Yunanistan’la savaşacak mıyız, Erdoğan 2023 için ne dedi

Ukrayna Savaşı’ndaki aktif tarafsızlık politikası kadar Yunanistan konusundaki kararlı tutumu da Erdoğan’ın dünya lideri konumunu bir kez daha pekiştirdi.

Erdoğan, hadi Yunanistan’a savaş açıyoruz moduna girse puanları yükselirdi. Popülizm yapmadı. Kararlı bir düzeyde Yunanistan’ı uyardı. İstanbul’daki görüşmede “Aramıza üçüncü ülkeleri sokmayalım. Sorunlarımızı karşılıklı olarak görüşelim. Stratejimizi, işbirliğini geliştirelim” dediği halde ABD’ye gidip Türkiye aleyhinde konuşan Miçotakis için, “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok” dedi ama hamaset yapmadı.

Yunanistan’ın bunca kışkırtmalarına rağmen Erdoğan’ın dünkü tespiti çok önemliydi. Bana güven verdi. Ne dedi Erdoğan? “Yunanistan üzerinden ülkemize karşı oynanan oyunun farkındayız.”

Bu tespiti neden çok önemsiyorum?

SADDAM VE ZELENSKİ TUZAĞI

Saddam Hüseyin’i Kuveyt’e saldırması için teşvik eden Amerika’ydı. Rusya’ya karşı Ukrayna’yı savaşa sokan yine Amerika oldu. Ama ne Saddam ne Zelenski bu oyunu görmedi. Peki sonuç ne oldu?

Erdoğan’ın bu sözünün ikinci ayağı vardı. Erdoğan, “Sorun, Yunanistan’ın bu oyunu fark etmemesi ya da gönüllü figüranı olmasıdır” dedi. Önemli bir tespit. Aslında bu uyarı Miçotakis’e, ‘Zelenski’ye bak sonunu gör’ demekten başka bir şey değil. Miçotakis, “Erdoğan ile buluşmalı ve konuşmalıyız” derken umarım figüranı olduğu oyunun sonunu fark etmiştir.

ABD, Yunanistan’ı kışkırtıp bizi savaşa sokmak istiyor ama Türkiye sonu felaket olan bu tuzağa düşmeyecek.

KILIÇDAROĞLU’NU HEDEF ALDI

BURADAN 2023 seçimleri ve cumhurbaşkanı adaylığı konusuna geçiş yapmak istiyorum. Tabii bir de ekonomiyle ilgili gelişmeler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan vura vura Kılıçdaroğlu’nu aday yapacak gibi. Dün de “Bay Kemal”i dilinden düşürmedi. “Bay Kemal, mert ol. Adaylığını açıkla ya da adayını açıkla” diye çağrısını yineledi.

Erdoğan’ın meydan okuması Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendiriyor. Ama adaylığını açıklamadığı sürece HDP ve İmamoğlu cephesinin operasyonlarına maruz kalıyor.

İMAMOĞLU’NUN OPERASYONU

Ekrem İmamoğlu’nun, başkanlık vekaletini CHP’li Hüseyin Aksu’dan alıp İYİ Partili Akın Gürkan’a vermesi doğrudan Kılıçdaroğlu’na karşı yapılmış bir hamle. Çünkü Hüseyin Aksu, Kılıçdaroğlu’nun hem hemşerisi hem de İBB’de en güvendiği isim.

İmamoğlu, böylece İYİ Parti ve HDP’nin adayı olabileceği mesajını verdi.

HDP’NİN ŞANTAJI

2023 seçimleri yaklaştıkça HDP, 6’lı masayı dizayn etmeye başladı. HDP iki ayaklı bir strateji yürütüyor.

1- Meral Akşener ve Mansur Yavaş cumhurbaşkanı adayı gösterildiği takdirde desteklememe kararı aldı.

2- Kılıçdaroğlu ile görüşmede Pervin Buldan ile Mithat Sancar’ın, cumhurbaşkanı adaylarını bildirdikleri ifade ediliyor. HDP, Ekrem İmamoğlu’nu istiyor. Ama Kılıçdaroğlu’na da kategorik olarak karşı değiller.

KILIÇDAROĞLU’NUN STRATEJİSİ

Belli ki Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etmediği sürece HDP ve İmamoğlu’nun operasyonu sürecek. Mithat Sancar, çok net konuştu. Cumhurbaşkanı adayını diyalog içinde belirlemezsek kendi adayımızı çıkarırız dedi.

