İş’te kadın güçlü kadın
İZMİR İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Başkanı ve Shoe City Mağazaları Koordinatörü Candan Çilingiroğlu, koltuğunda çok sayıda karpuzu taşıyabilen, iş ve aile dengesini sağlayabilen kadınlardan. Yoğun bir tempoyla sürdürdüğü iş yaşamına ilaveten sivil toplum örgütlerinde de aktif yer alıyor. Başkanı olduğu İZİKAD, “İş’te kadın, güçlü kadın” sloganıyla daha fazla kadının iş hayatına girmesi için çeşitli kurs, eğitim ve etkinlikler yapıyor, çok sayıda kız öğrencinin de eğitim görmesi için burs sağlamaya çalışıyor. Çilingiroğlu’nun örnek alınacak bir diğer yanı ise kendisinin değil, yaptığı projelerin ön plana çıkmasına özen göstermesi. Bu yüzdendir ki, “STK’larda çevre edinmek ve siyasete basamak kullanmak için görev almıyorum. Tek amacım topluma faydalı olmak. Gönüllü olarak insanlara yardımcı olmak iç huzuru sağlıyor” diyor. Aynı zamanda çalışkan, disiplinli, lider ruhlu, sebatkar. Bir o kadar da neşeli ve hareketli. Pozitif düşünen, affetmeyi becerebilen, hoşgörü sahibi bir insan. Hayatta en önemli şeyin mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmek olduğuna inanıyor. “Bunun için de önce sağlıklı olmak gerekiyor. Ailem her şeyden önemli. Hep beraber huzurlu bir aile yemeği yemek en büyük mutluluk. İnsanın gerçek dostları olması da hayatı güzelleştiriyor. Bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum” diye ekliyor.
KİMDİR?
Adı: Candan Çilingiroğlu
Doğum yeri ve yılı: İzmir, 1955
Eğitimi: Ege Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
İşi: İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Başkanı ve Shoe City Mağazaları Koordinatörü
Burcu: Oğlak, yükseleni yay
Medeni durumu: Müşfik Çilingiroğlu ile evli. Başak Çilingiroglu Kurtoğlu ve Burçak Çilingiroğlu Küçükusta adında iki kızı var.
HAYAT FELSEFESİ
Hayat kısa, mutlaka insanlığa faydalı bir iz bırakmamız gerek.
OTOMOBİL
Bu konuda erkekler gibiyim
* İlk arabam Volkswagen Passat’tı. Mercan rengi harika bir otomobildi. Şimdi beyaz Patriot Jeep’im var. 1974’ten beri araba kullanıyorum ve sağlığım elverdiği sürece direksiyonda olacağım. Yan ve arka koltukta oturmayı hiç sevmiyorum. Otomobil konusunda erkek gibiyim. Çok zaman geçirdiğim ve de hor kullandığım için dayanıklı olması lazım. Hızlı kullanmayı seviyorum ama son zamanlarda sık sık radara yakalandığım için biraz yavaşladım. Bizim ailede şoför koltuğunda eşim değil, ben otururum. Seyahatlere genelde benim arabamla çıkarız. Çok dikkatli ve refleksleri kuvvetli bir sürücü olduğumu düşünüyorum. Kolay kolay sinirlenmem ama trafikte saygısız, agresif sürücülere tahammül edemiyorum.
BESLENME
Yeşil biberli tavuğum meşhur
* Hafta içi kahvaltım tahıllı ekmek, peynir, zeytin ve bir bardak sütten oluşur. Pazarları ise yumurtalı, sucuklu, reçelli, domatesli, salatalıklı daha zengin bir kahvaltım olur. Evden çıkmadan ağzıma ceviz, kayısı, fındık atarım. Öğlenleri et, sebze ve salata yiyorum. İş tempom oldukça ağır olduğu ve yediğimi çabuk yaktığım için hiçbir öğünü geçiştiremem ve her gün aynı saatte yerim. Akşamları hafif beslenirim. Çorba, salata ve bir çesit yemek tüketirim. Meyveyi de akşam yerim. Evde yeyince sorun olmuyor ama dışarıda doz biraz kaçıyor. Saat 17.00’de muhakkak çayımı içerim. Ev işleri içinde en çok yemek yapmayı seviyorum. Yeşil biberli tavuk ve kremalı patatesim beğenilir. Bir de kivili pastam meşhur.
