Paylaş
- 66 yaşında.
- Germiyanoğulları’ndan beri Ankara’da belediye başkanı.
- Çocukken yaramazmış ama mızıkçılık yapmazmış.
- İki oğlu, iki torunu var.
- Torunlarının isimleri: İbrahim Melih ve Ahmet... İkisi de satranç şampiyonu...
- Oğullarından Ahmet evli, Osman bekâr... Osman’a “evlen artık” demekten bıkmış.
- Eşi Nevin Gökçek, yardım faaliyetlerine duyduğu merakla meşhur.
- İki oğlundan da memnun...
- CHP ile uğraşmak gibi bir hobisi var. CHP’lilerin kendisine gizli hayran olduklarını düşünüyor.
- “CHP’nin en beğendiğin 6 yönünü say” dendiğinde “bir tane bile yok, altı taneyi nereden bulayım” diye cevap veriyor.
- En sevdiği ve takdir ettiği iki CHP’li: Deniz Baykal ve Savcı Sayan...
- Polemiğe bayılıyor.
- Şu hayattaki mottosu: Benimle uğraşanla uğraşırım arkadaş.
AMA AYLİN DE BANA 'ANKARA ERGENİ' DEDİ
CHP milletvekili Aylin Nazlıaka, Ankara’nın suyu kirlidir iddiasını ortaya atınca... Ona “Aylin sen Ankara’nın suyundan değil de evindeki su borularının kirli olmasından ishal oldun” dediniz. Bu doğru bir dil mi? Bir hanımefendiye “sen ishal olmuşsun” demek yakışık alıyor mu?
MELİH GÖKÇEK: Bak, o da bana “Ankara ergeni” demiş. Yakışır mı bir kadına bunu demek.
* * *
O da yakışık almamış.
MELİH GÖKÇEK: Ben ona “Aylin” diye hitap ediyorum. “Ankara ergeni” diye lakap takmıyorum.
* * *
Ama “ishal olmuşsun” diye laf atmak da pek münasip kaçmıyor.
MELİH GÖKÇEK: Ama kendisi söyledi. Evinde kaçak su kullanıyor, sağlıksız koşullarda evine su getiriyor, sonra da çıkıp “Ben Ankara suyundan ishal oldum” diyor.
* * *
Suyla ilgili sorunları dile getirmek için bunu ifade ediyor. Ama siz “ishal” kelimesine özel bir vurgu yaparak herkesin çağrışım dünyasında bir şeyleri çağrıştırmak istiyorsunuz.
MELİH GÖKÇEK: Yok öyle bir niyetim. Hiçbir şey çağrıştırsın istemem.
Gökçek meydan okuyor:
SU KİRLİDİR DİYEN İSPATLASIN
Ankara’nın suyunun temiz olduğuna dair alırsınız elinize bilimsel raporları... Dayarsınız “su kirlidir” diyenlerin yüzüne... Ve iş biter. Oysa siz musluğa dayanıp su içiyorsunuz, bin bir tane polemiğe giriyorsunuz. Neden?
MELİH GÖKÇEK: CHP ve Tabip Odası herkesi psikolojik olarak etkiliyorlar. Sağda solda konuşuyorlar. Ankara’nın suyu içilmezmiş diye bir şayia ortaya çıkıyor. Bu bir algı yönetimi...
* * *
Tamam işte... Bunu yapanlara karşı varsa elinizde bir bilimsel kanıt, onu koyarsınız ortaya.
MELİH GÖKÇEK: Koyuyoruz, kabul etmiyorlar. Dinlemiyorlar. ASKİ raporu var, diyorlar ki “bu olmaz”.
* * *
E haklılar ama... Çünkü ASKİ belediyenin bir kuruluşu.
MELİH GÖKÇEK: Al başka yere götür. Sen kontrol et, getir raporu. Getirmiyor.
* * *
Hiç bilimsel rapor yok mu ellerinde?
MELİH GÖKÇEK: Hiçbir şey yok. İddia var. Bilimsel bir rapor yok ellerinde. Getirsinler, koysunlar ortaya bilimsel bir rapor.
