PaylaÅŸ
Sanki dangalağın teki çıkıp bir laf etmiş bütün kadınlar da buna takılıp kalmış. Bozuk plak gibi tekrar ediyorlar.
Efendim olay, bir kadının ruhunun okşanmasına duyduğu bitmek bilmeyen ihtiyaç.
Bir sürü kadın bana: "Karının şekline değil ruhuna bak..." vs gibi saçma sapan, sanki bakmayan bir adammışım gibi sitem edebiliyor.
Yahu ben o ruha, o kadına aşık olmasam, ne diye burda bir tarafımı yırtıyorum o zaman?Â
Ne diye beş paralık edeyim kendimi yeniden kazanacağım karımı diye!
Manyak mıyım, hasta mıyım?
Ya da karısını sevmeyen bir adam, her gece ne diye yatağa: "Seninle sevişmek istiyorum" diye girsin? Ne diye karısına sarılmak için yalvarsın?
Adam o kadının ruhunu takmasa bekler mi? Nah bekler!Â
Takılır başka bedenlere.
Yüzleşin artık!
Çoğu basar başkasına gider!
Acı ama gerçek.
Ha gitmiyorsak da, siz hâlâ kendi ruhunuzun nasıl okÅŸanıp da, esas bizimkinin nasıl paspas edildiÄŸinden haberdar deÄŸilsiniz.Â
Nedir bu ruh okşama hikâyesi Allah aşkına?
Yani hiç okşamadık mı?
Ne okşanmaz ruhunuz varmış kardeşim!
Dayanamadım gittim karıma aynen sordum! Artık herşey ortada madem: "Anlat bakalım" dedim.
"Ben bişey demedim" dedi ve takır takır itiraf etti:
"Sen bir kadının ruhundan inanılmaz anlıyorsun; ama ben görmemek için kusur buluyorum, bazen öylesi işime geliyor maalesef. Bu benim en büyük hatamdır" demez mi!
Ben olduğum yerde tıkanmışken başka şeyler de söyledi:
"Ben annemin de öyle şehvet dolu aşk kadını olduğunu görmedim. Acayibime gidiyor. Belki böyle şeyler aileden, aile kültüründen de kaynaklanıyordur. Kadınlar, kolay kolay cinsel ihtiyaç için kocası ile olmaz. Aklına gelmez. Okumuş olmak da bazen yetmiyor. Bize hep "ayıp" dendi zamanında, belki ondandır" dedi.
Bir de eski Türk filmlerinden komik bir örnek verdi: "Sekreter; patronun kucağına oturan, kötü, hafif kadındır imajı yıllarca beynimize kazındı. Aynı saçma önyargı ve haksızlık gibi, cinsellik de arzulanan bir zevk olamaz, olursa kadın hafiftir kalıbı var belki bilinçaltımızda" dedi.
DoÄŸrudur.
Benim karım açık sözlüdür. Yiğidi öldürür; ama hakkını da verir, akıllıdır zaten. Arada etki altında kalıp kendini kaybetmese zaten bize kimse dokunamaz.
Her şey sadece tek ruh değildir. Herşeydir. Bazen ruh değil sadece bedendir. Bazen sadece ruhtur. Bunda ne anormallik vardır, ne de uçuk bir durum. Kadın ve erkek eğer birbirini seviyorsa, sevişmekten daha normal ne olabilir?
Seviyoruz birbirimizi seviÅŸelim dersin.Â
Yani bir kadının canı hiç mi durup dururken kocasını çekmez?
Deyin ki çekmiş, ben de tuttursam karıma: "Ruhuma hitap et, ruhumu okşa öyle" diye nasıl olur?
Erkeklerin ruhu yok mu?
Sizin ruhunuza kafayı yormaktan biz ruhsuz olduk!
Her zaman sizin anladığınız anlamda bir Can Dündar olamıyoruz. Kusura bakmayın. Okumaya bayılırım; ama ne Atilla İlhan, ne de bir Murathan Mungan olamam. Ne olacak şimdi?
Hapı yuttuk!
Kadının ruhu okşansın diye hediye alsan; maddiyatçı olursun. "Seni istiyorum" desen, sapık olursun. Yemeğe çıkarsan, dırdır vırvır bitmez gece burnumuzdan gelir, bırak sevişmeyi, kadını üç gün görmek istemezsin.
Pardon da biz de insanız; Hollywood' da "Artiz" değiliz. Hadi gidin bakalım o yakışıklı Hugh Grant denen herif gerçek hayatta da romantik mi? Ya da bakalım kaç kere Richard Gere "Pretty Woman"ı gerçek hayatta oynamıştır? Veya Brad Pitt karısının ruhunu kaç kere okşamıştır?
Kadınlar kafada yazmış senaryoyu. Oynamadın mı? Bittin.
Bir adamın canının karısını çekmesinden daha güzel ruh okşaması nasıl olur?
PaylaÅŸ