Paylaş
Sıradışı’nın bugünkü konuğu 29 yaşında, genç, pırıl pırıl bir eğitimci. Çocukluğunda, gelecekte bir gün mutlaka sahnelerde olacağını hayal eden, bu tutkuyla çıktığı yolda kendini müziğe adayan Özge Gökçe Erdinç’in hayatı 2012’de Bornova Küçük Şeyler Anaokulu ile yollarının kesişmesiyle yeni dönemece girmiş. Orada özel bir yöntemle çocuklara müzik eğitimi vermeye başlayan Özge Hanım, Üstün Dökmen Yaşam Boyu Eğitim ve Gelişim Akademisi Kurucusu Üstün Hoca’yla tanıştıktan sonra artık hiçbir şeyin kendisi için eski gibi olmadığını söylüyor. Dökmen’le bir seminerde bir araya gelen ve okul için daha fazla şey yapmak istediğini dile getiren Özge Gökçe Erdinç, “Yapılacak o kadar çok şey var ki” yanıtını alınca, bugün tarihi bir köşkün aslına uygun hale çevrilerek eğitim dünyasına hizmet vermeye başlayan Göztepe Küçük Şeyler Anaokulu’nun kuruluş süreci başlamış. Bugün Göztepe’de tarih kokan atmosferde, yarının büyüklerini çağdaş bir vizyonla geleceğe hazırlayan Özge Hanım, “İşte bu okul benim dönüm noktam” diyor ve ekliyor: “Hayat bazen inişli, bazen durağan, bazen de çıkışlarla doludur. Küçük sürprizler, her an her yerde; onları yakalamayı bilin.”
KİMDİR
Adı: Özge Gökçe Erdinç
Doğum yeri ve tarihi: İzmir, 1984
İşi: Üstün Dökmen Yaşam Boyu Eğitim ve Gelişim Akademisi Göztepe Küçük Şeyler Anaokulu’nun kurucusu
Eğitimi: Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü
Medeni durumu: Meriç Erdinç’le evli
OTOMOBİL
Eski Amerikan arabaları
* Ehliyetimi 2005’te aldım ancak araç kullanmıyorum.
* İyi bir sürücü sayılmam. Ancak eşime çok müdahale ederim. ‘Yavaş git’, ‘Sağına bak’, ‘Soluna bak’ gibi... Sanırım iyi bir ‘Kopilot’ olarak değerlendirilemem.
* Bu sene için planlarım arasında kendi aracımı almak var. Küçük, emniyetli ve şehir içi rahat kullanılacak araçları seviyorum. Park derdi yaratmamalı. Aklımda Mercedes’in A180 modeli var, bakalım, kısmet demek lazım...
* Tezat olacak biraz ama, Atatürk’ün bindiği o kocaman otomobilleri kullanmayı çok isterdim. Gemi dümeni gibi kocaman direksiyonu olanları... Eski Amerikan araçlarına hayranlığım var. Chevrolet bunlar arasında ilk sırayı alıyor.
BESLENME
Mutfakla iyi arkadaşız
* En sevdiğim öğün kahvaltı. Pazar hariç her gün okulda yaparım. Domates yoksa sorun yaratmam. Peynir ne varsa onu yerim. Ama pazar kahvaltılarına önem veririm. Özenle kurulmuş masada uzun sohbetler eşliğinde kahvaltı çok hoşuma gider. İşte o zaman olmazsa olmazlarım var. Mutlaka birkaç çeşit peynir, domates, zeytin, evde yapılmış birkaç çeşit reçel ve tabii ki yumurta olmalı. İzmirli olduğumuz için gevrek ve boyoz da masadaki yerini almalı mutlaka.
* Kahvaltı haricinde de sebze ve balıkçıyım. Dışarıda öğle yemeği yiyeceksem mutlaka salata ya da sebze ağırlıklı lezzetleri tercih ederim. Akşam ise balıkçıyım. Hani, ‘Denizden ne çıksa yerim’ derler ya işte tam da öyle. Kalamar tava tutkunuyum.
* Babam Nusret Gökçe profesyonel aşçı olduğu için lezzet bizim için önemli. Ben de sanırım biraz ondan bir şeyler kapmışım. Mutfakla barışık biriyim, hatta iyi bir arkadaşız. Soslu tava ve fırın yemeklerini iyi yaparım. Babam, ‘İyi yemek ocakta başlar, fırında biter’ der hep. Ben de ona uyarım. Fırın tavuğum oldukça iyidir.
MEKAN
Lezzetin peşinden giderim
* Gittiğim mekanda hijyene çok önem veririm. Emin olmadığım yerde kesinlikle yiyemem. Onun dışında resmiyetten uzak mekanları severim. Mekan sahibiyle diyalog da kurabilmeliyim. ‘Sıcak sohbet’ derler ya, o sağlanmalı bana göre... Ve tabii ki lezzete önem veririm. Lezzet beni çağırıyorsa peşinden giderim mutlaka. En son eşimle kebap yemeye Adana’ya (Güneş Restoran) gittik.
* İzmir’de Sığacık Liman Restoran, sık sık gittiğimiz bir yer. Ekşili balığını mutlaka denemelisiniz. Kordon’da oturacaksak Balıkçı Seyit’i genelde tercih ediyoruz. Balığı çok iyi pişiriyor. Körfez ve Deniz de arada gittiğimiz yerler arasında.