AKİT YAZARI MEHMET DOĞAN BANA DÜŞMANLIK YAPIYOR
Türkiye Yazarlar Birliği’nin eski başkanı Mehmet Doğan, Akit gazetesinde yazdığı yazılarda Melih Gökçek’e ağır eleştiriler yöneltiyor. Ankara’da yaptıklarınızı mimari açıdan, şehircilik açısından kıyasıya eleştiriyor. Su konusunda da sert eleştirileri var. Hani siz hep “eleştiriler ideolojik” diyorsunuz ya... İşte buyurun Mehmet Doğan’ın eleştirileri... Onun eleştirileri de mi ideolojik? Öyleyse hangi ideoloji bu?
MELİH GÖKÇEK: Mehmet Doğan, Yazarlar Birliği’nde bize birtakım kitaplar satmak istedi. Talebi karşılanmayınca sinirlendi. O günden sonra bir şekilde düşmanlığa başladı. Mehmet Doğan çok kindar bir insandır, çok terstir. Herkes bilir bunu, çevresi de söyler. O yazılarda kin kusuyor.
* * *
Peki ama yazdıklarında hiç mi haklı olduğu bir taraf yok?
MELİH GÖKÇEK: Yok... Hiç yok. Keşke kendisiyle yüz yüze gelsek de konuşsak.
EŞİM NEVİN, ‘BIRAK ŞU TWITTER’I DA YAT ARTIK’ DER
Twitter’a ne kadar vakit ayırıyorsunuz?
MELİH GÖKÇEK: Genellikle arabayla bir yerden bir yere giderken.
* * *
Gecenin üçünde de Twitter’dasınız? Bu nasıl araba yolculuğuymuş böyle?
MELİH GÖKÇEK: Gece saat ikiye, üçe kadar çalışıyorum. Sonra eve gidiyorum. Eve giderken arabada başlıyorum tweet atmaya. Sabah namazına kadar uyumayayım diyorum. Bir boşluk doğuyor ve ben o boşluğu Twitter’da dolduruyorum.
* * *
Eşiniz Nevin Hanım bir şey demiyor mu evde sürekli Twitter’a takılmanıza?
MELİH GÖKÇEK: Kızıyor. “Bırak şunu da yat artık” diyor.
* * *
Günde kaç tweet atıyorsunuz?
MELİH GÖKÇEK: Değişiyor. Gündeme göre.
Twitter’da kaç kişiyi mahkemeye verdiniz?
MELİH GÖKÇEK: Herhalde üç bini bulmuştur.
* * *
Yazık değil mi Türkiye’nin bu genç insanlarına?
MELİH GÖKÇEK: Hiç yazık değil. Göstereyim mi sana ettikleri hakaretleri?
* * *
Olabilir, ağır hakaretler ediliyor orada. Genç bunlar. Kanları delice akıyor. Biraz hoşgörü lazım...
MELİH GÖKÇEK: Olmaz, olmaz. Ben her seferinde “arkadaş özür dileyin” diyorum. Özür dileme erdemini gösterecekler.
* * *
Genç insanlara meydan okuyorsunuz, onlar bu tür meydan okumalara pek gelemezler. Babalanırlar.
MELİH GÖKÇEK: Ama önce yiğitlenip sonra yalvaranlar oluyor.
* * *
Ne yapsınlar. Mahkeme falan... Korkuyorlardır tabii.
MELİH GÖKÇEK: Sen hiç mahkemeye vermedin mi sana hakaret edenleri?
* * *
Ben vermem. Hakaret edeni de bloklarım. Sen de öyle yap. Blokla gitsin.
MELİH GÖKÇEK: Ben de blokluyorum bazen. Ama küfredeni affetmem. Küfretmesinler.
TENİSİ SOSYETE SPORU OLMAKTAN ÇIKARACAĞIM
Tenise başladı ya Melih Gökçek... Kendisine “Sosyeteye karıştın” diye takılınca... Şunları söyledi:
* * *
“Tenis çok güzel bir spor... 80 yaşına kadar oynanabiliyor. Vücudun bütün bölümlerine hareket kazandırıyor... Müthiş bir spor. Sosyete sporu falan değil tenis. Türkiye’de böyle algılanıyor. Ben Ankara’ya tenis kortları yapacağım. Tenisi sosyete sporu olmaktan çıkarıp halk sporu haline getireceğim.”
