Paylaş
İzlediğim video aynen şöyleydi:
*
Trafik polisinin durdurduğu araçtaki şahıs...
“Sen benim milletvekili olduğumu nasıl bilmezsin” diye azarlıyor ve çıkışıyordu.
Trafik polisi de gayet kibar bir dille...
“650 milletvekili var. Ben nasıl hepsini bilebilirim” diye milletvekilinden anlayış bekliyordu.
*
Milletvekili ise “Meclis albümüne bakacaksın, oradan tanıyacaksın” diye aksileştikçe aksileşiyordu.
*
Kim bu milletvekili?
Şöyle bir baktım:
Ben de tanımıyorum kendisini.
Partisini, yöresini falan bilmiyorum.
*
Sonra öğrendim.
Adı Turan Aydoğan imiş.
Hukukçuymuş.
CHP’liymiş.
İstanbul Milletvekiliymiş.
Meclis’te Adalet Komisyonu’nda görev yapıyormuş.
*
Tebrikler Sayın Vekil!
Artık çok tanınıyorsunuz.
“Mühim adam pozlarına bürünüp trafik polisini azarlayan bir milletvekili” olarak kayıtlara geçtiniz.
OKÇULUK, BİLAL ERDOĞAN VE METE GAZOZ
Bilal Erdoğan, çok uzun bir süredir “ata sporumuz” diyerek Okçular Vakfı’na öncülük ediyor.
Bir türlü anlam veremiyordum bu çabaya.
Çünkü okçuluğun günümüzdeki anlam ve önemini pek idrak edemiyordum.
*
Mete Gazoz’un Tokyo Olimpiyatları’nda sergilediği olağanüstü başarı ve ülkemize kazandırdığı altın madalya...
Okçuluğun anlam ve önemini hepimize idrak ettirdi.
*
Dünyanın en eski okçuluk merkezi, İstanbul’un göbeğinde.
Adı “Okmeydanı” olan bir semt var İstanbul’da.
Bilal Erdoğan’ın öncülük ettiği Okçular Vakfı, hem bu gerçekleri bugünün Türkiye’sinin gündemine getirdi hem de sporun bu dalında geleneksel olan ile modern olan arasında köprü oldu.
*
Mete’nin kişisel spor kariyerinde Okçular Vakfı’nın bir katkısının olmadığını biliyorum.
Ama şunu da biliyorum:
Okçuluk sporunun ülkemizde gelişmesi ve bundan sonra yeni Mete Gazoz’ların yetişmesi için Okçular Vakfı’nın bir rolü olacak.
CUMHURBAŞKANI ŞÖYLE SESLENSE KEŞKE
Türkiye’de çok abartılı, çok aşırı, asla iflah olmaz Erdoğan karşıtı bir kesim var.
Dikkat!
Makul muhaliflikten, akla yatkın eleştirellikten falan söz etmiyorum.
Nefretten gözü dönmüş hale gelmekten söz ediyorum.
*
Nefretten gözü dönmüşlere...
Ne söylersen söyle...
Asla inanmazlar, asla ikna olmazlar, asla kabul etmezler.
*
Bunların oranları nedir?
Elimde bir veri yok.
Fakat sayılarının o kadar da fazla olmadığını düşünüyorum.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, işte bu tipleri kendileriyle baş başa bırakıp...
Geri kalan makul çoğunluğa çok kuvvetli bir vurguyla şunu söylemesinde yarar var:
*
“Merak etmeyin. Yanan alanların tek santiminde bile yapılaşma söz konusu olamaz. Anayasa buna izin vermiyor zaten. Gönlünüz ferah, içiniz rahat olsun. Oralar yeniden orman olacak”.
EN SEVDİĞİM HAREKET
Bodrum’da yangın çıkmış.
CHP’li Bodrum Belediyesi, sosyal medyadan duyurular yapıyor, “trafiğe çıkılmasın” diye... AK Parti’li Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, bu duyurunun daha geniş kitlelere ulaşması için Bodrum Belediyesi’nin mesajını paylaşıyor.
Harika bir şey!
*
Benim şöyle bir tarafım var:
AK Partili bir belediye ile CHP’li bir belediye bu tür insani dayanışmalar içine girdiğinde...
Nedense acayip mutlu oluyorum.
TÜRK HAVA KURUMU TARTIŞMALARI NASIL BİTER?
Şöyle biter:
*
“Türk Hava Kurumu’nun orman yangınlarının söndürülmesinde bir işlevi olmalı mı, olmamalı mı?” meselesi açıklığa kavuşturularak.
*
“Türk Hava Kurumu’nun elindeki uçaklar” konusunda net, doyurucu, teknik ve ikna edici bir açıklama yaparak.
*
Türk Hava Kurumu’nun başarılı bir yönetim yapısına kavuşması için atılması gereken adımları atarak.
EBRU GÜNDEŞ’İN ROMA’YI YAKMASI
Ebru Gündeş, Bodrum’da yangın varken konser vermiş. Konserde de “Yakarım Roma’yı da yakarım” şarkısını söylemiş.
*
Bunun tartışması yapılıyor.
*
Bu tartışmada benim durduğum yer şurası:
*
İnsan bari o şarkıyı repertuardan çıkarmaya tenezzül ederdi Ebru Gündeş Hanım.
Paylaş