Kılıçdaroğlu iki aşamalı bir strateji belirlemişti.

Kılıçdaroğlu, seçim kararı alınıp 6’lı masa cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere toplanana kadar adaylığını ilan etmeme kararı almıştı.

Millet İttifakı liderleri cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere toplandığında CHP’den sadece Kılıçdaroğlu’nun ismi gidecek.

DÜĞÜMÜ AKŞENER ÇÖZECEK

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrıları ve Ekrem İmamoğlu’nun İYİ Parti ve HDP kozunu oynamaya başlaması nedeniyle Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamayı öne çekebileceği konuşuluyor.

Kılıçdaroğlu’nun eğer Meral Akşener’in desteğini sağlayabilirse seçim takvimi başlamadan cumhurbaşkanı adaylığını ilan etmeyi düşündüğü söyleniyor. Kılıçdaroğlu’nun, CHP ve İYİ Parti’nin toplam oylarının yüzde 40’ı bulduğunu belirterek, 6’lı masanın küçük ortaklarını beklemeden adaylığını ilan edebileceği konuşuluyor.

Ama buradaki düğümü çözecek olan Akşener’in tavrı olacak. Kılıçdaroğlu’nun, Akşener’den beklediği desteği almadığı sürece adaylığını açıklamayacağı konuşuluyor.

ERDOĞAN, ‘2023 SEÇİMLERİ’ DEDİ

Buradan tekrar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçim stratejisine dönmek istiyorum. Erdoğan, seçim startını Kızılcahamam kampında vermişti. Dün de “Seçimler için geri sayım başladı” dedi. Daha önce milletvekillerine, “Sahaya çıkın, seçim sahada kazanılır” diyordu. Ama önce kendi sahaya çıktı. Hafta sonu Van’da gördüğü ilgiden memnundu. Önümüzdeki günlerde de Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu’yu kapsayan geziye çıkacak. Erdoğan, 2023 seçimlerine kilitlenmiş durumda. “2023 seçimlerinden zaferle çıkmak zorundayız” dedi. MKYK toplantısında da “Arkadaşlar, yapacağımız tek şey var. Çok çalışmalıyız. Önümüzdeki seçim hayati derecede önemli bir seçimdir. Onu aklımızdan çıkarmadan çalışmalıyız” demiş.

GELİRİ ARTIRICI POLİTİKALAR

1 yıl sonra seçime gidecek olan iktidar sert tedbirler alamaz. Ama hayat pahalılığına da bir çare bulunması lazım. İktidar bir yandan enflasyonla mücadele ederken diğer yandan geliri yükseltici tedbirler alınıyor. Erdoğan, “Dar gelirlilerin ve ücretlilerin hayat pahalılığı sebebiyle refah kayıplarını telafi etmek için sürekli yeni programlar devreye alıyoruz” dedi. Ardından, “Temmuz ayında enflasyon farkıyla yine bir rahatlama sağlayacağız, yılbaşında çok daha kapsamlı ve rahatlatıcı adımlar planlıyoruz. İnşallah önümüzdeki şubat-martla birlikte enflasyon da önemli ölçüde gerileyeceği için attığımız adımların insanlarımızın hayatlarındaki etkilerini daha iyi görebileceğiz” diye ekledi.

Erdoğan, 2021 yılının ekim ayında iş dünyasıyla buluşmasında bu yılın haziran ayından itibaren bir rahatlama olacağını söylemişti. Ama pandeminin üstüne gelen Ukrayna Savaşı tüm planlamaları altüst etti. Ama Erdoğan, yaşanan hayat pahalılığının farkında. Çözmek için çırpınıyor. Zaten halkımız da ‘Çözerse Erdoğan çözer’ diyor.

KADER SEÇİMİ

2023 seçimleri sıradan bir seçim değil. Öyle olsa ABD başkanı Biden, “Muhalefetle işbirliği yaparak Erdoğan’ı tasfiye edeceğiz” der miydi? ABD ve İngiltere büyükelçileri Ekrem İmamoğlu ile Meral Akşener arasında mekik dokur muydu? Adaylığı ciddiye bindiği için Kılıçdaroğlu’na yönelik operasyonlar çekilir miydi? 74 yaşındaki CHP liderinin Aleviliği şimdi keşfedilir miydi? İmamoğlu yanlısı gazeteciler ve siyasetçiler tarafından Alevi kimliği üzerinden tehdit edilir miydi?

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’na partiler kurdurulup 6’lı masalar oluşturulur muydu?