SPOR
Ruhum rahat sanırım
* Spor yapmayı hep istiyorum. Bu konuda birçok kez girişimde de bulundum. Salonda yapılan sporları seviyorum. Çıkayım dışarıda yürüyeyim, koşayım pek bana uymuyor. Gerçi salonlar da çok uymuyor ya, neyse... Hep yazılıyorum, 1 ay sonra ne oluyor bilmiyorum, gidemiyorum. Giden parama oluyor. Ruhum rahat sanırım... Şimdilerde yüzebileceğim bir yerler bakıyorum. Bakalım ne olacak?
TATİL
Sırt çantamla dolaşsam
* Tatil benim için her şeyden elini ayağını çekmek anlamına geliyor. Bunu başarabilen biriyim. Tatil modunda hiçbir şey düşünmem. İmkan olsa da sırtımda çantamla dolaşsam. Gezerken çok mutlu oluyorum.
* Genelde eşimle tatile çıkıyorum. 2 haftayı geçiremiyoruz ama... Türkiye’yi bitirip ardından yurtdışına açılacağız. Öyle, ‘Tura yazılalım’, “Grup halinde gezelim’ sevmiyoruz. İstediğimiz yerde istediğimiz kadar kalabilmeliyiz, rahat ve keyifli dolaşmalıyız. Önümüzdeki yıl için yurtdışı planları yapmaya başladık. İlk Viyana ve Budapeşte olacak. Ama en çok nereyi görmek istersiniz derseniz Küba derim...
HOBİ
İyi bir kitap okuyucusuyum
* Gezmek yeni yerler keşfetmek ve oradan, oranın ruhunu yansıtan objeler getirmek benim için önemli.
* Eşimle beraber giderek büyüttüğüm 1/18 ölçekli araba koleksiyonum var.
* Mutfaktan büyük keyif alıyorum. Güzel sofralar kurup arkadaşlarımızı çağırmak hoşumuza gidiyor.
* Bunun dışında iyi bir kitap okuyucusuyum. Öykü ve roman çok severim. Eğer yazar beni yakaladıysa o romanın içinden kolay kolay çıkamam. Ayşe Kulin bu konuda çok iyi. Okumadığım kitabı yok sanırım.
* Ses eğitimi aldığım için biraz bağlama tıngırdatıyorum. Ama daha çok söylemeyi tercih ediyorum.
KARİYER
Kendimi sahnede hayal ederdim
* Küçüklüğümden beri sahnelerde olma isteğimden dolayı Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü’nü kazandım. 2006’da mezun oldum ve öğretmenlik yapmaya başladım. Çeşitli korolarda ve halk eğitim merkezlerinde çalıştım. Daha sonra 2 yıl süreyle bir belediyenin Türk Halk Müziği Korosu’nda şef olarak görev yaptım. 2012’de yolum Bornova Küçük Şeyler Anaokulu ile kesişti. Orada özel bir yöntemle çocuklara müzik eğitimi vermeye başladım. 1 yıl çalıştıktan sonra bir baktım Üstün Dökmen Yaşam Boyu Eğitim ve Gelişim Akademisi Göztepe Küçük Şeyler Anaokulu’nun kurucusu olmuşum...
GÜNE BAŞLANGIÇ
En az sekiz saat uyurum
* Her sabah (tatil modu hariç) saat 06.30’da kalkarım, 07.10’da evden çıkarım. Çok çabuk hazırlanan biriyim. Geceden ne giyeceğime karar veririm. Yataktan kalkar, kişisel bakımımı yapar, giyinir ve çıkarım.
* Evde fazla zaman geçirmem. Teknoloji artık hayatın her alanında olduğu için uyanır uyanmaz televizyonu açayım, sabah haberlerine bakayım gibi bir derdim yok. Okula giderken akıllı telefonlar sayesinde günün manşetlerini okur geçerim.
* En geç 23.00’te yatarım. Sekiz saat uyumaya özen gösteririm. Uyurken dinlendiğimi hissederim.
MODA
Ablamdan destek alıyorum
* Her kadın gibi ben de modayı takip ediyorum. Ama çok da kıyafet delisi değilim. Zaten bu konuda kendime çok da fazla güvenmiyorum. Ablam moda sektöründe olduğu için sağolsun bana yardımcı oluyor.
* Hazır giyimi tercih ediyorum. Ancak özel durumlar için dikimine çok güvendiğim modacılardan da destek alıyorum.
* Renk sınırlamam yok. Kışın koyu, yazın ise cıvıl cıvıl renkleri tercih ediyorum. Renklerin insanlar üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum.
* Giyim konusunda tek takıntım aksesuvar. Takılara büyük tutkum var. Taşlarla çok ilgiliyim.
ASTROLOJİ
Tam bir boğa kadınıyım
* Boğayım. Gezmeyi severler, iyi birer aşçıdırlar, azimlidirler, sabırlıdırlar, cefaya göğüs gererler, duygusal ve evcimendirler... Bunların hepsi de bana uyuyor.
SEVİMLİ DOSTLAR
Barınak projem var
* Küçüklüğümden beri eve sokaktan hayvan taşırım. Onları çok seviyorum. Tüm stresimi alıyorlar. Ancak şu an evde çok zaman geçiremediğimiz için artık sokaktan bir şeyler getirmiyorum. Mevsimlik hayvan alıp sokağa atanlara çok ama çok kızıyorum. Üzerinde çalıştığım ve yakında hayata geçireceğim bir barınak projem var.
HAYAT FELSEFESİ
Hayat bazen inişli, bazen durağan, bazen ise çıkışlarla dolu. Küçük süprizler, her an her yerde, onları yakalamayı bilin... Boşvermeyin.
Paylaş