Siyasiler, bu ankete dikkat!

Murat Sarı’nın başkanı olduğu Konsensus’un şubat ayında yaptığı araştırma, siyasete ilişkin önemli ipuçları veriyor.

Haberin Devamı

YENİ PARTİLERE İHTİYAÇ VAR MI?

Mustafa Sarıgül partisini kurdu. Muharrem İnce’nin partisi gün sayıyor. Ümit Özdağ ise yeni parti kurmak için yola çıktı. Peki yeni partilere ihtiyaç var mı? Ankete katılanların yüzde 86.7’si “Yeni bir partiye ihtiyaç yok” diyor. “Var” diyenlerin oranı ise yüzde 13.3. Yeni parti kuranların dikkatini çekmek istedim.

PARTİSİNİ DEĞİŞTİRİR Mİ?

Bizde parti tutmak, siyasi kimliğin bir parçası. O nedenle parti değiştirmeye pek sıcak bakmıyoruz. “Partimi değiştirip yeni partiye oy veririm” diyenlerin oranı yüzde 15.2 çıkıyor. Yüzde 54.4’ü ise “Yeni partilere oy vermem” diyor. Ama asıl bir veri var ki, yeni parti kuranların onları ikna etmesi gerekiyor: Yüzde 30.4’lük bir kesim ise “Belki veririm” safında.

ERKEN SEÇİM OLSUN MU?

Haberin Devamı

Muhalefet zaman zaman erken seçimi gündeme getiriyor ama halkımız pek oralı değil. Ankete katılanların yüzde 62.2’si “Seçimler zamanında yapılsın” yanıtını verirken, erken seçimi isteyenlerin oranı yüzde 37.8’de kalmış.

SEÇİM BARAJINDA ŞAŞIRTICI SONUÇ

12 Eylül darbesinin ürünü olan yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını tartışıyoruz. Hem de 1983 seçimlerinden bu yana. Konsensus, halkımıza seçim barajını sormuş. Ama ankete katılanların yüzde 64.9’u, yüzde 10 seçim barajının korunmasını istiyor. AK Parti’de seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi eğilimi ağır basıyor ama anketten yüzde 5 çıkmış. “Yüzde 5 olsun” diyenler yüzde 16.1 olurken, “Yüzde 7 olsun” diyenler yüzde 6.6’da kalıyor.

Seçim barajının tamamen kaldırılmasını isteyenlerin oranı ise yüzde 8.3’e ulaşıyor.

YENİ ANAYASA

İktidar ve muhalefetin ayrı ayrı anayasa çalışmaları yaptığı bir dönemde anketten çıkan sonuç şaşırtıcı. Ankete katılanların yüzde 54.6’sı yeni anayasaya ihtiyaç olmadığı görüşünde. “Yeni anayasaya ihtiyaç var” diyenlerin oranı ise yüzde 45.4’te kalıyor.

EN ÖNEMLİ SORUN

Türkiye’nin çözülmesi istenen en önemli sorunu işsizlik ve hayat pahalılığı çıkıyor. Yüzde 58’le işsizlik ilk sırada gelirken, hayat pahalılığı yüzde 40’la ikinci sırada yer aldı. Onu yüzde 33’le eğitim takip etti.

Haberin Devamı

HANGİ PARTİ ÇÖZER?

Ankete katılanlara aynı zamanda “Türkiye’nin en önemli sorununu hangi parti çözer” diye sorulmuş. İlk sırada AK Parti, ikinci sırada ise CHP geliyor. Ancak AK Parti’nin çözeceğine inananların oranı, “CHP çözer” diyenlerin oranından yüzde 22.8 daha fazla çıkıyor.

AK Parti diyenler yüzde 50.4 olurken, CHP diyenler yüzde 27.6 çıktı.

MUHALEFETİN KAYBETTİĞİ NOKTA

Zaten muhalefetin sorunu burada başlıyor. Sorunlara rağmen halkımız muhalefeti çözüm mercii olarak görmüyor. “Benim sorunumu CHP çözer” diye düşünmüyor. Muhalefetin bu sorunu aşması ve kitlelere umut vermesi gerekiyor.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ TABLOSU

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından İnsan Hakları Eylem Planı’nın açıklandığı bir dönemde Konsensus’un anketinden çıkan ifade özgürlüğüne ilişkin veriler dikkatimi çekti.

