AK Parti ‘kaynak nerede’ partisi oldu

AK Parti vaat ederdi.
Muhalefet partilerine ise sadece “Kaynak nerede” diye sormak düşerdi.

*

Farkında mısınız?
Olay tersine döndü.

*

Bu seçimde...
Muhalefet partileri vaat ediyor.
AK Parti’ye ise sadece “Kaynak nerede” diye sormak düşüyor.

*

Üstelik...
AK Parti, “Kaynak nerede” diye sordukça...
Unutulmaya yüz tutmuş sarayların, ayakkabı kutularının, pahalı kol saatlerinin, uçakların falan bahsi açılıyor.

*

Tarihin hükmü ne olur bilemiyorum ama benim hükmüm şöyle:
Davutoğlu Ahmet Hoca pek bir siyaset acemisi çıktı gibi.

Vaatleri üzerinden üç partinin havası

AKP’nin havası: Benim bir şey vaat etmeme gerek mi var?

*

CHP’nin havası: Bu sefer de makarnayla kömürü biz verelim, bakalım ne olacak?

*

HDP’nin havası: At çantana iki şort bir kot, koş gel.

*

AKP’nin havası: Bunlarda devlet ciddiyeti falan kalmamış, bol keseden atıyorlar.

*

CHP’nin havası: Beyannameyi baskıya gönderirken yolda paragraf düşürmeyi biz bile beceremezdik vallaha.

*

HDP’nin havası: Devlet de neymiş kardeşim.

*

AKP’nin havası: Bunlar seçmeni makarna ve kömür parasıyla kandırmaya çalışıyorlar. Biz ise yoksulluğu ortadan kaldıracağız.

*

CHP’nin havası: Bu vaatlerle de oy alamazsak... Dükkânı kapatır gideriz arkadaş.

*

HDP’nin havası: Gençler! Her ay cebinize 2 yüz atacağız. Hadi gene iyisiniz.

*

AKP’nin havası: Bunlar devletin çivisini çıkaracak. Devlet işi ciddiyet ister.

*

CHP’nin havası: “İki anahtar” da dese miydik acaba?

*

HDP’nin havası: Zıpla! Zıpla! Zıplamayan sultandır.

*

AKP’nin havası: Mehmet Şimşek! Elin partisine “Kaynak nerede” diye soracağına bize çabuk çıldırmış bir proje bul vicdansız.

*

CHP’nin havası: “Kaynak nerede” sorusuna muhatap olmak ne güzel bir duyguymuş yahu...

*

HDP’nin havası: Bize niye kimse “Kaynak nerede” diye sormuyor... Sorsanıza... Bir şey deneyeceğiz.

Oktay Kaynarca

ARADI.
Dedi ki:
“Ben Gezi hataydı diye bir şey demedim.”

*

Bunu söyledi.
Ve bitti.
Nokta.
Beyan benim için esastır.
Bu nedenle...
Kendisiyle ilgili yazdığım eleştiriyi geri çekiyorum.

*

Ve hatta...
Kendisinden açıkça özür de diliyorum.

Havale

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu demiş ki:
“Kemal Kılıçdaroğlu’nu Melih Gökçek’e havale ediyorum.”

*

Buna karşılık...
Kemal Kılıçdaroğlu da Melih Gökçek’i, Bülent Arınç’a havale ederse ne olacak?

Nefretlik iki kelime

AKREDİTASYON: Telaffuz edilirken dilde tatlı bir kayma hissi veren ama aslında sevimsiz bir muktedir kelamı olan bu kelimeden yaklaşık 20 yıldır nefret ediyorum. Bu kelime, “Biz size apaçık haksızlık ve apaçık ayrımcılık yapıyoruz” dememek için uydurulmuş bir kelimedir. Tüm sözlüklerden sökülüp atılmalıdır.

*

DEPORT ETMEK: “Yürrü! Anca gidersin” demek pek bir kaba kaçtığı için icat edilmiştir. Yapılmak istenen şey aynı şeydir ama böyle söylenince sanki çok kibar bir işe imza atılacakmış gibi bir hava verilmiş olur. Bu açıdan pek riyakârdır, bu açıdan pek nefretliktir.

Seçime doğru kişisel tespitler

BAZILARI HDP’yi “yüzde 13” falan gösteriyorlar ya... Aslında bunlar HDP’ye zarar veriyorlar. HDP’nin barajı aşabilmesi için... Seçim gününe kadar “HDP baraj sınırında” algısına ihtiyacı var. Kaldı ki işin doğrusu da bu.

*

AK Parti seçim vaatlerinde geride kaldı ama sahada etkinliğini sürdürüyor. Özellikle AK Parti’nin kadın adayları, ev sohbetleri düzenliyorlar. Unutmayın: Ev sohbetleri, siyasetin en sihirli oy getiren unsurudur.

*

Partiler televizyonları kullanmayı bilmiyorlar. Bu konuda stratejileri, planları, hazırlıkları yok. Kadrolarındaki etkili hatipleri, belli bir düzen içinde tartışma programlarına yönlendirmeyi akıl etmiyorlar.

*

Sevgili adaylar! Sosyal medyayı iyi kullanmak demek günde bin iki yüz mesajı ahalinin üzerine boca etmek demek değildir. Mesajlarınız az olsun, öz olsun. Yoksa bıktırırsınız. Bıktırdığınızda da gelir hemen bloklama...

*

Ben muhalefetin yerinde olsam... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlara daha fazla çıkmasını arzu ederim.