Türk dış politikasında Hakan Fidan farkı

Hakan Fidan, MİT Başkanlığı döneminde Türkiye’ye istihbarat diplomasisini kazandırmıştı.

Haberin Devamı

Görev yaptığı süre zarfında MİT’i dönüştürmeyi, dış istihbaratta güçlendirmeyi, yurtdışında etkili operasyonlar yapan bir kurum haline getirmeyi başarmıştı. Birçok krizin çözümünde perde arkasındaki isimdi. Biz krizle uğraşırken o Kahire’de ya da Şam’da, Dubai’de ya da Riyad’da “kriz çözücü” olarak devredeydi. Dışişleri Bakanı olduğunda da zaten dosyalara hâkimdi. İbrahim Kalın’ın da Hakan Fidan’dan aldığı bayrağı daha yukarılara taşıyacağından eminim. Çünkü perde arkasında birçok görüşmeyi Fidan’la birlikte yürütmüşlerdi.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU’NUN ANILARI

Bu arada bir kişinin de hakkını teslim etmek isterim. Mevlüt Çavuşoğlu. Anılarını yazar mı bilmem ama hayatta anılarını en çok okumak istediğim isimlerden birisidir. Mevlüt Çavuşoğlu derin krizlerle boğuştuğumuz dönemlerde görevini başarıyla yerine getirdi. En tecrübeli dışişleri bakanlarından biriydi.

Haberin Devamı

DÖRT KOLDAN ÇIKARMA

Türkiye BM Genel Kurulu nedeniyle ABD’ye dört ayrı koldan çıkarma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emine Hanım, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan alanlarında etkin faaliyetlerde bulundular.

DÖNÜŞTÜRÜCÜ ÖZELLİĞİ

Hakan Fidan konusuna dönecek olursak. Fidan’ın dönüştürücü bir özelliği var. Bunu TİKA’da ve MİT’te gösterdi. MİT’e damgasını vurdu. Şimdi sıra Dışişleri’nde. Hakan Fidan görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik etti. Ama onun dışında diğer ülke bakanlarıyla 32 ikili görüşme gerçekleştirdi Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’den ayrıldıktan sonra o kaldı ve 8 çok taraflı toplantıya katıldı.

GÖRÜŞME TRAFİĞİ

Türk dış politikasının çeşitliği ve zenginliğini göstermesi açısından Hakan Fidan’ın Perşembe (21 Eylül) ve Cuma (22 Eylül) günü yaptığı 27 görüşmeye bakmak yeterli. Bu görüşmeler arasında da, ABD, İran, İsrail, Suudi Arabistan, Macaristan, Belçika, Kuzey Makedonya, Astana Süreci Toplantısı ve Türk Devletleri Teşkilatı Bakanlar Toplantısı’na katıldı.

BLINKEN’DAN LAVROV’A

Önemli bir anektod daha. ABD Dışişleri Bakanı Blinken’la görüşmesinin hemen ardından Bakan Fidan, Astana Süreci toplantısına katıldı. Orada da İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ve Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştü. Hem Amerikalılar hem de Ruslar aynı anda Türk bakanla bir araya geldik diye tweet attılar.

Haberin Devamı

BLINKEN GÖRÜŞMESİ

Hakan Fidan’ın, Blinken ile görüşmesi sırasında CNN Türk’te Fulya Öztürk’ün programındaydım. İki bakan başbaşa görüşme kararı alınca bir anlamda görüşmeyi canlı yayında takip etmek durumunda kaldım Çünkü Blinken görüşmesi önemliydi. ABD ile müttefikiz ancak hâlâ çözemediğimiz sorunlar var. FETÖ elebaşının ABD’de bulunması, İsveç’in NATO üyeliği, CAATSA yaptırımları ve F-16’ların satışı gibi.

İŞBİRLİĞİ DAHA ÖNEMLİ

Ama işbirliği alanlarımız da çok önemli. Blinken ile görüşmedeki gündem konuları da bunu gösteriyor. Tahıl koridoru, NATO genişlemesi ve Karabağ’daki durum. Türkiye, ABD ile her konuda anlaşamasa da, ilişkilerin daha da geliştirilmesi için gereken iradeyi gösteriyor. Bu da önemli bir nokta.

