Paylaş
-BİR: Bugünden bakıldığında AK Parti için “Oyunu birkaç puan arttırabilir” diyebiliriz. Nereden gelecek bu birkaç puan? Tabii ki MHP’den...
*
-İKİ: Seçime var daha en az üç ay... İşte bu üç ay içinde... Çatışmalar sürerse... Şehit cenazeleri gelmeye devam ederse... Ahali, “Bu işin sorumlusu AK Parti” demeye başlayabilir. İşte o zaman oyunu arttıran parti AK Parti yerine MHP olabilir. “PKK”, “terör”, “şehitler”, “vatan”, “bölünmez” gibi sözcükler devreye girince... Kazanan MHP olur. Yani AK Parti dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir.
*
-ÜÇ: Milliyetçilik yarışı söz konusu olduğunda AK Parti’nin MHP’yi geçmesi imkânsız. İşte bakın: Devlet Bahçeli, bugün itibariyle moral üstünlüğü ele geçirmiş durumda. Bütün polemiklerin içinde Bahçeli var. Şu anda adından en fazla söz edilen lider: Devlet Bahçeli...
*
-DÖRT: Girdiği yeni yolda AK Parti’nin HDP’den oy alması mümkün değil. Güneydoğu’da yitirdiği gücünü daha da yitirip bir tabela partisi haline gelebilir AK Parti.
*
-BEŞ: HDP’nin barajı aşacağı konusunda kimsenin bir kuşkusu yok. HDP’nin barajı aşması demek, AK Parti’nin tek başına iktidarı elde etmesi çok zor demek.
*
-ALTI: Bugün ya da yarın yapılacak anketlerin verdiği sonuçlar, doğruyu yansıtmayacaktır. Düşünün: Seçime en az üç ay var ve bu üç ay içinde nelerin olabileceğini kimse bilmiyor ve herkes kaygılı. Yani anketlere bakıp erken seçim kararı almak, AK Parti açısından pek de akıllıca bir karar değil.
*
-YEDİ: CHP oyunu koruyacaktır. Belki birkaç puan arttırabilir. Özellikle MHP’nin AK Parti karşıtlığı konusunda keskin tavır almamasından şikâyetçi bazı ulusalcı kesimler, oylarını CHP’ye verebilir.
*
-SEKİZ: MHP’nin barajın altında kalacağını düşünenler fena halde yanılıyorlar. Türkiye’nin içine girdiği süreç, MHP’nin önünü açıyor. Çünkü AK Parti, lisan-ı hal ile “Biz yanıldık, MHP haklıymış” deme noktasına geldi. Böyle bir durumda “haklı çıkan” değil de “yanılan” mı kazanacak?
*
-DOKUZ: Erken seçimde AK Parti’nin başarılı bir sonuç alması, ancak şehit cenazelerinin gelmemesine bağlı... Barışın ve huzurun gelmesine bağlı... Savaş ve huzursuzluk içinde gidilecek bir seçim, AK Parti’yi yüzde 30’lara bile düşürebilir.
*
-ON: Şu ana kadar okuduğunuz ilk dokuz maddeyi unutun! Şimdi size bambaşka bir şey söyleyeceğim: Tayyip Erdoğan zar atmak, şansını denemek istiyor... “Hepyek” de atabilir, “düşeş” de... “Düşeş” gelirse ne âlâ... Ama “hepyek” gelirse... İşte o zaman 7 Haziran’ı bile mumla arayacaktır.
PKK yüzünden Suruç’u konuşamadık
SURUÇ katliamı, öyle es geçilecek bir katliam değildi.
32 kişi feci şekilde can vermişti.
Haftalarca, aylarca konuşulması gerekiyordu.
IŞİD’in bu vahşi saldırısının üzerinde durulması gerekiyordu.
*
Fakat ne oldu?
İki gün konuştuk, sonra unuttuk.
*
Bunun en büyük müsebbibi PKK’dır.
Evinde uyuyan iki polisi kalleşçe öldürdüler, gündemi değiştirdiler.
“Biz de en az IŞİD kadar barbarız, siz bırakın IŞİD’i de bizi konuşun” demek istediler.
*
Aslında PKK’ya her açıdan “Dur” denmesi gerekiyor.
Ama her açıdan “Dur” diyemeyenler var.
Onlar hiç değilse bu açıdan “Dur” deseler.
Keşke Selahattin Demirtaş, Altan Tan gibi konuşsaydı
BAKIN neler demiş HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Al Jazeera’ya verdiği bir röportajda:
-Ceylanpınar’daki eylem (iki polisin uykuda katledilmesi), Diyarbakır’da trafik polisinin öldürülmesi, başka yerlerde askerlerin ve Yüksekova’da sivil astsubayın çarşıda öldürülmesi... Bunların tamamı yanlış hareketlerdir.
-Yol kesmeler, araç yakmalar... Bunların hiçbiri meşru, makul görülemez. Hiçbiri.
-Seçimden önce Diyarbakır’da miting alanında bombalama hadisesinde HDP olsun, Kürt siyasi hareketinin silahlı güçleri olsun nasıl hiçbir cevap vermediyse... Bu süreç de öyle geçiştirilmeliydi.
-Bütün projektörler Suruç’un üzerine tutulmalıydı. Şu an Suruç ne oldu? Üzeri örtüldü. Çok büyük bir hadise... Sadece ölenlerin sayısı üzerinden söylemiyorum. Siyasi operasyon olarak büyük bir operasyon... Savaşı başlatan operasyon... Düğmeye basılan nokta. Suruç mutlaka aydınlatılmalı.
*
Keşke Selahattin Demirtaş da Altan Tan’ın söylediklerini söyleyebilse...
Yeter de artardı bile.
Dört masalı lokantada çok şahane Develi cıvıklısı
AVUKAT Rıza Saka dostum dedi ki:
“Develi cıvıklısı diye bir pide var ya... İşte o pideyi çok şahane bir şekilde yapan merdiven altı, salaş bir yer keşfettim, sen seversin böyle keşifleri, gel beraber gidelim.”
“Hadi gidelim” dedim.
*
Tarlabaşı’nda yıkık dökük bir mahallede, Ömer Hayyam Caddesi’nde dört masalı, önündeki minik bir tabelada “Öz Develi Etli Pide Salonu” yazan küçücük bir dükkân.
İşin başında 22 yıldır bu işi yapan Hacı Ahmet Beşparmak var.
“Ver bize Develi cıvıklısı” dedik. Verdi. Tek kelimeyle muhteşemdi.
Ardından “sac kavurma”. O, cıvıklıdan bile muhteşem.
En son “tahinli”. O hepsinden daha güzel.
*
İddia ediyorum:
Sadece üç çeşit yemeğin bulunduğu bu iddiasız lokanta, Türkiye’nin en büyük lezzet duraklarından biri...
O kadar ki biz hesap öderken, bizim “Ayı Fahri” hâlâ cıvıklı tıkınıyordu.
Paylaş