Paylaş
AK Parti yönetimi haklı olarak habere çok sert tepki gösterdi. Çok isabetli bir şekilde bazı medya kuruluşları Reuters’la olan anlaşmalarını iptal ettiler.
Bu konuda ne kadar sert tepki gösterilse yeridir. Çünkü bu bir habercilik faaliyeti değil. Bu bir uluslararası komplodur.
Amerikan şirketinin ortağı İsveçli Dignita Systems firması Türkiye pazarına girecekmiş. Bir kişi tarafından yetkililere sunulan ve Reuters tarafından da incelenen şikâyette herhangi bir rüşvet ödenmediği ve şirketin geçen yıl projeden vazgeçtiği yer alıyormuş.
Ama her nedense 1 yıl önce vazgeçilen proje ve ödenmeyen rüşvet Erdoğan 28 Mayıs’ta yüzde 52 oy oranı ile yeniden seçilince servis edilmiş.
OPERASYONEL HABERCİLİK
Bu bir habercilik faaliyeti değil. Bırakın 117 yıllık geçmişe sahip dünyaca ünlü Reuters haber ajansını gazeteciliğe yeni başlayan stajyer muhabir bile haberi yaparken mutlaka suçlanan tarafa sorar. Biz buna double check deriz. Stajyer muhabirin bildiğini Reuters bilmiyor mu?
Maksadınız haber yapmak değil, operasyon yapmak olursa bilmezsiniz. O zaman ajansınızın künyesindeki haber ibaresini çıkarıp kumpas ajansı yazın.
BİLAL ERDOĞAN’A SORDUNUZ MU
Bir ülkenin cumhurbaşkanının oğlu hakkında bir rüşvet iddiasında bulunacaksınız, bu haberi özel haber diye servis edeceksiniz ama Bilal Erdoğan’a ulaşıp böyle bir şirketten haberi var mı, bu şirketle bir teması olmuş mu, kendisine rüşvet teklif edilmiş mi, bunları sormak aklınıza gelmez.
Onların aklına gelmiyor ama bizim aklımıza çok şey geliyor.
1- Bu bir habercilik değil, bu bir haysiyet cellatlığı. Bu bir operasyon gazeteciliği. Stajyer muhabir bile bu haberi yapsa Bilal Erdoğan’a bu iddiaları sorardı.
2- Bilal Erdoğan’a bırakın rüşvet teklif etmeyi bu insanlar onun yanına yaklaşabilirler mi?
3- Bu haberin İsveç’in NATO’ya giriş sürecinde tam da NATO toplantısı öncesinde servis edilmesi size masum geliyor mu?
4- Bu haber her nedense bana 17-25 Aralık sürecini hatırlattı. 17-25 Aralık kumpasını kuran FETÖ’cüler de Bilal Erdoğan’ı hedef almıştı. O zaman başbakan olan Erdoğan’ın oğlunu tutuklamak istemişlerdi.
5- 17-25 Aralık’ın şantaj-montaj kasetlerini Meclis kürsüsünden dinleten Kemal Kılıçdaroğlu, yıllar sonra bu tapelerin montaj olduğunu itiraf etti.
6- 17-25 Aralık’ta hedef Erdoğan’dı. Orada başarılı olamadılar ama 15 Temmuz’da FETÖ-NATO darbesiyle sonuç almaya çalıştılar. Bu kez de FETÖ-NATO tezgâhı devrede.
Burada esas hedef Erdoğan. Cumhurbaşkanı’na darbe yapmak istediklerinde her nasılsa önce Bilal Erdoğan’ı hedef alıyorlar.
KILIÇDAROĞLU’NDAN CHP MİLLETVEKİLLERİNE AKŞENER TALİMATI
CHP’de, Meral Akşener’in kongrede sert eleştiriler yöneltmesi beklentisi vardı. “CHP’yi bombalayacak” diyorlardı. Buna rağmen Akşener’in kurultay konuşması CHP milletvekilleri arasında tam anlamıyla bir infiale yol açtı. Milletvekillerinin haberleştiği WhatsApp grubunda çok sert tepkilerin gösterildiği söyleniyor. Peki beklentiye rağmen CHP milletvekilleri arasında bu denli tepki neden oluştu? Akşener’in seçim yenilgisinden CHP’yi sorumlu tutması, İYİ Parti’nin itirazlarına yeterince kulak verilmediğini söylemesi bekleniyordu.
BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA
Ancak Akşener beklentilere rağmen seçim başarısızlığına değinmedi, onun yerine CHP’lilerin nasırlarına bastı. Tam anlamıyla sinir uçlarına dokundu. Akşener’in konuşmasındaki iki başlık CHP’lileri özellikle rahatsız etti.
1- “Neymiş, İstanbul HDP sayesinde kazanılmış. Haydi o zaman bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum.”
2- “Bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Bu bize neye mal oldu? Kuyruk siyasetine mal oldu.”
KILIÇDAROĞLU DEVREYE GİRDİ
Akşener’in bu sözlerine ilişkin CHP milletvekilleri arasındaki tepki büyüyünce Kılıçdaroğlu devreye giriyor. Milletvekilleri özellikle 15 CHP milletvekilinin bir gece içerisinde İYİ Parti’ye geçirilmesine rağmen Akşener’in bu sözlerini “nankörlük” olarak değerlendiriyorlar. Akşener’e tepki büyüyünce Kılıçdaroğlu devreye giriyor. Ortak WhatsApp grubundan, Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerinin Akşener’e cevap vermemesi, gerekirse parti sözcüsünün cevap vereceği talimatı paylaşılıyor. Kılıçdaroğlu’nun talimatı kırgınlığı gideremiyor ama milletvekillerinin açıklama yapmasını engelliyor.
İMAMOĞLU’NA İSTANBUL’U KAYBEDEBİLİRİZ UYARISI
İSTANBUL’daki CHP’li 14 belediye başkanı ile yaptığı destek toplantısında Ekrem İmamoğlu, sert eleştirilere maruz kalıyor..
Toplantıda Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlerin kazanılması için CHP’de değişimin şart olduğunu savunuyor. Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede bunu anlattığını söylüyor.
ÜÇER PUAN
Ancak toplantı İmamoğlu’nun sorgulanmasına yol açıyor. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, yerel seçimlerin yüzde 54 oy oranı ile kazanılmasına rağmen son seçimlerde bu oranın yüzde 51’e gerilediğinin altını çiziyor. “İstanbul’daki oy oranımız yüzde 51’e indi. Ankara ve İstanbul’da düşüşe geçti. Eğer İstanbul, Ankara ve İzmir üçer puan artı sağlasaydık... Biz bu seçimi kazanırdık” diyor.
KILIÇDAROĞLU YÜZDE 48 ALDI
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, seçim yenilgisinden Kılıçdaroğlu’nun tek başına sorumlu tutulmasının haksızlık olduğunu savunuyor. “Yüzde 48 oy alan bir genel başkandan bahsediyorsunuz. Genel başkan yüzde 48 alırken CHP olarak biz seçimlerde yüzde 35 aldık. Bu durumda genel başkan başarısız değil. CHP olarak biz başarısız olduk” diye konuşuyor.
3 AYDA NASIL DEĞİŞTİRECEKSİNİZ
Ali Kılıç, İmamoğlu’na şimdiye kadar kimsenin sormadığı bir soruyu soruyor. “3 ayda CHP’yi nasıl değiştireceksiniz? Değişimden ne kastettiğinizi anlatır mısınız, değişimin içini nasıl dolduracaksınız? CHP’yi sola mı kıracaksınız? Belediyeyi 4 yıl önce AKP’den aldınız. 4 yılda neyi değiştirebildiniz ki 3 ayda CHP gibi asırlık bir çınarı değiştireceksiniz” diye soruyor.
5 YIL DAHA YÖNETİN
Ali Kılıç konuşmasının sonunda İmamoğlu’na bir de öneride bulunuyor. “İstanbul’u, Ankara’yı kolay kazanmadık. 25 yıl sonra AKP’nin elinden aldık. İstanbul’a ve seçimlere odaklanın. Bu seçimleri kazanalım. 5 yıl İstanbul’u yönetin. Eğer genel siyaset yapmak istiyorsanız, siz oraya geçersiniz bizim içimizden biri de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olur” diyor.
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, bu konuşmaların sonunda hazırladığı yazılı bir raporu da Ekrem İmamoğlu’na iletiyor.
Bunlar çok sağduyulu değerlendirmeler. Çok önemli uyarılar. Ama Ekrem İmamoğlu’nun bunu dinlemeye tahammülü var mı orasını bilmiyorum.
Paylaş