Paylaş
UZUN yıllar boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan Lübnan, deniz kıyısı olmasından ötürü ticaretin gelişmesiyle birlikte bambaşka bir kültür ve mutfağa sahip. Osmanlı’dan kalan bulgur, nohut ve acı nedeniyle Güneydoğu mutfağının izlerini de taşıyan Lübnan lezzetleri, Akdeniz’e kıyısı olmasından dolayı ise zeytinyağı ve otları da içinde barındıran geniş yelpazesiyle ilgi çekiyor. Bir dönem sömürgesi olduğu Fransız mutfağına da göz kırpmayı ihmal etmeyen Lübnan mutfağı, baharat çeşitleri, kokusu ve rayihası bol otları, rengarenk sunumlarıyla oryantalist ama bir yandan da modern bir mutfak.
Mezeler Lübnan mutfağının olmazsa olmazları. Semsek, humus, tabule, zahter, çiğköfte, patlıcan ezme ve kıbbe bu mutfakta öne çıkan lezzetler arasında. Mutfağında yaklaşık 130 çeşit mezeyi barındıran Lübnan’da, baharata, nohuda, zeytin ve zeytinyağına, bulgura, acıya, yoğurda, kuru fasulyeye, kuzu etine ve sarımsağa büyük önem veriliyor. Dolayısıyla; ‘lezzet’ deseniz var, ‘çeşit’ deseniz var. Hal böyle olunca etnik mutfaklar arasında ön sıralarda yer alması ve dünyaca tanınıyor olması boşuna değil. Bu haliyle Lübnan mutfağı; bilgi, tecrübe, emek ve marifet gerektiriyor. İşte, Alaçatı’da bu yaz kapılarını açan El-Yar, tüm bunları harmanlayan yapısıyla dikkat çekiyor. Genç işletmeci Yasin Becek’in Limon’dan sonra bir Alaçatı klasiği haline getirme hedefiyle lezzet ve eğlence dünyasına armağanı El-Yar’a ben de gittim, gördüm, tattım ve sizler için yazdım...
HEM MİDENİZE, HEM DE RUHUNUZA
Öncelikle El-Yar, Lübnan mimarisinden esinlenerek tasarlanmış bir mekan. İçeriye, kemerli ahşap bir kapıdan giriyorsunuz. Adımınızı attığınız andan itibaren sizi mis gibi kokan yasemin ve begonviller karşılıyor. Şık karo taşlarıyla örülü yeşil koridor, alabildiğine geniş, üstü açık bir bahçeye açılıyor. İlk dikkatimi çeken şey ışıl ışıl avizeler ve abajurlar oluyor. Yanı sıra, mistik doku ve de Lübnan dekorasyonunu incelikle ortaya koyan detaylar... El-Yar, 150-200 kişi kapasiteli bir mekan. Lübnan mutfağının en leziz tatlarıyla midenizi, aynı zamanda muhteşem şovlarıyla da ruhunuzu doyuruyor. DJ Eser Yılgı’nın performansıyla saat 19.30 itibariyle kapılarını açan El-Yar’da müzik gece 01.00’e kadar devam ediyor. 21.00’de yemek müziğinin yerini balerinlerin sunduğu 5 bölümden oluşan şovlar alıyor. Oryantal, ateş ve tefli gösterilerin ardından saat 22.30’da start alan perküsyon ve hemen ardından davul şovla restoran kimliğinden sıyrılan El-Yar, kendini kulüp dünyasının müziklerine teslim ediyor.
El-Yar, Farsça bir sözcük, “Vatanını en çok seven’ anlamına geliyor.
