Paylaş
Kendilerine esrarengiz bir hava veren bu tipler, ortamı uygun buldukları anda, "Ahmet Arsan benim... O yazıları ben yazıyorum" diye fısıldıyorlarmış.
Türbanlı kızları mı etkilemeye çalışıyorlar, yoksa hesabı mı ucuza getirmek istiyorlar, anlamış değilim.
Hem benim az sosyalleşmemden faydalanmak isteyen bu uyanıkların heveslerini kursaklarında bırakmak, hem de "Bu adam in midir, cin midir" diye meraklananları tatmin etmek adına bir formül buldum.
Diyorum ki: Haberleşelim!
İşte benimle haberleşeceğiniz bir adres:
"ahmetarsan@hurriyet.com.tr".
*
"O kafede tanıştığımız adam gerçekten de sen miydin?" diye sorabilirsiniz, "Buralarda tuhaf bir şeyler oluyor" diye sır dolu bilgiler verebilirsiniz, "İslami trendler" bahsine girebilecek malumattan söz edebilirsiniz, "Müslüman mahallenin dumur detayları" listesi hazırlayabilirsiniz, "Aman Tayyip Bey görmesin" diye köşe bucak saklanarak Reina’ya giden yeni müteahhitleri ihbar edebilirsiniz.
Velhasıl-ı kelam yazın bana.
İslami business
Eskiden bir "İslami iş alemi" vardı:
Mesela Kombassan vardı. Onun patronu Haşim Bayram vardı. Konya ovasını fabrikalar ovası haline getirecekti.
Mesela Yimpaş vardı. Yeni bir ekonomik model oluşturma iddiasındaki patronu Dursun Uyar vardı.
Ve tabii daha birçok ekonomi mücahidi vardı.
Bunun dışında "Müslüman zenginler" vardı.
Mesela "Ahmet Albayrak ve kardeşleri", kişisel varlıklılar kapsamında ilerliyor, davaya da hizmet ediyorlardı.
Mesela Topbaşlar vardı.
Mesela Kavurmacı Kardeşler vardı.
Hepsi acayip gözdeydi. Hepsi bir tür iktidar odağıydı. Hepsi hayır hasenat işlerinde kapıları ilk çalınandı.
Haber veriyorum: Artık hepsinin pabucu damdadır. Kimi yaptığı hataların bedelini ödedi, kimi de kelimenin tam anlamıyla demode oldu.
*
Artık yeni işadamı tipi, ANAP döneminin yeni zenginlerini andırıyor.
Dava yok. Onun yerine "Tayyip sevgisi" var.
Kim mi bu yeni gözde zenginler?
Mesela Ethem Sancak... Mesela Cihan Kamer... Mesela İhsan Arslan...
Mesela Remzi Gür... Mesela Fettah Tamince... Mesela Aziz Torun...
Mahallenin en sevilen gazetecisi
Ben hayatımda bu kadar sevilen bir adam görmedim.
Selahattin Sadıkoğlu’dan söz ediyorum, yani mahallemizin Selahattin Abi’sinden...
Herkesle iyi geçinir, herkesin derdine koşar, muhabbet ehlidir, kimseyi kırmaz, muhteris değildir, haset duygusu yoktur. Nevzuhur değildir, ta Babıali döneminden beri matbuatın içindedir.
Belki de bu derece çok sevilmesi nedeniyle işini kaybettiği anda, hemen yeni bir iş bulur ve herkes onun iş bulmasına acayip sevinir.
Bakın son dönem Selahattin Abi için nasıl gelişti: Yeni Şafak’taydı. Oradan ayrıldı, Kanal 7’de iş buldu. Oradan ayrıldı, Bugün gazetesine geçti. Gazeteyi bıraktı, o grupta bir TV kanalını kurmaya başladı. Oradan da ayrıldı...
Duyduğuma göre en son TMSF kontrolündeki Akıllı TV’nin başına geçmiş.
Kıssadan hisse: Demek ki her zaman bir yerlere gelmek için hırs yapmaya gerek yokmuş, bazen iyi insan olmak yetip de artıyormuş.
Yeme içme zevkine göre cemaatler
MED-ZEHRA GRUBU: Güneydoğu’nun radikal nurcuları, talebe evlerinde haftanın belli günlerinde "yumurtalı çiğköfte" yaparlar. Acısı daha az, pişkinliği daha fazla, tuhaf ama leziz bir yemektir. Yere serilen gazete kağıtlarının üstünde, tepsiler içinde, gürültücü bir kalabalıkla yenirse zevki daha fazla çıkar.
GÜLEN CEMAATİ: Bu cemaatin tartışmasız yemeği "Maklube"dir. Ortadoğu kökenli "Maklube", Işık Evleri’nin vazgeçilmezidir. "Hocaefendi’nin en sevdiği yemek" olarak bilinir. Özel günlerde "Maklube" yemek, cemaatin geleneği haline gelmiştir. Bu cemaatte "Maklube" sevmeyene kız vermezler.
İSMAİLAĞA CEMAATİ: Bu cemaat sünnete uyma adına günde iki öğün yer. Birinci öğün bir tür "brunch" sayılır. Kahvaltıyla öğle yemeği birleştirilir. İkinci öğün ise ikindi vakti yenir. Ama cemaatin nefsine hakim olamayanları, yatsıya doğru gizlice bir esnaf lokantasında karnını doyurarak davaya ihanet edebilir.
İSKENDERPAŞA CEMAATİ: Tencere yemeği severler. Eskiden Fatih’te Hünkar Lokantası’na takılırlardı. Hünkar, Fatih’ten elini eteğini çekince eski Osmanlı yemekleri yapan yeni yerler keşfettiler. Sizin anlayacağınız bu cemaat, biraz sofistike takılır.
MENZİL TARİKATI: Bu tarikatta çorba, neredeyse kutsal taamdır. Kazanlarda pişirilen çorbalar, Menzil Köyü’nde namaz sonraları yoksullara servis edilir. Kazanlarla sunulan çorbaya kaşık sallamak sevap kabul edilir.
RADİKALLER: Kesinlikle kebapçıdırlar. Aksaray’daki salaş kebapçılarda küçük taburelere oturup ayran eşliğinde acılı Adana ve çöp şiş yerler... Çoğu Güneydoğu kökenli olduğundan Aksaray’daki salaş kebapçılar, biraz memleket özlemini gidermelerine de katkı sağlar.
İslami kesimde
Modalar Demodeler
DEMODE Dalak aldırması...
MODA Kol kırılması...
DEMODE Ahmet Özhan...
MODA Serdar Ortaç...
DEMODE Türkiye darülharptir.
MODA Türkiye Tayyibistandır.
DEMODE Biricik Suden....
MODA Naomi Campbell...
DEMODE Tanırım iyi çocuktur...
MODA Tanırım temiz arkadaştır...
DEMODE Tophane Asude Kafe...
MODA Taksim Gezi Pastanesi...
Paylaş