MEKAN
Hizmet, güler yüz, temizlik
* Deniz mahsulleri ağırlıklı mekanları galiba daha çok seviyorum. Cunda’da Bay Nihat’ın, Bozcaada’da Simyon Restoran’ın lezzetlerine bayılıyorum. Alsancak’ta Sakız Restoran’da da farklı deniz ürünleri tatmak mümkün. Dusseldorf’ta İspanyol restoranı Allegria muhteşem. Gerçek İtalyan mutfağının en güzel örneği de Bologna’da Da Nello. Bir mekanda hizmet çok önemli. Güler yüz ve temizlik de şart. Fazla gürültülü yerlerden hoşlanmıyorum. Yemek yerken rahatça sohbet edebilmeli insan. Bir de modernleşmek adına geleneksel lezzetlerimizin farklılaştırılmasına kızıyorum.
SPOR
Kürek sporu yapmak isterdim
* Maaalesef sporla pek aram yok, sadece yürüyorum ve de yazın bol bol yüzüyorum. Göztepe’liyim. Bu bana babamdan miras. Ben çocukken babam Göztepe’de yöneticiydi. O aşk hala devam ediyor. Genç kızken kürek çekmeyi çok seviyordum ve de iyi yapıyordum. Arada sırada ‘Acaba bunu spor olarak yapabilir miydim?’ diye düşünürüm.
TATİL
Önemli olan ruhun dinlenmesi
* Genelde iş seyahatlerine çıkıyorum ve bunlara birkaç gün ilave edip kendimi şımartıyorum. Ama yılda 2 kez de kısa tatil yapmaya gayret ediyorum. Uzun tatilleri pek sevmem, aynı yerde uzun kalamam, 2 gün sonra canım sıkılmaya başlar. Almanya’nın düzenini, temizliğini çok seviyorum.. Özellikle de küçük Alman köylerinde birkaç gün geçirmek dinlendirici oluyor. Yurt içinde kültür gezilerini seviyorum. Tabii ki tatil dinlenmek demek ama ben dinlenmeyi sevmiyorum. Vücut yorgunluğu en fazla 2 günde geçiyor. Önemli olan ruhun dinlenmesi. Boş oturarak değil de farklı şeyler görerek, öğrenerek dinleniyorum.
HOBİ
Türk Sanat Müziği söylüyorum
* En büyük hobim şarkı söylemek, özellikle de Türk Sanat Müziği. Oldukça zengin repertuvarım var. Bu tutkumu başkanı olduğum İzmir İş Kadınları Derneği’ne de taşıdım. Koro kurduk. İş çıkışı şarkı söylemek hepimizi dinlendiriyor. Eve tüm iş stresini atmış olarak dönüyoruz. 11 yıl folklor oynadım. Hala dans etmeye bayılıyorum, hem de her türünü. Ayrıca; bahçemle uğraşmak, çiçek yetiştirmek tüm yorgunluğumu alıyor. Öğrenmeyi severim, bilgiye doymam. En çok işimle ilgili yayınları okuyorum. Ayrıca başarılı, iz bırakmış insanların biyografilerini okumayı seviyorum. Antika merakım var. Eski cam ve porselen objeleri topluyorum. Gaz lambaları biriktiriyorum.
KARİYER
88 yıllık geçmişe sahibiz
* Ege Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldum. Üniversiteyi bitirdikten 3 gün sonra evlendim. Kızlarım art arda dünyaya geldiği için birkaç yıl çalışamadım ama yine de boş durmadım evden dış yazışma işlerimizi yürüttüm. Kızlarım biraz büyüyünce hızlı bir şekilde açığı kapatmak için 1926’dan beri faaliyette olan aile şirketimizde çalışmaya başladım. Önce ayakkabı makineleri ithalat bölümünde çalıştım. 1997’den beri de Shoe City perakende mağazaları koordinatörü olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda İzmir İş Kadınları Derneği’nin (İZİKAD) 3 yıldır başkanlığını yürütüyorum. Amerikan Koleji’nde okurken bir gelenek vardı. Başarılı öğrenciler daha küçük sınıflara özel ders verirlerdi. Ben de çok öğrenciye matematik öğretmişimdir. Sanırım ilk paramı da lisede kazandım.
MODA
Gülünç olmamak da lazım
* İşimden dolayı yılın modasının genel hatlarını yurt dışındaki defileleri izleyerek öğreniyorum. Bu genel çizgilerden kendi vücut yapıma, yaşıma, yaşam tarzıma uygun olanları seçiyorum. Sadece moda diye gülünç olmamak lazım! İşim ve STK’lardaki görevlerim nedeniyle daha çok elbise üzeri blazerlar giyiyorum. Kırmızı en sevdiğim renk. Vizonu da asil buluyor ve kullanıyorum.