TÜM SERVİS EKİPMANLARI EL YAPIMI
Yasin Bey, El-Yar’ı açmaya karar verince, 11 kişilik bir ekiple Lübnan’ın başkenti Beyrut’a adeta çıkarma yapmış. Ekip, buradaki en popüler mekanları menüsünden dekorasyonuna mercek altına almış. Dönüşte hummalı bir çalışma süreci başlamış. Mimaride Fas’ın ‘kırmızı şehir’ olarak bilinen Marakeş kentinden esinlenilmiş. Peyzaja ayrı bir önem verilmiş, girişi bir tünel gibi sarması amacıyla rengarenk begonviller ve yaseminler dikilmiş. Dekorasyonda ağırlıklı renk olarak Osmanlı pembesi kullanılmış. Dört bir yan yüzde 80’i özel yapım apliklerle süslenmiş. Tüm tabak, çatal, bıçak, kaşık, kase, tepsi vs’ler İstanbul ve Gaziantep’te yaptırılmış. Menü, yemeği bir sanat eserine dönüştürmesiyle bilinen usta şef Eyüp Gül’ün liderliğinde oluştururken Lübnan lezzetleri Türk mutfağına uyarlanmış. Aşırı baharat ve sarımsaktan kaçınılmış. Falafel nohut yerine bakladan yapılmış. Humus da bizim damak tadımıza göre revize edilmiş. Bu arada, mekanın Ege’de hizmet verdiği de unutulmamış. Örneğin, “Ege’nin meşhur ılık ot kavurması, şevketi bostan olmazsa olmaz” denilmiş ve menüye eklenmiş. İşin kebap kısmına gelecek olursak, hiç macera aramadan, Beyrut’tan etkilenmeden, kendi Adana’mız, kendi şaşlığım, kendi çıtır kanadımız konulmuş menüye.
El-Yar, bacasız fabrika gibi. Mutfak ve serviste toplam 45 kişi hizmet veriyor. Hepsi işinin ehli, çalışkan, temiz ve güler yüzlü.
BAKLADAN FALAFEL, MERCİMEKTEN MANTI
El-Yar’da ister fiks menü, ister a la carte seçim yapabiliyorsunuz. Fiks menü; meze+ara sıcak+ana yemek+tatlı+alkol bin 950 TL, ana yemek istemezseniz bin 450 lira ve alkol almazsanız bin TL olmak üzere 3 alternatifli. Toplamda 24 çeşit meze var. Bunlardan 8’ini seçebiliyorsunuz. Bu arada mezeler iki haftada bir değişiyor. Humus ve mutabbel bir efsane. Karadutlu cacık da mutlaka denenmeli. Ara sıcaklarda 6 alternatif sunuluyor. Bakladan falafel ve mercimekli mantı yeme de yanında yat dedirtiyor! Ana yemek olarak adana kebap, çıtır kanat ve şaşlık var. Ben tercihimi şaşlıktan yana yaptım. Size de öneririm. Finaldeki karamelli muhallebi de yine parmak ısırtıyor. Unutmadan... Yemek boyunca otantik giyimli bir usta da herkesin gözü önünde etli çiğköfte yoğurup ikram ediyor. Ben çiğköfte yemem, ama tadanlar muhteşem olduğu görüşünde. Tercihiniz a la carte’tan yana ise mezeler 140-240, ara sıcaklar 100-380, ana yemekler 320-575, tatlı ise 160 TL aralığında. Bu arada, El-Yar’da en çok dikkatimi çeken şeylerden biri de yemeğin sonunda elinizi silmek için ıslak mendil ya da sabunlu havlu yerine içi gül suyu dolu bir ibrik getirilmesi oldu. Ben yazmış olayım, siz karşılaştığınızda şaşırmayın...
Mezelerin ana yemek yerine geçtiği, bakliyatın bolca tüketildiği, baharat, zeytinyağı ve yoğurdun baş tacı olduğu, kuzu etinin yemekleri şenlendirdiği Lübnan mutfağı, usta şef Eyüp Gül’ün elinde başka bir forma dönüşmüş.
AÇIK ARA ÖNDEYİZ
Limon Köyiçi’nin ardından El Yar’ı da bir Alaçatı klasiği haline getirmeyi hedefleyen Yasin Becek, “Menümüzü oluştururken Ege’de olduğumuzu da unutmadık. Ege’nin meşhur lezzetlerini de menümüze ekledik. İşin kebap kısmına gelecek olursak, biz onlardan açık ara öndeyiz” diyor.
Paylaş