Ünlülerin kâbusu olan ısrarlı takibe tutuklama geliyor

Adına ister kadın cinayetleri deyin ister kadına şiddet.

Haberin Devamı

Tek kelime ile insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.

Kadına karşı işlenen suçlarda duyarlılık her geçen artıyor ama vahşetin eşiği de her geçen gün yükseliyor.

Eşik mi kaldı?

Pınar Gültekin’in diri diri yakıldığı tespit edildi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “15 tane bıçak yiyen, ayaklarından ateşli silahla tarayan birisine adli kontrol verildiğinde benim yüreğim yanıyor, eyvah diyorum” diye isyan etmemiş miydi?

Bozdağ’ın da işaret ettiği gibi geldiğimiz noktada bizim “kadına şiddette merhamete değil, adalete ihtiyacımız var”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kravat indirimi kaldırılıyor” diye işaretini verdiği, kadına şiddetle mücadelede yeni reform paketi üzerindeki çalışmalar tamamlandı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yeni yasal düzenleme hakkında bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanacak olan AK Parti MYK’ya kapsamlı bir sunum yapacak. Bozdağ daha önce de yasal düzenleme hakkında AK Parti ve MHP’nin kadın milletvekillerine bilgi vermiş, onların önerilerini almıştı. Bozdağ’ın, MYK toplantısının ardından da Adalet Komisyonu’nun AK Parti ve MHP’li üyelerini bilgilendirmesi bekleniyor. Kadınla mücadelede reform mahiyetindeki düzenlemeler 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle yarın AK Parti tarafından Meclis’e sunulacak.

Haberin Devamı

Peki kadına şiddetle mücadelede yeni düzenlemeler neyi getiriyor?

ÜNLÜLERİN KÂBUSU ISRARLI TAKİP MÜSTAKİL SUÇ

Son dönemlerde özellikle sosyal medyadan duyurulara ve ünlüler hakkında haberlere konu olan ısrarlı takip işi ilk kez yasal düzenlemeye giriyor. Kısa bir süre önce kaybettiğimiz Yeşilçam’ın menekşe gözlü güzeli Fatma Girik’in 50 yıllık saplantılı takipçisi yıllar sonra hâkim karşısına çıkarılabilmişti. Ama o süre zarfında Fatma Girik’in kâbuslar yaşamasına neden olmuştu.

Google’a girin bir arama yapın hemen karşımıza ünlü sanatçılarımız Ceylan Ertem’den Ezgi Mola’ya, Serenay Sarıkaya’dan Aleyna Tilki’ye, şarkıcı Hadise’ye kadar saplantılı takipçilerinin haberleri çıkmıyor mu? Kimi sosyal medyadan kimi bizzat fiziki takip yaparak, kimi telefonla takip ve tacizde bulunan saplantılı tipler, ünlülerin hayatını kâbusa çeviriyor. Ama sakın yanlış anlamayın, saplantılı takip sadece ünlülerin sorunu değil. Boşanmış eşlerin, bir süre birliktelik yaşamış olanların ya da hiç tanımadığı erkeklerin ısrarlı takipleri kadınların hayatlarını altüst ediyor. Öldürülme korkusu ve panik içinde yaşamasına neden oluyor.

Haberin Devamı

TUTUKLANABİLECEKLER

Kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili düzenlemede ilk kez müstakil suç olarak düzenleniyor.

Israrlı şekilde fiziken takip etmek, haberleşme ve iletişim araçlarını, bilgisayar ya da cep telefonu gibi bilişim sistemlerini, Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal medya mecralarını kullanarak ya da DM’den mesaj atarak ısrarla temas kurmaya çalışmak, faillerinin mağdurda ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da mağdurların kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duyması halinde suç olarak kabul edilmekte ve 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmekte.

CEZA ORANI ARTACAK

Ancak ısrarlı takip suçunun ayrılık kararı verilen ya da boşanılan eşe karşı işlenmesi, bu takip nedeniyle mağdurun konutunu, işyerini, okulunu değiştirmesine ya da okulunu, işini bırakmasına neden olması, ayrıca bu suçun uzaklaştırma kararı verilen fail tarafından işlenmesi durumunda “Nitelikli Hal” olarak düzenlenecek. Ceza oranı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak öngörülmekte ve suçun nitelikli hali bakamından “tutuklama kararı” verilebilecek. Şikâyete bağlı olan suç, uzlaşmaya tabi olmayacak.

