Paylaş
Ne aşırı istekler ne egolar ne de yoğun ihtiraslar, hayat çizgimizin üstünde yer almıyor. Evlatlarım, gelinlerim, torunlarım ve tabii ki Ege-Koop her şeyin önünde. Çeyrek asrı geride bırakan Ege-Koop’un kaptan köşkünden baktığımda sağlıktan başka ne dileyebilirim?” diyor. İnsan nasıl ilk aşkından vazgeçemezse, Ege-Koop da Hüseyin Aslan için öyle. “27 yılda 100 binden fazla insanın mülk sahibi olmasını sağladıysak, bu gurur ömrümüzün sonuna kadar yeter” diyen Hüseyin Aslan, halen yürüyen üç projeleri olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Demek ki, mülk sahibi yaptığımız insanların sayısı giderek artıyor, artmaya de devam edecek. Bir şeyi doğru vurgulamakta yarar var. Ege-Koop, sadece inşaat sektöründe bir kooperatifler üst birliği olarak değerlendirilmemeli. Ege-Koop, bana göre Türkiye’nin en güçlü sivil toplum örgütü. Bugüne değin gerçekleştirdiği 66 panel ve söyleşi, onlarca kitap ve araştırma raporuyla halkın gönlüne taht kurmuş bir özelliğimiz var. Biz yön veririz ama, yön verirken halkın işaret ettiği noktalara parmak basar, onların sesi oluruz.”
GÜNE BAŞLARKEN
Günü verimli kullanırım
· Geçtiğimiz günlerde bir not gözüme çarptı: “Hiç unutmayın ki yaşam, aldığımız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür...”
· Ben de yaşadığımız anların kıymetini bilerek, günü verimli kullanmak için elimden geleni yapıyorum. Soluk aldığımız her andan keyif almayı ve insanlarla iç içe olmayı çok seviyorum.
· Sabah erken saatlerde uyanıyorum. Her gün saat 06.00’da ayaktayım.
· Sporun ardından duşumu alıp, Ege-Koop’a geliyorum. Yolda gazeteleri okuyup, yerel televizyonlara göz atıyorum. Yaşamımdaki herkese vakit ayırmaya çalışıyorum.
OTOMOBİL
Kendime ait arabam yok
· Kendime ait otomobilim hiç olmadı. Ancak şu an adıma kayıtlı Hüseyin Aslan Anaokulu’nda kullanılan servis aracı var.
· Makam aracım ise BMW.
· Ehliyetim var ama geçirdiğim bir kaza sonrasında araba kullanmayı bıraktım. Zaten zamanım da yok.
· Otomobilde geçirdiğim zamanlarda çalışır, özel telefon görüşmelerimi yaparım. Benim için otomobil sadece bir araç.
KARİYER
14’ümden beri çalışıyorum
· 14 yaşından bu yana, annem ve babam ben çok küçükken ayrıldığı için tek başıma hayat mücadelesi verdim.
· Berberde, nalburda, kasapta, sinemada çalıştım.
· Sonra bir akrabamız aracılığıyla, Uşak’ta yayınlanan Gürel Gazetesi’ne çırak olarak girdim. Ardından, Denizli’ye gittim. Denizli Gazetesi’nde çalışmaya başladım. 17’ime geldiğimde tekrar Uşak’a döndüm. Sonra İzmir... Demokrat İzmir, Yeni Asır ve Tercüman’da görev yaptım.
· Türkiye Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi oldum. Adım adım basamakları çıkarak 23 yıl İzmir’de başkanlık görevini üstlendim.
· Tıpkı sendikacılıkta olduğu gibi yine bir tesadüf eseri girdiğim kooperatifçilik sektöründe, 1985’te Ege-Koop Yönetim Kurulu Üyesi oldum. 1989’da bir yıl ara verdim. 1990’dan bu yana da Ege-Koop Genel Başkanı olarak görevime devam ediyorum.
· “Türkiye Gerçeği” adı altında 5 cilt ve 2 bin sayfadan oluşan kitaplarım bulunuyor.
· Deneyim hayatta alınacak en pahalı eğitimdir. Çok iyi bir şekilde bu eğitimi aldığıma inanıyorum. Bu nedenle eğitime çok önem verdim, hayata geçirdiğimiz tüm projelerde eğitim alanları oluşturup, Ege-Koop’un adını taşıyan okullar açtık. Ayrıca adımı taşıyan bir de anaokulu kurdum.
· Aralarında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in milli eğitime katkılarımdan verdiği şükran plaketi ve 33’üncü Uluslararası İşbirliği ve Prestij Yeni Bin Yıl Ödülü’nün de yer aldığı birçok ödülüm var.
TOPLANTI
Ortak akla önem veririz
· Ortak aklı kullanan en önemli kurumlardan biriyiz.
· Ortak akla önem verdiğimiz için her konuda toplantı yaparız.
· Gerek personelle gerek kooperatif temsilcileriyle gerekse çeşitli gruplarla bir araya gelip o konuları tartışmayı çok severiz.
· Bence Ege-Koop’un başarısı biraz da bundan kaynaklanıyor.
· Yönetim kurulu toplantımız hangi şartlarda olursa olsun 15 günde bir mutlaka toplanır. Gündemde bir şey olsun, olmasın... Saat 17.00’de başlar, en erken 19.00’da biter. Her yönetim kurulu toplantısına denetleme kurulu üyeleri de tam kadro katılır ve görüş bildirir.