Haberin Devamı

Ankete katılanların yüzde 65.6’sı ifade özgürlüğünün olmadığına, yüzde 34.4’ü ise olduğuna inanıyor.

DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ GÖSTERGESİ

Laiklik gerekçesiyle partilerin kapatıldığı, başörtüsü yasağının yaşandığı günlerin içinden çıkarak geldik. O nedenle Konsensus anketine katılanların din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin verdiği yanıt beni şaşırttı. “Türkiye’de din ve vicdan özgürlüğü var mı” sorusuna “evet” diyenlerin oranı yüzde 58.6 olurken, “yok” diyenler ise yüzde 41.4’te kalmış. Demek ki din ve vicdan özgürlüğü konusunda daha almamız gereken mesafe var.

O TABLO BU MİLLETİ İFADE EDİYOR

AK
Parti Gençlik Kolları Genel Başkanlığı görevini Eyyüp Kadir İnan’a devreden Ahmet Büyükgümüş, kongrede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir tablo hediye etti. O tabloda, bu milletin savaş meydanlarında açlık ve yoksulluk içinde kurduğu Cumhuriyet’in öyküsü yer alıyordu.

Siyasiler, bu ankete dikkat

Haberin Devamı

ÇANAKKALE SAVAŞI’NDAKİ BEZ LEVHA

Çanakkale Savaşı’nın verildiği cephelerden birinde, bir bez parçasına yazılan kargacık burgacık yazıda bu milletin ruhu yer alıyor.

Bezin üzerindeki kırmızı hilal oranın yaralılara ilk müdahalenin yapıldığı bir sahra hastanesi olduğunu gösteriyor. Levhanın altında ise hastalara umut olması açısından “Allah bizimledir” yazıyor.

EL YAZMASI KURAN-I KERİM

Tablonun solunda ise bir Kuran-ı Kerim yer alıyor.

Sultan Abdulhamid’in tahta çıkışı üzerine hattat Mustafa Nuri tarafından hazırlanan Kuran-ı Kerim yıldız tarzı ciltlenmiş. El yazması olan Kuran-ı Kerim’in üzerinde Sultan Abdulhamid’in tuğrası yer alıyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN EKONOMİ REÇETESİ

CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Meclis’te partisinin grup toplantısı nedeniyle kürsüdeydi. Kılıçdaroğlu’nun grup toplantılarındaki konuşmasını dikkatle takip ediyorum. Çünkü CHP Lideri her hafta bir konuda çözüm önerisi açıklıyor. Bunu önemsiyorum. Çünkü muhalefet, çözüm önerilerinde iktidarı zorlamalı. Yıkıcı bir muhalefet yerine, çözümde yarışmalı. Kitlelere “Ben ülkeyi iktidardan daha iyi yönetirim” güvencesini verebilmeli. Umut olabilmeli.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, daha önce de yüzyılın projesi olarak “merkez Türkiye” projesini açıklamıştı. Anadolu’ya “megakent” kurulmasını önermişti. Bu her muhtara bir özel kalem müdürü verilmesi gibi bir şey değildi.

MEGA KENT ÖNERİSİNE NE OLDU?

Megakent, 2 milyon 200 bin kişiye istihdam sağlayacaktı. Kılıçdaroğlu bunu, “Çin’in Şangay Limanı’ndan gemiye yüklenen bir ürün, Mersin veya İskenderun limanlarına ulaştıktan sonra tren yoluyla ‘Merkez Türkiye’ye gelecek. Ürünler burada depolanacak, işlenecek, ambalajlanacak ve Türkiye’nin çeşitli yerlerine, orta ve güney Avrupa’ya, Rusya’ya, Azerbaycan’a, İran’a, Kazakistan’a, Türkmenistan’a ‘Merkez Türkiye’den gönderilebilecek” diye anlatmıştı.

DEMOKRASİ VAADİ

Kılıçdaroğlu, Çin’den gelecek malların paketleneceği megakentten vazgeçmiş olmalı ki 13 maddelik ekonomi reçetesi arasında yer vermedi. Ama “Demokrasiyi getireceğiz. Seçimle gelen seçimle gidecek” dedi. Kemal Bey herhalde tek parti dönemine gitti. Demokrasi konusunda birçok eksiğimiz olmasına rağmen 14 Mayıs 1950’den bu yana ülkemizde seçimle gelen seçimle gidiyor.

Yazarın Tüm Yazıları