Paylaş
Türküyü çok sevmemde Erkin Koray’ın bu türküyü kendi tarzıyla seslendirmesinin katkısı büyük. Ta 1970’lerin başında TRT’de seslendirmiş bu türküyü. Defalarca izledim. Söylerken öyle sitemkâr bir yüz ifadesi var ki... Türkünün içinde yaşatıyor insanı.
*
2- FESUPHANALLAH: Milli şarkımız haline geldi bu şarkı. Yeri göğü inletti. Çok sevildi, çok söylendi. Filmlerde kullanıldı. 1994’te Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığına adaylığında “seçim şarkısı” olmuştu. O meşhur “Tamam inşallah” sloganı, bu şarkıdan doğmuştu.
*
3- ESTARABİM: Bir Erkin Koray ironisi vardır. Meydan okuyan, sallamayan, hüznü ve gülümsemeyi aynı anda kapsayan bir ironi. Bu şarkıda bunların hepsi fazlasıyla var. İlk dinlediğimde “Ne acayip bir şarkı bu” demiştim. Sonra fena halde benimsedim. 2020’lerde bile ne zaman kafam bozulsa “Sağdan soldan estarabim” derim.
*
4- ŞAŞKIN: Orijinali meşhur bir Arap şarkısıdır. Kardeş Türküler, bu şarkının Arapça orijinalini şahane biçimde seslendirdi. Ama Erkin Baba, bu şarkıyı fena halde bize özgü kılmayı başarmıştır. Tartışmasız. Sözleri de çok güzeldir. Hele şu bölüm: “Tenhalarda menhalarda bitmiş aşkın.”
*
5- DELİ KADIN: Çok popüler olmadı bu şarkı. Sert bir marş disipliniyle akar gider şarkı. Öfkeden kafayı yemiş bir âşığın nasıl şiddete meyyal hale geldiğini yansıtır. Tabii ki bugünün politik doğruculuğunda lime lime edilip doğranacak türde sözleri vardır: “Deli kadın / Hiç sen beni anlamadın / Sopa mopa kâr etmiyor / Taş kafana.”
*
6- ANKARA SOKAKLARI: En hızlı zamanlarında en hızlı anılarını Kızılay kaldırımlarına çakan delikanlıların şarkısıdır bu. Ankara oyun havasının içine saklanmış sıcacık bir aşk öyküsü. Matraktır. Dalgacıdır. Asla ağlak değildir. Delikanlıcadır. Sokaklardan çıkmıştır, sokaklara dönüktür.
*
7- ÇÖPÇÜLER: Bu şarkıyı ne zaman dinlesem Can Yücel’in “Sevgi Duvarı” şiirinde geçen şu dizeler aklıma gelir: “Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi / Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri / Çöpçülerin elleriyle okşardım seni.” Bu şarkı, bu şiirle akraba. İkisinin de kahramanı ortak: Çöpçüler.
*
8- ARAP SAÇI: Ritmiyle, melodisiyle, vurgularıyla bugün hâlâ tertemiz yaşayan bir şarkı. Baba’nın en görkemli, en havalı, en dokunaklı, en isyankâr şarkısı. Aşk yüzünden Arap saçına dönmüş birinin feryadı. “Arap saçı” metaforu nereden aklına geldi be Erkin Baba? Alem adamsın valla.
*
9- YALNIZLAR RIHTIMI: Baba’nın en sinematografik şarkısı. Dinlerken görüntüler hep gözümüzün önünde uçuşur: Gecenin karanlığı, gözleri yosun tutmuş perişan bir adam, uçup giden martılar, dalgaların kucağı falan. Bayağılığa zerre kaymadan yapılmış en romantik şarkıdır.
*
10- SEVİNCE: Bu şarkı bir aşka çağrı şarkısıdır. Ama bütün Erkin Koray şarkıları gibi klişelerden alabildiğine uzaktır. Yine özgün bir melodi, yine matraklığı elden bırakmayan sözler. Şu sözlere dikkat: “Sevmek bil ki doğmaktır yeni baştan / Âşık oldum galiba yavaştan.” Hahaha! Âşık oluyor ama yavaştan oluyor. İlahi Erkin Baba!
TARİHİN EN ÇOK TEKRAR EDİLEN YALANI: GÜNAYDIN YALANI
BİR yalan var. Üç ayda bir tekrar ediliyor. Kimse önüne arkasına bakmıyor. Bir anda gündem oluyor. Bir iki yalanlama geliyor. Sonra unutuluyor.
Üç ay sonra hooop yine aynı yalan, yine aynı gündem. Yine yalanlama. Yine unutuş.
*
Tam anlamıyla aptal ve sersem bir kısır döngüye girmiş durumda söz konusu yalan.
*
Yalan şu:
*
“Diyanet İşleri Başkanı, günaydın denmesine savaş açtı. Günaydın demeyin, şöyle deyin böyle deyin diye açıklama yaptı.”
*
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, üç dört sene önce bana bir mesaj atmış, yalanın nereden çıktığını anlatmış, “Benim günaydın denmesiyle bir sorunum yok. Ben de günaydın derim” demişti.
*
Fakat yalancılar bir türlü durulmuyor.
Öyle sevdikleri bir yalan ki bu, bir türlü terk edemiyorlar.
Alıcısı da var yalanın. “Yalan da olsa gündeme getirin, çok hoşumuza gidiyor” der gibi bekliyorlar yalanı.
*
İşin aslı şu galiba:
Yalanların periyodik bir şekilde tekrar edildiği bir çağda yaşamak düştü bize.
HÜKÜMETTEKİLERİN YAKLAŞIMI BU OLMALI
ŞU cümlelere dikkat:
*
“Tüm dünya ile birlikte olumsuz etkilerine bizim de maruz kaldığımız ekonomik zorlukları göz ardı etmiyoruz. Sokakta, pazarda, çarşıda ve hayatın diğer alanlarında yaşanan sıkıntıları, dillendirilen serzenişleri çok yakından takip ediyoruz.”
*
Kim dedi bunu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Önceki gün kabine toplantısının ardından.
*
Sorunlarla kavga etmek, sorunları inkâr etmek, sorunları görmezden gelmek...
Bir idarenin içine düşebileceği en hazin durumdur.
*
Sorunların kabulü, sorunlarla yüzleşmek, sorunları görmek...
Çözüm azminin ilk adımıdır.
*
Bu açıdan Erdoğan’ın bu yaklaşımı, doğru bir yaklaşım.
*
Hükümeti temsil eden tüm isimlerin, AK Parti yetkililerinin takip etmeleri gereken çizgi budur.
Paylaş