TRABZONSPOR, şampiyonluktaki iddialı takımları teker teker üzmeye devam ediyor.
Deplasmanda Bursaspor’la berabere kalan, Galatasaray’ı yenen, dün de İnönü’de puan alan Trabzonspor’a maç sonunda Beşiktaş seyircisinin gösterdiği tepki anlaşılır gibi değildi. Şenol Güneş’ten sonra dirençli ve her maçta pozitif futbol oynamak için çaba gösteren takım görüntüsü veren Trabzonspor, aynı direnci Beşiktaş karşısında gösterdi. Bunun bir diğer anlamı da şudur: Şampiyonluk mücadelesi veren takımlar eğer gerçekten şampiyon olmak istiyorlarsa, beni 3 puanla geçmek zorundalar. 3 puanı kaçırdı Dünkü maçta özellikle yarıda defanstan ayağa toplarla çıkan ve Beşiktaş’ın orta saha direncini Alanzinho ile kıran bordo mavililer, Engin ve Gabric’in yokluğunda Umut’u sol tarafta başarı ile kullandı. Zaman zaman saha içi oyuncu değişiklikleriyle de oyunun kontrolünü elinde tutmasını bildi. Kalesinde birkaç pozisyon vermesine rağmen, ilk yarıda Umut ve Egemen’le ikinci yarıda Sezer ve Ceyhun’la yakaladığı pozisyonlarda biraz daha şanslı olabilseydi, İnönü’den 3 puanla ayrılması içten bile değildi Trabzon’un. Nobre yetişti İkinci yarıdaki Teofilo-Ceyhun değişikliği “orta saha üstünlüğünü Beşiktaş’a mı bıraktık mı?” diye düşündürürken, imdadımıza Ernst-Nobre değişikliği yetişti. Bu dakikadan sonra Trabzonspor, bulduğu boş alanları iyi değerlendirebilseydi, beklenen gol Beşiktaş’tan değil, konuk takımdan gelecekti. Trabzonspor, bu maçtaki performansıyla eminim ki ben ve benim gibi düşünen bütün Trabzonluları mutlu etti. Türk futbol kamuoyuna da şu mesajı verdi: Kimlerin şampiyonluk mücadelesi yaptığı beni hiç ilgilendirmez. Başta da söylemek istediğimiz gibi şampiyonluk mücadelesi veren takımlar, eğer hedeflerine ulaşmak istiyorlarsa, ligin ikinci yarısının yıldızı Trabzon’u 3 puanla geçmek zorundalar. Doğrusunu isterseniz, şu an itibariyle de yukarıdaki o takımlardan hiçbiri bunu başarabilecek görüntüde değil.Yazık oluyor, böylesine başarılı bir takımın şampiyonluk yarışının uzağında kalmasına.