar, durun. Ne yapıyorsunuz? Muharrem İnce bizim yol arkadaşımızdır. Geçen dönem cumhurbaşkanı adayımızdı. Biz ki Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu ile anlaşmışız, İnce ile de anlaşırız. Lütfen İnce’ye kötü söz söylemeyin. İnce bizim yoldaşımızdır” demedi, diyemedi.
*
Böylece ne oldu? Ne olacak...
Muharrem İnce hırslandıkça hırslandı, öfkelendikçe öfkelendi, uzaklaştıkça uzaklaştı.
Gerilim acayip büyüdü.
Anlaşma olasılığı gitgide azaldı.
*
Kılıçdaroğlu / İnce buluşması, işte böyle bir ortamda gerçekleşmiş oldu.
Ve öyle anlıyoruz ki buluşmada Kemal Kılıçdaroğlu, “Hadi anlaşalım” bile dememiş.
*
Bu yaşananlardan şu iki sonuç çıkıyor:
*
- BİR: Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, Davutoğlu ya da Karamollaoğlu’na karşı sergiledikleri özen ve dikkatin çeyreğini Muharrem İnce’ye karşı sergilemiş olsalardı... Anlaşma umudu daha çok olurdu. Anlaşma olmasa bile İnce, “haksızlıklara maruz kalmış bir isim” gibi kendisini sunamazdı.
*
- İKİ: Saldırarak, hakaret ederek, üzerine çullanarak, sosyal medya kampanyası düzenleyerek Meral Akşener’i masaya oturtanlar, aynı taktikle Muharrem İnce’yi masaya oturtamadılar. Siyaset işte böyle bir şeydir:
Her taktik, her durumda aynı sonuca yol açmaz.
TERÖR BARONİÇESİNİN SEÇİM MESAJLARI
BESE Hozat adlı terör baroniçesi, seçime yönelik mesajlar vermiş.
“Bu seçim çok önemli, faşist iktidarı indireceğiz, seçime kadar terör yapmayacağız, ondan sonra duruma bakacağız” falan türü mesajlar.
*
Bu mesajlar, Millet İttifakı’nın yararına mı, zararına mı?
Tabii ki zararına.
*
Bu zarar, Millet İttifakı açısından nasıl ortadan kalkar?
*
Şöyle kalkar:
*
Kemal Kılıçdaroğlu, “Terör baronlarına sesleniyorum: Hiç umutlanmayın. Bizim iktidarımızda da size gün yüzü göstermeyeceğiz” diye bir açıklama yaptığı anda...
Zarar biter. Ne zararı yahu! Kâra bile geçilir, kâra bile.
MAGAZİN YAPMA SELAHATTİN
SELAHATTİN Demirtaş, sosyal medyada politik bir şaka yapmıştı:
“Peçeteli diploma” şakası.
*
İşte bu şakaya HDP’den tepki geldi.
Soyadı Öcalan olan HDP’li bir milletvekili, “Magazinin sırası değil. Erdoğan’ın diploması gündemimizde değil” diyerek Demirtaş’a hafif bir fırça attı.
*
Bakalım Demirtaş ne yapacak?
Yutkunacak mı? “Ne magazini kardeşim?” diye itiraz edecek mi? Yoksa alttan almayı mı tercih edecek?
VEDAT MİLOR SEN BİZİM HER ŞEYİMİZSİN
CHP’den aday adayı olan Fatma Yavuz, sosyal medyada Hakan Şükür’e “Az kaldı, dayan” mesajı vermiş.
*
Şöyle demiş Fatma Yavuz:
*
“Hakan Bey. Az kaldı. Ekmeğimize kan doğrayanlara inat, aşuremizi kaynatacağız. Tadından yenmeyecek.”
*
“Aşure” kelimesini görünce dikkat kesilen bizim Vedat Milor’umuz, şahane bir cevap vermiş Fatma Yavuz’a:
*
“Aşureye çok şey katılır, bu yönüyle birleştiricidir. Anlamlı bir gelenektir. Ancak çok şeyin katılması, HER ŞEYİN katılacağı manasına gelmez.”
*
Öyle cuk oturtmuş ki Vedat Bey bu yaklaşımıyla...
Bütün FETÖ’cüler hop oturup hop kalktılar.
*
İşte biraz da bu yüzden, Vedat Milor, sen bizim her şeyimizsin.
YILMAZ ERDOĞAN’IN ANTAKYA ŞİİRİ
YILMAZ Erdoğan, bunca zaman bekledi, bekledi ve haftalar sonra minnacık bir şiirle Antakya’ya destek verdi.
Gerçekten de yadırganacak, dalga geçilecek, ayıplanacak, eleştirilecek bir tutum.
*
Öyle de oldu.
Çok ağır eleştirilere maruz kaldı Yılmaz Erdoğan.
Hatta biraz hak ettiğinden bile fazlaydı eleştirinin dozajı.
*
Yılmaz Erdoğan’a bir tavsiyem var:
Eleştirilerin dozajının azalmasını istiyorsa, hemen “Az kaldı çocuklar, Kılıçdaroğlu seçilecek, motorları maviliklere süreceğiz” diye bir paylaşım yapsın.
Garanti veriyorum: Harareti epey alır.
İKİ VİDEO... İKİSİ DE GÜZEL
- KILIÇDAROĞLU’NUN VİDEOSU: Pozitif, umut aşılayan, bahar müjdesi veren bir video. Güzel çekilmiş. Derdini iyi anlatıyor. “Sana söz, baharlar gelecek” de güzel slogan. Yalnız “Sana söz” ifadesinin ardından konulan ünlem işareti, fena halde sevimsiz kaçıyor.
- ERDOĞAN’IN VİDEOSU: Doğrudan Kılıçdaroğlu’nu hedef alan bir video. Ama öyle çatık kaşlı değil. Güldürüyor, gülümsetiyor. Kılıçdaroğlu’nun TOGG aleyhine sözleri, ardından Erdoğan’ın “Yaparım bilirsin” diye tebessümü. Tek sorun: Kenan Doğulu’dan izin alınmaması.
YENİ DÖNEMDE FARUK ÖZLÜ UNUTULMASIN
DÜZCE Belediye Başkanı Faruk Özlü ile geçen yıl uzun bir sohbet gerçekleştirmiştim.
Görüşlerini, yaklaşımlarını pek beğenmiştim.
Müktesebatı epey etkileyici gelmişti bana: İspanya’da, Amerika’da iyi bir eğitim almış. Altay, Anka, Milgem projelerinde müsteşar yardımcısıydı. Sanayi Bakanlığı yaptı. TOGG’un en başında yer aldı.
*
Bilmiyorum kendisi ne der ama bence Faruk Özlü, yeni dönemde düşünülmesi gereken bir isim.
Paylaş