· Tartışırız, konuşuruz, ama genelde tüm kararlar oybirliğiyle alınır.
BESLENME
Tarhana çorbam meşhurdur
· Kahvaltı benim için günün en önemli ve en keyifli anı.
· Özellikle hafta sonları keyifle hazırlamayı ve sevdiklerimle birlikte sohbet eşliğinde yapmayı çok severim.
· Kahvaltı soframda yeşillikler ve organik ürünler asla eksik olmaz.
· Öğle yemeklerini Ege-Koop’ta çalışanlarla ve misafirlerimle yemeği tercih ederim. Çok ender dışarıda yerim. Eğer dışarıda yiyeceksem mutlaka esnaf lokantalarını tercih ederim. Bitpazarı ve Kemeraltı’ındaki mekanlara giderim. Tercihimi sebze ve bol salatadan yana kullanırım.
· Dostlarımla en büyük keyfim, akşam yemeğinde buluşmaktır. Genelde balık tüketirim.
· Yemek ayırt etmem, iyi hazırlanmış her yemeği yerim.
· Tercihimi hep Türk mutfağından yana kullanırım.
· Mutfak hobim değil. Ancak, hafta sonları evde kahvaltı hazırlamayı, Uşak’ın meşhur acılı tarhana çorbasını yapmayı severim.
MEKAN
Villakent’te ağırlarım
· Misafirlerimi genelde ya evimde ya da Villakent’te ağırlarım.
· Resmi yemeklerimde tercihim İzmir’deki birkaç balık restoranıdır (Hisar, Gümüş, Deniz). Ayrıca, Topçu’nun Yeri...
· Ama dediğim gibi konuklarımla Ege-Koop proje alanlarındaki davetlerde bir araya gelmeyi isterim.
· Yurtdışında da öncelikle Türk mutfağı yapan mekanlar ararım. Eğer bulamazsam o ülkeye özgü lezzetleri denemekten hoşlanırım.
TATİL
Hiç uzun tatil yapmadım
· Hiç tatil yapmam, çalışırım. Ege-Koop’tan uzun süre ayrılmak istemem. Hafta sonlarında proje alanlarını gezerim.
· Hiçbirini ayırmamakla beraber Villakent’te geçirdiğim saatler benim en keyifli anlarım. En rahat ettiğim, en mutlu olduğum, yorgunluğumu ve stresimi attığım, huzur bulduğum yer olarak görürüm.
· Yazın en çok cuma, cumartesi, pazar olmak üzere üç gün Özdere’deki yazlığımda ya da Çeşme’de dinlenirim.
· İş gereği seyahatlerimi de tatil olarak değerlendiririm.
HOBİ
İşim adeta hobim oldu
· Boş zamanlarımı proje alanlarında geçirmeyi severim.
· Torunlarımla zaman geçirmek en büyük keyfim. Özellikle hafta sonları onlarla birlikte olmayı çok seviyorum. Hele onlarla güreşmek, kahvaltı yapmak var ya tüm yorgunluğumu alıp götürüyor.
· Ayrıca, yazmaktan ve okumaktan hoşlanırım.
· Eski taş plaklardaki eserler beni keyiflendirir.
· Bir de koyu Fenerbahçeliyim. Maçlarını kaçırmamaya gayret gösteririm.
· Bana hediye edilen kalemleri kullanmam, saklarım.
· Antikaya da özel bir ilgim var. Alırım, saklarım.
TEKNOLOJİ
Mesaj göndermem ararım
· Günlük gelişmeleri bilgisayarımdan ve cep telefonumdan takip etmeye özen gösteriyorum.
· Ancak özel günlerde, özellikle bayramlarda elektronik posta, telefon mesajı göndermeyi sevmiyorum.
· Dostlarımın ve yakınlarımın sesini duymak daha anlamlı geliyor.
· Facebook’ta varım, Twitter’da ise yokum.
MODA
Bine yakın kravatım var
· Modayı yakından izlemek gibi bir yükün altında dolaşamam.
· Yakışanı giymek yeterli.
· Giysilerimi kendim seçerim, kimseye bırakmam.
· Özellikle gömlek ilgi alanım. Yıllardır Uzteks’in özel yapım gömleklerini giyerim. Mavi rengi severim. Bana yakıştığını söylerler.
· Takım elbisede ise genelde klasik rengi tercih ederim.
· Ayrıca kravata düşkünüm. Gardırobumda bine yakın kravat var.
· Hafta sonları ya da akşamları özel bir programım yoksa spor giyinirim. Ortama göre kot da giyerim, severim de... Renk tercihim canlıdır.
HAYAT FELSEFESİ
Çok çalışmak, insanlarla iç içe olmak,
mümkün olduğu kadar iyi ve kötü günlerinde herkesin yanında olabilmek. Ve güven... Belki de yaşamımı endekslediğim tek kelime... “Güven”, Ege-Koop’un da düsturu ve yol haritasının şifre kelimesi. Eğer, geniş kitlelerinin gönlünde güven tesis ettiyseniz, hangi mesleği yaparsanız yapın
işinizde başarılı olursunuz.
SPOR
Yüzer, bisiklet binerim
· Yazın vakit buldukça yüzmeye çalışıyor, denize girdiğimde en az iki saat kalmaya çalışıyorum. Kışın da haftada iki gün yüzüyorum.
· Ayrıca, bisiklete binmekten keyif alıyorum.
Paylaş