Haberin Devamı

BIDEN’IN ORTA ASYA HAMLESİ

BLINKEN
ile görüşmeye ayrı bir başlık daha eklemek istiyorum. ABD Başkanı Biden, ilerleyen yaşı nedeniyle enerjisi düşük bir başkan. O nedenle BM’de pek bir görüşme yapmadı. Ama aynı Biden, 5 Orta Asya ülkesinin lideriyle bir araya geldi. Biden, Rusya ve Çin’e karşı Orta Asya ülkeleriyle ayrı bir ilişki kurmaya çalışıyor. Ama Türk Cumhuriyetleri adı konulmadığı için Türkiye, bunun dışında tutuluyor. Türk Cumhuriyetleri’yle ilgili bir oluşumda mutlaka bu işin içinde hatta merkezinde olmalıyız. O nedenle Hakan Fidan ile Blinken görüşmesinde bu konunun ele alındığını düşünüyorum. Hakan Fidan, istihbaratçı birikimi ile Blinken’in verdiği bilgileri iyi analiz etmiştir.

MENENDEZ İŞİ

Haberin Devamı

Bakan Fidan’ın ABD’de bulunduğu sırada Senato Dışişleri Komitesi Başkanı Bob Menendez’e yönelik operasyon ve rüşvet suçlamaları da ilginç bir rastlantı oldu. Menendez’in Rum ve Ermeni tezlerini desteklemesi ve bunu -büyük bir ihtimalle- maddi çıkar karşılığında yapmış olması da, önümüzdeki dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinin, parlamento boyutlarının düzelebileceği ihtimalini de gündeme getirdi.

AĞIRLIĞINI ORTAYA KOYDU

Özet olarak ifade etmek istersem Dışişleri Bakanı Fidan’ın ilk BM Genel Kurulu toplantısıydı. Ama Bakan Fidan temasları ve katıldığı çok taraflı toplantılarla, Türk dış politikasının kurgulanması ve icrasındaki ağırlığını ortaya koymuş oldu.

Haberin Devamı

CHP’DE NE OLUYOR

CHP
’de bugün 5 Kasım’da büyük kurultay kararının alınması, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında kurultay öncesinde kozların 8 Ekim’deki İstanbul İl Kongresi’nde paylaşılması bekleniyor. Ama şu ana kadar yapılan kongrelerde Kılıçdaroğlu hâkimiyetini sağladı. Kurultay vizesini cebine koydu. Kılıçdaroğlu, 5 Kasım’da ise Özgür Özel’le yarışıp zaferini ilan edecek. Ama bu bir Pirus zaferi olabilir. Çünkü CHP’de Kılıçdaroğlu ile seçim kazanılacağı umudu kalmadı. Kılıçdaroğlu delege desteğini sağladı ama kendisine olan güveni kaybetti.

Bir kıyaslama yapacağım.

ERDOĞAN-KILIÇDAROĞLU

4 Eylül günü Erdoğan Soçi’de Putin’le tahıl koridorunu görüştü. Hindistan’da G-20 zirvesine katılıp 10 devlet ve hükümet başkanıyla bir araya geldi. ABD’de BM Genel Kurulu’na hitap etti. 14 devlet ve hükümet başkanıyla dünya sorunlarını konuştu. Dün de Nahçıvan’da İlham Aliyev ile görüştü. Aynı dönem içerisinde Kılıçdaroğlu ne yaptı? İstanbul İl kongresinde ortak aday çıkarılması için İstanbul’da ilçe başkanlarıyla basına kapalı olarak 2 toplantı yaptı ama tek bir aday çıkaramadı.

FARK VAR

Rapçi Ceza’nın bir şarkısı var. Tam bu duruma denk düşüyor. Ceza “Fark var” diyor ya aynen öyle. Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında ise devasa bir fark var. Bunun altını çizdikten sonra hemen CHP’deki iki gelişmeye dikkatinizi çekmek istiyorum.

ADAY ÇIKARAMADI

1- Kılıçdaroğlu İstanbul’da ortak bir aday çıkaramayınca Ekrem İmamoğlu’nun da desteklediği Özgür Çelik’e destek verilmesini istedi. Battal İlgezdi ve Canan Kaftancıoğlu’nun desteklediği isimlere destek vermedi. Özgür Çelik’i işaret etti. Neden? Çünkü Özgür Çelik’i 23 ilçe başkanı destekliyordu. Kemal Bey seçime girip kaybetmeyi göze alamadı. İnat etse, İstanbul’u kaybedebilirdi. O da karizmasını çizerdi.

ÖZGÜR ÖZEL DEVAM EDECEK

2- MYK’da Kılıçdaroğlu’na karşı aday olan Özgür Özel’in grup başkanlığını bırakması istenecekti. Ama Kılıçdaroğlu buna yeşil ışık yakmadı. Çünkü demokrat başkan havasıyla Özgür Özel’le yarışıp onu yenmek istiyor.

SEZGİN TANRIKULU GÜNDEMDE YOK

3- TSK hakkındaki sözleri nedeniyle PM’ye sevk edildiği açıklanan Sezgin Tanrıkulu PM’nin gündeminde yer almadı.

Yazarın Tüm Yazıları