Paylaş
Fakat şöyle bir şey var:
“İstanbul adayınız sürpriz bir isim mi, tanıdık bir isim mi” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim yapacağımız açıklamalarda A’dan Z’ye hepsi hem sürprizdir, hem de kazanma azminin ifadesi olacaktır” demişti.
*
İşte bu cevaptan yola çıkarak “Acaba Selçuk Bayraktar olabilir mi” diyenler var.
Benim bu konudaki yaklaşımım şöyle:
Sanmıyorum. Bu yönde pek işaret yok gibi.
*
Erdoğan’ın “sürpriz” demesi, Fatih Belediye Başkanı Ergun Turan’ın ismini de öne çıkarmış durumda.
Olabilir mi?
Bir ihtimal var. Ama küçük bir ihtimal.
*
Ali Yerlikaya ismi ise hâlâ gündemde.
Bu konudaki yaygın kanaat şöyle:
“İçişleri Bakanlığı gibi önemli bir görevi başarıyla yürütüyor Yerlikaya. Bu görevi bırakması hata olur,”
Not: Ben de bu yaygın kanaati paylaşıyorum.
*
Sonuç?
Benim tahminim adayın Murat Kurum olarak ilan edileceği yönünde. Başka bir isim olursa benim için tam sürpriz olacak.
BEN DERİM EKREM
EKREM İmamoğlu’nun seçim şarkısını dinledim.
“Ben derim Ekrem sen de İmamoğlu” diye başlıyor sözler.
Doğrusunu söyleyeceğim: Dinlerken alaycı bir gülümseme kapladı yüzümü.
LAİKLİK SLOGANI
KEMAL Kılıçdaroğlu’nun ilmek ilmek ördüğü yeni CHP’de pek atılmazdı “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganı.
*
İmamoğlu’nun adaylık lansmanında CHP Lideri Özgür Özel konuşurken atılmış bu eski ve unutulan slogan.
*
Bu slogandan vazgeçiş nedeni şuydu:
*
Laiklik diye diye oyumuzu gıdım arttıramıyoruz.
*
Bu sloganı yeniden atmaya başlama nedeni ise galiba şu:
*
Madem laiklik demeye demeye oyumuzu gıdım arttıramadık. Bari diyerek arttıramayalım.
ANITKABİR MECZUPLARI DA PİYASAYA SÜRÜLDÜ
YILIN son gününde adamın teki Anıtkabir’de şöyle bağırmış:
“Şeriat gelecek. Lanet olsun cumhuriyete.”
*
Düğmeye basıldı galiba. Basılmasa 90’lı yılların Anıtkabir meczupları hortlatılıp sahaya sürülmezdi.
*
Şunu asla akıldan çıkarmamakta yarar var: Anıtkabir’de bu tür eylemler yapan kişi... Ya meczuptur ya da meczup kılığına girmiş ajan provokatördür.
CEHALETTEN DEĞİL BİLEREK VE İSTEYEREK
“HİLAFET bayrağı diye bir bayrak” yok demekten dilimde tüy bitti. Sadece benim mi? Konuyu az buçuk araştıran herkesin.
*
“Yok kardeşim böyle bir bayrak” dendi. “Ne eski halifeler döneminde var böyle bir bayrak ne de son Halife Abdülmecid zamanında var” dendi. “Hilafet bayrağı uydurma bir şey” dendi. “Üzerinde Kelime-i Tevhit yazan bayrağı hilafet bayrağı sanıyorsunuz” dendi. “Hangi halife, ne zaman hilafet bayrağı diye bir bayrak belirlemiş ki” dendi.
*
Dendi de dendi yani.
Sonuç? İnatla, ısrarla “hilafet bayrağı” demeye devam ediyorlar.
Kısacası zerre kadar ırgalanmadılar, ırgalanmıyorlar ve ırgalanmayacaklar.
*
Bu zamana kadar hep şöyle düşünüyordum:
Bilmiyorlar. Konuya yabancılar. Anlamıyorlar. Yanlış yönlendiriliyorlar. O yüzden böyle yapıyorlar.
*
Artık şöyle düşünüyorum:
Bal gibi de biliyorlar, bal gibi de anlıyorlar. Kasten, taammüden yapıyorlar. Bilerek, isteyerek. Kışkırtmak için, ortalığı karıştırmak için.
BENİM İÇİN AYLA ALGAN
- “AH Güzel İstanbul” filmidir.
- Anadolu türkülerinden uyarladığı feminist şarkılardır.
- Sanatçı yetiştirme fabrikasıdır.
- Şetaret Hala’dır.
- Tiyatro anadır.
- Cumhuriyet tevazusudur.
BAY KUMARI TAKDİMİMDİR
ÇOK eski gazetecilerden Halit Çapın’ın alkolizmle ilgili yazdığı “Bay Alkolü takdimimdir” diye bir eseri vardı. Sonradan dizi de oldu.
*
Serdar Ortaç da “Bay kumarı takdimimdir” edasıyla kumar belasına karşı vermiş veriştirmiş:
*
“Kumar beni mahvetti. Yemin ediyorum kazanılmaz kumardan. Pazartesi bir kazanırsan çarşamba iki kaybedersin. Hiç kimse kazanamaz. Kazansam ben kazanırdım. 35 senedir oynuyorum.”
*
İlgilileri kimlerse talep ediyorum: Serdar’a kumar karşıtı kamu spotu çektirilsin.
NASIL ENSELENDİLER
GÜRCİSTAN’a kaçan Kıvanç Talu ve Beril Talu çifti, İstanbul’a gelmeye karar vermiş.
Sonuç: İki isim de İstanbul Havalimanı’nda yakalandı.
*
Dün gün boyu şu soruların cevabını aradık durduk:
*
Niye geldiler? Enseleneceklerini bilerek mi geldiler? Enselenmeyeceklerine neden inandılar? Gürcistan’da kalamadılar mı? Mecbur mu kaldılar? Az cezayla yırtarız diye mi geldiler?
*
Çok şükür cevap ortaya çıktı.
*
Bunlara “Sizinle ilgili arama kaydı yok” denmiş. Bu uyanıklar da buna güvenip uçağa atlayıp gelmişler. Ama ıskaladıkları husus şuymuş: Haklarında verilmiş yurtdışına çıkış yasağı varmış. Pasaport polisinin önüne geldiklerinde şak diye çıkmış bu yurtdışı çıkış yasağı kararı. Böylece yakayı ele vermişler.
*
Sonuç?
Ahlaklı değiller, tamam, ama zeki de değillermiş.
Paylaş