Paylaş
Objektif ve tarafsız yayıncılık gereği bu görüşlere yer verirken birer parantez açarak düşüncelerimi de paylaşmak istiyorum.
“Sayın Adnan Kaya, 16 Ocak’ta ‘Ayvalık’ta neler oluyor?’ başlığıyla yapmış olduğunuz haberi incelemiş bulunmaktayız. Öncelikle belirtmek isteriz ki, Ayvalık Ticaret Odası kayıtlı 11 yönetim kurulu üyemizin 7’si zeytinyağı marka sahibi sektör üyesinden, 4’ü de ticari faaliyette bulunan iş adamlarından oluşmaktadır. Yapmış olduğunuz haberde tarafınıza ulaştırılan birçok hatalı bilgi bulunmaktadır” deniliyor.
Ve şu örnekler veriliyor:
* Ayvalık Ticaret Odası’nın marka tescili hakkında bilgilendirilmediği: ATOLAB A.Ş. yönetim kurulunun, yönetim kurulu başkanı dahil 3 üyesi, Ayvalık Ticaret Odas’nın 7 kişilik yönetim kurulunun üyesidir. ATOLAB A.Ş. yönetim kurulunda alınan kararlar Ayvalık Ticaret Odası Yönetim Kurulu’nda görüşülmüş, kendilerine konu hakkında sözlü ve yazılı bilgi verilmiştir. Ekte bulunan karar fotokopileri de bunun ispatıdır.
(Bana gönderilen iki karar metni var. Biri 12 Kasım 2019 tarihli. 4’üncü maddede, (aynen) “Ayvalık Sızma Zeytinyağı ATOLAB marka tescilinin alınmasına karar verilmesi. Ayvalık Zeytinyağı ATOLAB marka tescil başvurusunun yapılmasına” diye yazıyor. 20 Mart 2020 tarihli olanın 9’uncu maddesinde ise, (aynen) “Türk Patent Enstitüsü’ne ATOLAB adı ile zeytinyağı marka tescili için yapılan başvuru hakkında bilgi verildi” cümlesi yer alıyor. İlkinin en üstünde, (aynen) “ATO Laboratuvar Hizmetleri Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Toplantısı”, ikincisinin en üstünde de, (aynen) “ATO Laboratuvar A.Ş. Yönetim Kurulu Toplantı Tutanağı” ibareleri mevcut. Yani bilgilendirme ATO Yönetim Kurulu’na veya ATO Meclisi’ne değil, ATOLAB Yönetim Kurulu’na yapılmış. ATOLAB Yönetim Kurulu’nun aldığı kararın zaten imzaları ve bilgileri olması gereken ATOLAB Yönetim Kurulu üyelerine yapılmasını pek anlayamadım. Acaba alınan kararlar ve yapılan işlerden üyelerin de mi sonradan haberi oldu?)
* Zeytinyağı marka tescili yapıldığı: ATOLAB A.Ş. ekte yer alan TÜRK Patent Kurumu’nun tescil beyanında görüldüğü üzere kendi şirket adını ve logosunu tescil ettirmiştir.
(Buna dair gönderilen belgede başvuru tarihinin 13 Mayıs 2020, tescil tarihinin 11 Aralık 2020, tescil yayın bülten tarihinin 29 Ocak 2021, marka adının ATO Zeytinyağı Analiz Laboratuvarı olduğu görülüyor. Eğer yazım bir kez daha dikkatlice okunursa ATOLAB’ın zeytinyağı marka tescili yaptırdığı yönünde bir ibare olmadığı açık.)
* Şirketlerin ana sözleşmelerinde yer almayan faaliyet: Şirketimiz Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş bir anonim şirkettir. Kanunun vermiş olduğu yetkiye binaen her türlü işi yapabilir.
(Şirket ana sözleşmesinde, ‘Amaç ve Konu’ başlıklı 3’üncü maddede yer alan 12 faaliyet arasında zeytinyağı satışına dair ibare yok. Ancak, söz konusu işler dışında şirket için faydalı ve lüzumlu görülebilecek başka işlerde faaliyet gösterilmek istendiğinde yönetim kurulunun teklifi ve genel kurul onayı olmak şartıyla buna açık kapı bırakılmış. Bırakılmasına bırakılmış ama bir şartla: “Ancak, ana sözleşme değişikliği gerektirecek bu işlerin uygulanabilmesi için değişikliğin Ticaret Sicili’nde tescil ve ilanının yaptırılması zorunludur.” Eğer buna dair genel kurul yapıldığını ve onay alındığını gösterir belgeyi de paylaşırlarsa onu da bu köşeden yayınlayacağım. Böylece, ATO Başkanı Mustafa Büyükçıvgın’ın, “Sahibi olduğumuz laboratuvarın yöneticilerinin şirket ana sözleşmesinde yazmayan bir faaliyeti (zeytinyağı satışı) yapmaları yetkisiz ve hukuksuzdur” sözlerini de çürütmüş olurlar.)
* Sektördeki firmalara rakip olunacağı: ATOLAB A.Ş.’nin üretmiş olduğu limitli sayıdaki özel tasarım zeytinyağı Ayvalık zeytinyağı coğrafi işaretinin tanıtım amacını gütmektedir. ATOLAB A.Ş.’nin sektörle rekabet etmek gibi bir misyonu bulunmamaktadır. Seri üretimi olmayan, özel tasarım hediyelik ürün olarak değerlendirilmektedir.
(Bu konuya bir önceki yazımda değinmiştim. Kısaca özetlemem gerekirse: 29 Aralık 2020 tarihli ATO Meclis Toplantısı’na ait tutanağın sondan üçüncü satırında, market zincirleri xxx ve xxx ile ürünün satışı için görüşmelerin devam ettiği ifadesi var. Başkan Mustafa Büyükçıvgın, “İlk xxx tonajlı mal alır, toptancıdır, sadece vergi dairesi kaydı olanlara mal satar. Raflarında en az 5 veya 18 litrelik tenekeler bulunur. Globaldir, yıllık alım ve ödeme programları yapar. İkinci xxx de yine global bir dünya devidir. Parakendeye yönelik lüks gıda ağırlıklı mamul satar. Aynı şekilde yıllık programlarla mal alır. Yani xxx ve xxx ile görüşmeye ve taleplerini karşılamaya cesaret etmek için stoğunuzda tonlarca ifade edilecek yağın olması gerekir. Öte yandan, 1428 şişe sınırlı sayı mıdır?)”
(Yine Büyükçıvgın diyor ki: Odalar ve Borsalar ticari iştirakler kurarlar. Bunların amacı, verilemeyen hizmeti sunup, bölgeye ve üyelerine katkı sunmak, ekonomik gelişmelerinin önünü açmaktır. Ancak bir konuyu iyi ayıralım: Ticaret odaları yumurta, fıstık, üzüm, pastırma, kayısı, incir, kuzu, çay vs. satmaz. Aksine bu ürünleri satan üyelerinin önünü açar. Tüm odalar, yöresel meşhur ürünlerini satmaz ama üyeleri için tüm tanıtım ve reklam faaliyetletini yürütür. Türkiye geneline ve gücü oranında dünya platformlarına da hediyeler göndererek üye satışlarının tanıtımını ve bilinilirliģini artırır. Hiçbir Oda, kuruluş felsefesi ve misyonu olan üye memnuniyeti ilkesine aykırı hareket edemez. ATO da zeytinyağı satmaz, satamaz, bu işi yapan üyelerine karşı rekabet yolunu seçemez.)
Konu uzun ve yazacak daha çok şey var.
Onlar da bir sonraki köşede.
Paylaş