2008’in en’leri

YILIN LAF SOKMASI

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un esprili kişiliği, Eğirdir’deki Dağ Komando Okulu’ndaki inceleme gezisi sırasında ortaya çıktı... Başbuğ, hatıra niyetiyle iki boş kovanı almak isteyen Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e "Aman dikkat et... İyi sakla... Yoksa Ergenekon’dan içeri girersin" demişti ya... İşte bu "takılma", yılın en iyi laf sokmasıdır...

YILIN SÖZCÜĞÜ

Sanırım hiçbir sözcük üzerinden bu kadar mavra yapılmamış, bu kadar geyik çevrilmemiştir... "Teğet" sözcüğü, kazandığı büyük popülarite için Başbakan Erdoğan’a ne kadar dua etse azdır...

YILIN DÜŞ KIRIKLIĞI

Belki de "Gidin, gidin... Gülmekten zıbaracaksınız, mısır bile yiyemeyeceksiniz" diye gazlanmasaydık, "O kadar da komik değil" demeyecektik... Kısacası AROG’un yarattığı düş kırıklığı, aşırı pompalamaktan kaynaklanmıştır...

YILIN FİYASKOSU

Sivaslıydın... Tayyip’i devirecektin... Herkesi hevese getirmiştin... Bilmem, hálá parti kurma fikrinde misin? Bilmem, hálá dağları karlı Ankara’da mısın? Ne güzel abimizdin sen "Latif Abi".

YILIN TARTIŞMASI Önce Şerif Hoca "Mahalle baskısı" diye bir laf attı ortaya... Sonra muhafazakár camia, "Ne mahallesi? Ne baskısı?" tarzı hafiften bir itirazı dile getirdi... En son Binnaz Toprak’ın araştırması, "Mahalle baskısı da canım almış yürümüş" türküsünü söyleyince, muhafazakár camia "Baskı senin babandır" diye efelenmesin mi? Son durum şu: Tartışma sanırım 2009’a da sarkacak...

YILIN SOĞUTMASI Yeryüzünün en gelişmiş kliması bile, halkı askerlikten soğutma işini, Bülent Ersoy kadar beceremezdi... "Alaturka Star" yarışmasını "anti militarist" bir platforma dönüştüren Bülent Ersoy, "Oğlum olsa askere göndermezdim" diyerek yılın soğutmasını yapmıştır...

YILIN KORUMASI

Hadi kafayı yediği alenen belli olan Hüseyin Üzmez’i, Allah akıl sağlığı versin diyerek bir tarafa bırakalım... Peki Hüseyin Üzmez’i bile el birliğiyle koruma çemberine alanlar için ne diyeceğiz?

YILIN FOTOĞRAFI Herkese tozlu aile albümlerini karıştırma arzusu uyandıran bir atılımdı Ertuğrul Özkök’ün köşesinde yayınladığı "aile fotoğrafı"... Kim derdi ki bir gün gelecek, Özkök’ün babaannesinin çarşafı çok ama çok işe yarayacak?

YILIN İHTİDASI

Yaşar Alptekin’in dine dönüşü, hepimizi 80’lerin sonu, 90’ların başına döndürdü... O yılların ünlü mankenleri Engin Koç ve Yusuf Azuz bile bu ihtidadan ekmek yediler... Helal olsun vallahi...

YILIN SLOGANI

Bülent Ersoy’un halkı askerlikten soğutma davası sırasında Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde atılan "Biji Diva" sloganı, yılın değil yüzyılın sloganı olur...

YILIN GİYSİSİ

Hepimiz Erbakan Hoca’nın bu giysiyi yeniden dirilteceğini düşünürken... Bu iş Deniz Baykal’a düşmesin mi? Boşuna dememişler, "Bu memleket adama kafayı yedirir" diye...

YILIN SEÇMENİ

Aysun Kayacı’nın çıkışıyla hepimiz onu anımsadık... Yılın seçmeni hiç kuşkusuz "Dağdaki çoban"dır...

YILIN SATIŞI

Sen tut, en ateşli, en fanatik, en laik kesimin liderliğine soyun... Sen tut "Allah’ımızı çaldılar" diye yırtın... Sen tut "Anti Fethullah" bir örgütlenmeye git... Ve sonunda elindeki en önemli savaş oyuncağını Fethullah Gülen’e saygılar sunan birine satıver... Hay bin kunduz!

YILIN TANIMLAMASI

Sanırım hakkında dört yüz elli bir köşe yazısı yazılan tanımlama oldu, sinema yönetmeni Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’da aldığı ödülün ardından yaptığı konuşmada söylediği, "Bu ödülü güzel ve yalnız ülkeme adıyorum" sözü... Sözün bu kadar yankı yapmasında Orhan Pamuk’a nispet yapma çabası ne kadar rol oynadı dersiniz?

YILIN SEVGİSİ

Bir kızımız televizyon ekranında "Okan’ı değil, Beyaz’ı seviyorum" deseydi, bu kadar gürültü kopmazdı... Ancak bir kızımız, üstelik türbanlı bir kızımız, televizyon ekranında iki erkek arasında yaptığı tercihi ifşa ediverdi ve ortalık karıştı... Tercihi yılın olayı haline getiren ise iki erkekten birinin Atatürk, diğerinin Humeyni olması idi...

YILIN İLÇESİ

İlkçağ’da yoğurduyla meşhurdu... 50’lerde İstanbul’a yakınlığıyla... 60’larda küçük hapishanesiyle... 70’lerde deniz kenarındaki tatil siteleriyle... 80’lerde Klassis Oteli ile... 90’larda Küpeşte Kafe’siyle... Ve en sonunda Ergenekon Davası ile meşhur olmasın mı? Ah bizim güzel ve yalnız ilçemiz...

YILIN RENGİ

Siyah... Obama’nın ABD’ye başkan seçilmesinden ve Tayyip Erdoğan’ın bu yıl da kendini "siyah" olarak görmesinden dolayı...

Üç teşekkür

TAYYİP ERDOĞAN’A Gazze’deki insanlık dışı katliam karşısında en hızlı, en atak ve en sert tepkiyi ortaya koyması nedeniyle Başbakan TAYYİP ERDOĞAN’A teşekkürler...

KADİR TOPBAŞ’A Gazze’de öldürülen Filistinlilerin anısına saygı göstermek adına, Taksim Meydanı’ndaki yılbaşı kutlamalarını iptal etmesi nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı KADİR TOPBAŞ’a teşekkürler...

TRT’YE Kürtçe TV’ye geçişi başarıyla gerçekleştirmesi ve Muharrem ayında Aleviler için özel yayın yapma kararı nedeniyle TRT Genel Müdürü İBRAHİM ŞAHİN’e teşekkürler...

Melih Gökçek ne iş yapacak

EĞER Tayyip Erdoğan, "Yolumuza Melih kardeşimle devam edemiyoruz" falan derse...

Boşta kalan Melih Gökçek, şu türden işleri muvaffakiyetle yapabilir:

BİR: Yemekteyiz programının en hınzır yarışmacısı olabilir...

İKİ: Bir yardım derneği kurup Almanya’da şube açabilir...

ÜÇ: Sıkı bir çete kurup mahalle baskısı yapabilir...

DÖRT: Gençlik Parkı’nda balon satabilir...

BEŞ: Fıskiyeli havuz işine girebilir...