Paylaş
Mustafa Arslan
KİMDİR?
Adı: Mustafa Arslan
İşi: Arslan Motor Genel Müdürü
Eğitimi: Anadolu Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik
Doğum yeri ve yılı: İzmir, 1974
Medeni durumu: Ev hanımı Hatice Arslan’la evli. Talha ve Alaattin adında iki çocuk babası.
İlk parasını, daha ilkokul yıllarında, bugünkü “kazı-kazan”ın atası diyebileceğimiz, “şans, talih, kader, kısmet” oyunundan kazanmış. Öyle ki, yazları babasından hiç harçlık almamış. Tatile gittiği baba ocağı Uşak’ta bir bakkala pazarlayınca kenarda birikim bile yapmış. Sonra, hedefleri doğrultusunda uluslararası işletmecilik okumuş. Bitirince de, babası Alaattin Arslan’ın kurduğu İzmir’in köklü firmalarından Arslan Motor’da çalışmaya başlamış. Ağırlıklı olarak tarım, orman ve bahçe makineleri sektöründe faaliyet gösteren firmaya gençliği, dinamizmi, enerjisi, farklı bakış açısıyla yeni bir ivme kazandırmış. Yetinmemiş, yaratıcılığıyla, parke döşemede bir yeniliğin öncüsü de olmuş. Cam talaşla atık plastiği işleyerek sektöre yeni bir zemin döşeme sistemi kazandırmış. Yurtiçinden sonra 11 ülkeye de ihraç etmiş. Bu hafta Sıradışı’na konuk ettiğim bu kişi, Mustafa Arslan. “Küçükken hep işadamı olmak isterdim, oldum da” diyen Arslan, mütevazı, zeki, coşkulu, karizmatik kişiliğiyle de dikkat çekiyor. El yapımı çakı, kalem, müze, ören yeri, galeri vs gibi yerlerin giriş biletlerini biriktiriyor. En büyük hayali ise backpacker (sırt çantalı gezgin) olmak. Sırtında çantası, cebimde onu idare edecek kadar parayla alıp başını dünyayı dolaşmak.
OTOMOBİL
Frene önce ben basıyorum
* İlk arabam ikinci el kırmızı renkte bir Mazda 3.23’tü. Şimdi 2012’de aldığım siyah Audi A6’m var. Genelde büyük otomobilleri seviyorum.
* Direksiyonda başkasının olduğu otomobillerde bulunmaktan hoşlanmıyorum. Arkada oturmama rağmen çoğu kez sürücüsünden önce frene bastığımı biliyorum.
* Aslında çabuk sinirlenen, parlayan biriyim. Ama tıkanan trafikte radyo dinleyerek, telefonla konuşarak, kendi kendime telkinde bulunarak bu sorunu aştım.
* Bir araba alırken güvenlik, büyük kasa, motor gücü, tasarım ve ergonomi ararım.
BESLENME
Pırasa ve kereviz yemem
* Kahvaltı olmazsa olmazım. En az 4-5 çeşit peynir olsun isterim. Tereyağı ve balı da ihmal etmem. Yerine göre ya sucuklu yumurta ya da karışık omlet de yerim.
* Kahvaltıyı 10.30-11.00 gibi yaptığım için öğlen bir şey yemem.
* 15.00-16.00 arası ya küçük kanepe veya poğaça atıştırırım.
* Akşamları evdeysem eşim ne yapmışsa onu tüketirim. Dışarıdaysam genellikle kırmızı et tercih, kebap ederim. 1.5-2 ay da bir de balık yerim.
* Pırasa ve kereviz yemem. Taze fasulye ve bamyayı severim. Enginar olsa da olur, olmasa da olur.
* Türk ve İtalyan mutfaklarından hoşlanırım.
* Mutfağa girmem. Birkaç kez denedim, olmadı. Bu konuda becerikli değilim.
MEKAN
Otopark benim için önemli
* Etçibaşı (Naci Usta), Deniz, The Winston Brasserie, Tavacı Recep, Osman Usta Adana Sofrası, İzmir’de keyif aldığım mekanlar.
* Bir mekanda öncelikle ortamın temizliğine, sonrasında servis kalitesine ve otopark sorunu olup olmadığına bakarım.
SPOR
Her gün 45 dk yürüyorum
* Sabahları 30-45 dakika yürürüm. Çok faydasını gördüm. Bir ara 85 kiloya kadar çıkmıştım. Yürüyüş sayesinde 78’e düştüm.
* Yoğunluktan bir yıldır ara vermiş olmakla birlikte tenis oynuyorum. Yüzmeyi de severim.
* Bundan 10 sene öncesine kadar halı sahada futbol oynamaktan da keyif alırdım.
* Çocukluğumdan beri koyu Fenerbahçeliyim.
TATİL
Sırt çantalı gezgin olmak istiyorum
* Yılda 3-4 kez 3-7 gün arasında tatile çıkarım. Biri mutlaka yurtdışı olur. En son geçen sene eşimle Orta Avrupa turu yaptık. 5 ülke, 5 başkent dolaştık. Haziranda 5 gün Antalya’ya gittik. Bayramda da memleketimiz Uşak’taydık. Bu ay içinde de Göcek planlıyoruz.
* Tatil benim için iş ve iş stresinden uzaklaşıp kafa dinlemek demek. Cep telefonumu kapatmam. Çevrem ve iş arkadaşlarım çok önemli bir şey olmadıkça tatilde beni aramamaları gerektiğini öğrendi.
* Aslında zaman yaratabilsem bir backpacker (sırt çantalı gezgin) olmak istiyorum. Ölmeden önce yapmak istediğim birkaç şeyden biri bu. Hedefim; sırtımda çantam, cebimde beni idare edecek kadar para, alıp başımı 45-60 gün dünyayı dolaşmak.