MAKAM ARACIYLA GEÇİTTE MAHSUR KALIRSA
Ankara’da bir ilçe belediye başkanı, yağmurlu bir günde makam aracıyla bir altgeçitte oluşan su birikintisinde mahsur kalmıştı. Gökçek’e “Sizin başınıza böyle bir olay gelse ne yaparsınız” diye sordum. İşte cevabı:
* * *
“Çıkar yürürüm arabadan... Ayrıca ben suyla dolmuş bir yere kalkıp da girecek kadar saf değilim.”
O MU, BU MU?
Kemal Kılıçdaroğlu mu? Muharrem İnce mi?
MELİH GÖKÇEK: Al birini vur ötekine. (NOT: Bu cevabı vermeden önce bir süre düşündü.)
* * *
Bulanık su mu, su basması mı?
MELİH GÖKÇEK: Su basması daha iyi...
* * *
Aylin Nazlıaka mı, Emine Ülker Tarhan mı?
MELİH GÖKÇEK: Kalite açısından Emine Ülker Tarhan...
* * *
Havuz mu, fıskiye mi?
MELİH GÖKÇEK: Fıskiye daha yakışıyor be. (Not: “Fıskiye” sözcüğünü “Fışkiye” olarak telaffuz etmiyor, sanırım bu konuda bir çalışma yapmış).
Murat Karayalçın mı, Mansur Yavaş mı?
MELİH GÖKÇEK: Murat... (NOT: Bu cevabı verdiğinde “Tabii Murat dersin, Mansur’u yenmek daha zor değil mi?” dedim. Bir şey demedi. Sadece o meşhur “kalpleri ısıtan gülümsemesi”ni devreye soktu.
* * *
Seda Sayan mı, Hülya Avşar mı?
MELİH GÖKÇEK: Böyle bir seçim yaparsam kesin vukuat çıkar.
* * *
Polemik mi, uzlaşma mı?
MELİH GÖKÇEK: Uzlaşma. (NOT: Bu cevabı işitince “atma abi” der gibi baktım yüzüne. Yine “kalpleri ısıtan gülümsemesi”ni devreye sokuverdi.
* * *
Eskişehir mi, İzmir mi?
MELİH GÖKÇEK: İkisi de değil. İkisinde de belediyecilik yok. (NOT: Tam burada dedim ki: “İnsaf! Eskişehir’de de mi belediyecilik yok?” Dedi ki: “Sen Eskişehir’e gittin mi?” Dedim ki: “Gittim. Kanallar, köprüler falan. Venedik gibi şehir.” Dedi ki: “Gel, beraber gidelim Eskişehir’e, ben seni gezdireyim”. Dedim ki: “Yılmaz Büyükşerşen de bana Ankara’yı gezdirirse neden olmasın.”)
İŞTE MELİH GÖKÇEK’İN HARİKALAR DİYARI
Melih Gökçek Ankara’ya “ANKAPARK” adı altında dev bir lunapark yapıyor.
İşte dev lunaparkın özellikleri:
- Dünyanın en büyük lunaparkı olacak.
- Üç günde gezilebilecek bir yer tasarlanıyor.
- 1 milyon 100 bin metrekarelik bir alana yerleşecek.
- Lunaparkta 100 bin metrekarelik kapalı alan olacak.
- Lunaparkta büyüklere ve küçüklere hitap eden 1217 oyuncak olacak.
- 14 adet değişik büyüklüklerde ‘roller coaster’ olacak.
- Dev ses, ışık ve lazer gösterileri yapılacak.
- Değişik temalarda devasa özel çadırlar olacak.
- Lunaparkın içinden tren geçecek, ulaşım teleferikle sağlanacak.
- Toplam 20’nin üzerinde özel gösterimler için küçüklü büyüklü sinemalar olacak.
- Tüm malzemeler gelmiş durumda... Dev lunaparkın neredeyse yarısı tamamlandı.
- Açılış bir sene sonra yapılacak.
Paylaş