Paylaş
4 Eylül Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’nin yıldönümü olması nedeniyle doğru bir tarihti. Zaten CHP’de kurultay tarihini 4 Eylül’de başlatır. Sivas ise Kuva-yı Milliye ruhunu yansıtması için doğru bir yerdi. İnce’nin, Sivas’taki çıkışından sonra konuştuğum bazı CHP yöneticilerinde büyük bir rahatlama hissettim. “Ölü doğdu” yorumunu yaptılar. Medyada da “Dağ fare doğurdu” yönünde değerlendirmeler yaptılar. Her iki değerlendirmeye de katılmıyorum. CHP’lilerin erken rehavet içine girdiklerini düşünüyorum. Muharrem İnce, 2023’ü hedef alan bir hareket başlatıyor. CHP yönetiminin erken sevinmek yerine, bu işin getirisini ve götürüsünü iyi hesap edip adım atmasından yanayım. Ben de İnce’nin Sivas’tan on binlerle birlikte yola çıkmasının daha etkili olduğu düşünenlerdenim. Sivas meydanında on bin kişiyi toplasa Türkiye’yi sarsardı. Siyaset iddia işidir. Ancak bunun şimdi olmaması ilerleyen zamanlarda olmayacağı anlamına gelmiyor.
İNCE KALABALIK BİR KATILIM İSTEMEMİŞ
Sivas programından sonra Muharrem İnce’ye yakın kaynaklarla konuştum. Koronavirüs nedeniyle Muharrem İnce katılım istememiş. O nedenle Sivas’a gelmek isteyenlere, “Gelmeyin” demiş. Muğla’dan, İzmir’den, Edirne’den, Zonguldak’tan, Van’dan, Adana’dan, Antalya’dan temsilcilerin bulunması istenmiş. Muharrem İnce de ekibini tanıtırken, “Tam kadro gelmedik, temsili bir heyetle geldik” demişti. Sivas’a, binlerin toplandığı Sivas meydanından Türkiye’ye seslenmek yerine, ilk çıkışta doğru mesaj verilmesi tercih edilmiş. Bir tercih yapılmış. Mesaj verilmek istenmiş. O tercihe saygı duyuyorum ama yine de Sivas’ta havaalanındaki cılız görüntünün iyi olduğu kanaatinde değilim.
VİRÜS KAYGISI ETKİLİ OLMUŞ
Muharrem İnce’nin de hakkını yememek lazım. Koronavirüsün ikinci dalga pik yaptığı bir ortamda meydanlara on binleri toplamak doğru olmazdı. Tek itirazım hem meydan hem cılız görüntü olmadı. Yoksa on binlerin toplanması demek koronavirüs mitingi yapmak demek olurdu. Muharrem İnce, kurmaylarına, “Bir kişi hasta olmasın” diye hassasiyet gösterilmesini istemiş. Biraz ironik olacak ama “Sivas’tan virüs yaydı” denilsin istememiş. Hem bulaş etkisi hem siyasi söylem anlamında. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, koronavirüsle mücadelenin öncülüğünü yapan bir lider olmasına rağmen, Giresun Dereli’de meydana toplanan selzedelere hitap etmesi dahi tartışma konusu yapıldı. Koronavirüs siyasetin alanını sınırladı. İnce’nin, koronavirüs konusundaki hassasiyetine katılıyorum.
UZUN SOLUKLU SİYASET
“Memleket Hareketi”nin başında, “Bin günde” ibaresi yer alıyor. İnce, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine göre yola çıkmış durumda. Yakın çevresine, “Bu uzun soluklu bir yarış” diyormuş. Kadrolarını uzun soluklu bir siyasi mücadeleye göre hazırlıyor. CHP erken rehavete kapılmasın derken ona işaret ediyorum. Henüz seçim sath-ı mailine girilmedi. Bu hareketlerin etkisi o zaman daha iyi anlaşılacak.
DİYARBAKIR VE ŞIRNAK’A GİDİYOR
Muharrem İnce, yüz yüze siyaseti, insanların arasında olmayı tercih ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “ruberu” yani, “yüz yüze siyaset” demişti. Ama bu gençlerle, sosyal medya platformları üzerinde ilişki kurmasına engel değil. Gençlere ulaşacak bir dil oluşturmalı. Çünkü siyasi iletişim açısından gerekli. İnce, Cumhurbaşkanlığı seçiminden birkaç ay önce ortaya çıkmak yerine, 3 yıl boyunca halkı seçime hazırlamayı düşünüyor. O nedenle halkın içinde olacak. 4 Eylül’de Sivas’ta başlattığı hareketi Güneydoğu’da sürdürecek. Önümüzdeki günlerde Van, Hakkâri, Şırnak, Mardin ve Diyarbakır’da olacak. Güneydoğu gezisinde İnce’nin Kürt sorununa ilişkin ne düşündüğünü de öğrenmiş olacağız.
MİSAK-I MİLLİ MUTABAKATI
“Muharrem İnce, Sivas’ta konuştu ama ne söyledi, Türkiye’ye ne mesaj verdi” eleştirileri de dile getirildi. İnce de bunları takip ediyor elbette ki, yakın çevresine, “Türkiye için Misak-ı Milli mutabakatını önerdik. Dijital teknoloji, Ar-Ge, Endüstri 05’i önerdik” dediği ifade ediliyor.
TEKNİK EKİBİ TANITACAK
Muharrem İnce, ikinci çıkışını 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda yapacak. 4 Eylül gibi 29 Ekim de seçilmiş bir tarih. İnce, Cumhuriyet’in sembolleri üzerinden CHP’den kendini dışlanmış hisseden Kemalistlere, Cumhuriyetçilere mesaj veriyor. 29 Ekim’de siyasi mesajlarının tonunu arttırması bekleniyor. Sivas’ta teknik kadrosunun birkaçını tanıtmıştı. Ama 29 Ekim’de gölge kabine dediğimiz teknik kadrosunu kamuoyunun önüne çıkaracak.
KILIÇDAROĞLU’NUN İNCE STRATEJİSİ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yle görüşmeye yanaşmadı ama “Memleket Hareketi” için, “Gayet güzel. Bir itirazımız yok” dedi. CHP Lideri doğru olanı yaptı. “İnce bir strateji” izledi. İnce’yi hedef alsa büyütürdü. Ancak, Muharrem İnce’yi yok sayma stratejisini ne kadar sürdürecek ondan emin değilim. Asıl önemli olan millet Muharrem İnce’yi yok sayacak mı? Eğer arkasında bir kitle oluşursa siyaset İnce’yi görmezden gelemez. Hele CHP.
İNCE’NİN İŞİ ZOR
Muharrem İnce’nin işi göründüğü kadar kolay değil. Hatta zor. Hem iktidarla, hem muhalefetle mücadele etmek zorunda. Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi muhalefet yapabileceğini, Erdoğan’dan daha iyi bir şekilde ülkeyi yönetebileceğini göstermek zorunda. “Ürkek muhalefet” dedi. Ürkek mürkek ama millet ittifakı ile bir araya gelip yerel seçimlerde kazanmayı bildiler. İktidar için, “Dokunsan yıkılacak iktidar” tanımını yaptı ama anketler hiç öyle göstermiyor. Erdoğan’la muhtemel rakipleri arasında açık bir fark var. O nedenle çift cepheli bir yarışa giriyor.
Paylaş