HOBİ
Koleksiyona meraklıyım
* El yapımı çakı biriktiriyorum. Yurtiçinden ve dışından satın alıyorum. 98 tane var. 100’üncünün çok özel olmasını istiyorum.
* Kaleme düşkünüm. İnanın, sayısını ben bile bilmiyorum.
* Bir de yurtiçinde ya da yurtdışında ziyaret ettiğim müze, ören yeri, galeri vs gibi yerlerin giriş biletlerini saklıyorum.
* Bir ara tespihe merak saldım. Berat Serdar Neziroğlu’nun üç ciltlik ‘Türk Tespih Sanatı’nı alıp okudum. Sonra, tespih yapmak adına ne gerekiyorsa gittim aldım. Birkaç tane de yaptım. Ama yoğunluktan arkasını getiremedim.
* Türkiye tarihi ve derin ilişkilere yönelik kitaplar her zaman ilgili çekti, çekiyor da... Soner Yalçın ve merhum Ömer Lütfi Mete en sevdiğim yazarlar.
* Tavlada iddialıyım. Ama sadece dost sohbetlerinde ve tatillerde oynarım.
KARİYER
Uluslararası işletme okudum
* Anadolu Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik mezunuyum.
* İlk paramı, ortaokul yıllarında, bugünkü “kazı-kazan”ın atası diyebileceğimiz küçüklerini 2.5, büyüklerini 5 liraya alıp, “Şans, talih, kader, kısmet” diye bağırarak sattığım şans oyunundan kazandım. Büyük ikramiyesi çikolataydı. Maliyeti çıkardıktan sonra hepsini kendim yerdim.
* Profesyonel iş yaşantım üniversite sonrası ailemize ait Arslan Motor’da ortak olarak başladı. 1974’te babamın kurduğu firmamız, 40 yıldır ağırlıklı olarak tarım, orman ve bahçe makineleri sektöründe faaliyet gösteriyor. Yurtiçi ve dışı birçok markanın distribütörlüğünü yapıyoruz. Türkiye genelinde 350 civarında bayimiz var.
* 2009’da, hep mal alıp satan olmaktan sıkıldım, yeni arayışa girdim. Dünyada yeni bir ürün olan ahşap kompozit üretiminde karar kıldım. Ahşap-plastik karışımı bir ürün. Dış mekanlarda, havuz kenarlarında, restoranlarda, kafelerde yer döşemesi, pergole ya da cephe kaplaması olarak kullanılıyor. Ahşaba göre daha uzun ömürlü. Çürüme, kıymıklanma, şişme, parçalanma riski yok. Ticari kullanımlarda 10, ev ve içsel kullanımda ise 30 yıl garantili. Halen 11 ülkeye ihracatımız var. Yıl sonu hedefimiz bu sayıyı 22’ye yükseltmek.
* Küçükken hep işadamı olmak isterdim, oldum da...
TOPLANTI
Her cuma 2 saat toplanırız
* Biri küçük, diğeri büyük iki tür toplantımız var. İlkini her akşam üstü yaparız. Yaklaşık 45 dakika sürer. İkincisi her cuma gerçekleşir. 10.00-12.00 arası bir araya gelir, haftalık va aylık planlamalarımızı yaparız.
GÜNE BAŞLANGIÇ
Yatakta oyalanmayı sevmem
* 00.30-01.00 gibi yatarım. 08.00-08.30’da kalkarım. Bir kez gözümü açtığında uyanırım. Yatakta oyalanmam. Genelde kendimi dinç hissederim.
MODA
Moda koçum eşim diyebilirim
* Giyinmeyi severim. Arkadaşlarım da tarzımı beğenir. Bu konuda en büyük yardımcım eşim. Alışverişe çoğunlukla birlikte çıkarız. Beni yönlendirir.
* Spor giyimi tercih etmekle birlikte iş pozisyonuma ve üstlendiğim görevlere göre takım giyindiğim de olur. Sporda cıvıl cıvıl renkleri, takımda ise koyu renkleri severim. Ancak favori rengim beyazdır.
* Giysilerimi hazır aldığım gibi Hakkı Tosyalı’ya da diktiririm.
SOSYAL MEDYA
Şirazenin kaçmaması lazım
* Facebook’ta da, Twitter’da da varım. Twitter’ı çok aktif kullandığımı söyleyemem. Facebook’a ise günde birkaç kez giriyorum. Sosyal medyanın gücü yadsınamaz. Ancak sınırın, şirazenin de kaçmaması lazım. Bu nedenle paylaştıklarıma dikkat ediyorum.
ASTROLOJİ
Duygusal ve merhametliyim
* Balık burcuyum. Duygusal ve merhametli olduğu söylenir. Bana da uyuyor. Sulu gözlü değilim ama acıma, üzülme yanım güçlüdür. Olaylara mantık çerçevesinde bakarım. Makul biriyim. Gereksiz yere inat etmem.
SEVİMLİ DOSTLAR
Önce Kangal, sonra Husky
* Köpekleri seviyorum. Önce bir Kangal aldım. 30-35 günlüktü. Ne yazık ki kaybettik. Sonra bir Husky’miz oldu. Ona da ‘Efe’ adını verdik. Altı ayın sonunda apartmanda beslemenin ne kadar zor olduğunu görüp bir arkadaşımıza vermek zorunda kaldık. Buca Kaynaklar’da bir çiftlikte kalıyor. Haftada bir gidip görüyoruz, keyfi yerinde.
HAYAT FELSEFESİ
Hayat kısa. Olur olmaz şeyleri dert etmeye gerek yok!
Paylaş