TAKIM ELBİSE, KRAVAT İNDİRİMİ KALKIYOR

- En vahşi yöntemleri kullanarak kadınları katledenler, suçu işlerken kullandıkları cinayet aletlerini atıp, mahkemelerde takım elbise giyip kravat takarak uslu bir insana dönüşüyorlar. Yani cinayetten önce elinde bıçak ya da tabanca, cinayetten sonra ise boynunda kravat. Tüm bunlar iyi hal indiriminden yararlanmak için mahkemelerde sergilenen bir oyundan başka bir şey değil. İşte şimdi bu “kravatlı tiyatro”ya son veriliyor.

Haberin Devamı

TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdir indiriminde hâkime tanınan geniş yetkiler yeni düzenlemede sınırlandırılıyor.

- Artık failin kılık kıyafetine özen göstermesi, takım elbise giymesi, kravat takması gibi şekli davranışlar indirim nedeni olarak kabul edilmeyecek.

- Failin duruşmalardaki salt indirim almaya yönelik tutum ve davranışları takdir indirimi nedeni olarak kabul edilmeyecek.

- Takdir indirimi uygulanması durumunda somut gerekçeleri kararda gösterilecek.

CEZA ORANI ARTIYOR

Kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir ayağında ise cezaların caydırıcılığı geliyor. Bu çok önemli bir nokta.

- Eski düzenlemede kasten öldürme cezası müebbet iken yeni düzenlemede ağırlaştırılmış müebbet hapse çıkarılıyor.

Haberin Devamı

- Kasten yaralamada ise cezanın alt sınırı 4 aydan 6 ay hapse çıkarılmakta.

- İşkencede ise ceza 3-12 yıl iken yeni düzenlemede 8-15 yıla çıkarılmakta.

- Eziyet suçunda ise ceza oranı 2-5 yıldan 3-8 yıla yükseltilmekte.

- Tehdit suçunun eşe ya da boşanmış eşe karşı işlenmesi halinde verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 9 ay hapse çıkarılıyor.

AVUKAT GÖREVLENDİRİLMESİ

Eşe veya boşanılan eşe karşı işlenen kasten yaralama suçu-suçları ise katalog suç kapsamına alınarak kaçma, delil karartma şüphesi dikkate alınarak failin tutuklanması kolaylaştırılıyor.

Şiddet mağduru kadınlar için ücretsiz olarak avukat görevlendirilmesi hükmü getiriliyor.

PINAR GÜLTEKİN’DEN DUYGU DELEN’E

-Şiddete maruz kalan, erkekler tarafından vahşi şekilde katledilen genç kızlarımızın, kadınların, eşlerin, kız çocuklarının isimlerini saymaya kalksak artık gazete sayfaları yetmiyor.

Haberin Devamı

Kadına şiddet artık bir vahşet haline dönüştü.

Ne acı ki illere göre bir kadın cinayetleri haritamız oluştu.

Münevver Karabulut cinayeti son olsun dedik, Özgecan Arslan geldi. Ceren Damar, Emine Bulut, Şule Çet, Aleyna Çakır bir çırpıda sayabileceğimiz isimler. Bir de isimsiz ölenler...

Kadına şiddetle mücadelede yasal düzenlemeler çok büyük önem arz ediyor. Tabii bir de bunu uygulayan mahkemeler.

Canlı olarak yakıldığı ortaya çıkan Pınar Gültekin cinayetinde yerel mahkemenin titiz çalışmaları sonucunda karanlık noktalar birer birer aydınlatılıp failler tek tek mahkemenin huzuruna çıkarılıyor. Peki aynı şeyi Duygu Delen davası için söylemek mümkün mü? Duygu Delen davasında verilen kararlar vicdanları yaraladı. Daha önce de bir kez adli kontrol şartıyla serbest bırakılıp savcılığın itirazı üzerine tekrar tutuklanan Mehmet Kaplan’a ödül gibi bir ceza verildi. Bu durumda ne denir?

Adaletinizle bin yaşayın.

Bir de madalya taksaydınız milletin vicdanını bu kadar yaralayamazdınız.

Yazarın Tüm Yazıları