Biraz geç kalmadınız mı?

Büyükşehir Belediyesi’nin tanıtım için kesenin ağzını açıp 3 milyon TL aktarmasıyla da düğmeye basıldı.

Ramazan Bayramı’nın hemen ardından, iç turizme yönelik olarak 2 ay süreli kampanya başlatıldı.
“İzmir’de sanata, denize, doğaya doyarsınız ama İzmir’e doyamazsınız” temalı reklam filmleri ve afişler hazırlatıldı.
Yazılı ve görsel basına ilanlar verildi, billboardlar köşe bucak donatıldı.
Kentin tanıtımına katkısı kadar, çalkantılı bir dönemden geçen turizme de can suyu olacak hamleler yapıldı.
Üzülerek söylemeliyim ki, sektör bunca çabaya karşın kendi üzerine düşeni yapmadı.
Ne fiyat indirdi, ne de promosyon yaptı!
“Fırsat bu fırsat” dedi, kazandığını kar saydı.
Bizim gazetede 20 Eylül Salı günü çıkan Mete Tamer Omur kardeşimin manşet haberine göre...

http://www.hurriyet.com.tr/turizm-sektorunde-sezon-sonu-indirimi-40228477

Çeşmeli otelciler, okulların açılması ve 9 günlük bayram tatilinin ardından, sezon sonuna kadar yüzde 50-70 arası indirim kampanyası başlatmış.
Kendilerine de gayet janjanlı bir slogan bulmuşlar:
“Çeşme eylül ayında da güzel!”
Yeme, içme ve eğlence sektörleri dahil olmamış ki, “Siz de katılın” çağrısı yapmışlar.
Siz sezonunda tek kuruş indirim düşünmeyin, herkes elini eteğini çekince kampanya başlatın.
Bizim orada, “Hayvan terli, yemezler!” diye bir laf vardır.
Bilmem anlatabildim mi?

***

ŞAKA GİBİ

‘Mis’ gibi köstebek yuvası

İZMİR Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürlüğü, haberi, “Viyadük ayakları ‘mis gibi’ oldu” diye servis etmiş.
Tarih, 19 Mart 2016 Cumartesi.
Özetle deniliyor ki:
“Kayıp mekanlara nitelik-işlev kazandırma projesi kapsamında Alsancak Liman Caddesi’ndeki viyadük ayakları Asya ve sarı yaseminlerle donatılarak dekoratif hale getirildi.
Kentin prestij noktalarından olan bölgede 35 viyadük ayağını renklendirecek ve dikey bahçe görünümüne kavuşturacak çalışmada 200-300 cm boyunda bin 750 sarılıcı bitki kullanılıyor.
Yaklaşık 20 bin metrekarelik alanın tamamına ise 10 tür olmak üzere 22 bin 400 orta-büyük–ekstra büyük boylu çalı grubu ve 220 sığla ağacı dikiliyor.
Yapılan ışıklandırmayla bölge geceleri de güvenli, şık ve özgün görünüme kavuşturulacak.”
Ehh, tam denildiği gibi olmasa da ‘Oldu’ derken...
O da ne?
Şimdi aynı alan köstebek yuvasından farksız.

Niye?
Çünkü, Fahrettin Altay Meydanı-Konak-Halkapınar Metrosu’nun rayları döşeniyor.
Onca ağaç, bitki, çalı ve çim savaştan çıkmış gibi!
Bu ve benzeri icraatlar karşısında artık ‘Şaka gibisiniz’ demekten başka bir söz bulamıyorum.
Plan, program, hesap, kitap, vizyon, öngörü için bakınız Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük.
Nokta.

***

BALIK YE, BALIK YEDİR

Bu sloganı çok tuttum

BEN aslen Karadeniz’liyim, Sinop’lu...
Türkiye’nin belki de en lezzetli balıklarının avlandığı bir coğrafyada doğdum.
Hamsi, istavrit, izmarit, mezgit, çinekop, lüfer, kofana, kefal, palamut, karagöz, zargana, kırlangıç, kalkan yiyerek büyüdüm.
Son 30 yıldır ise İzmir’deyim.
Burada da barbunya, çipura, levrek, mercan, lahoz, tekir, sardalyayla tanıştım.
Doğrusunu söylemek gerekirse, -hepsini de çok sevmekle birlikte- içlerinden en çok çipuraya vuruldum.
Ancak...
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nden bayramda servis edilen bir habere kadar...
Çipura için, “Ege’nin beyaz etli prensi” tanımlaması yapıldığını bilmiyordum.
Su Ürünleri Tanıtım Grubu’nun çipurayı daha geniş kitlelere duyurmak amacıyla kullandığı bu slogana deyim yerindeyse ba-yıl-dım.
Yine aynı haberden öğrendiğime göre...
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamulleri İhracatçıları Birliği’nden bu yılın üçte ikilik diliminde 44 ülkeye çipura ihracatı yapılmış.
İlk üç sırayı ise Hollanda, İtalya ve İspanya almış.
Ne diyeyim, adamlar biliyor ağızlarının tadını!
Biz mi?
Bilseydik eğer kişi başına balık tüketimimiz hala 8.6 kilolarda sürünmezdi.
(Meraklısına not: Bu rakam Avrupa Birliği ülkelerinde 25, Japonya’da ise 80 kilogram.)

***

DUYMADIK DEMEYİN

Kim takar yasağı?

İÇİŞLERİ Bakanlığı, Gaziantep’teki o hain canlı bomba saldırısı sonrası...
Tüm yurtta sokakta düğün, nişan, kına, sünnet, asker uğurlaması gibi etkinlikleri yasakladı.
İzmir Valiliği de, Emniyet’le yaptığı değerlendirmeler sonrası, 9 Eylül itibariyle aynı kararı aldı ve bunu bir yazı ekiyle ilgili tüm birimlere bildirdi.
Yazıda, uymayanlar hakkında işlem yapılıp para cezası uygulanacağı, güvenlik güçlerinin etkinliği sonlandıracağı da yer aldı.
Peki, ne değişti?
Hiçbir şey...
Bu yasağa ve yazıya rağmen sokak eğlenceleri tam gaz sürüyor.
Ve, durumdan vazife çıkarıp birçok konuda kraldan çok kralcı davrananlar nedense bu konuda hala üzerlerine düşeni yapmıyor.