Paylaş
Libya tezkeresine muhalefet eden Kılıçdaroğlu ve Akşener’in ne düşündüğünü sormuştum. Hafter’in ateşkesi kabul etmediği açıklanınca, o gece yeni bir yazı yazıp “Gözler Putin’in üzerinde olacak. Rusya Hafter’e desteğini sürdürecek mi?” demiştim. Yazının finalini “Hafter’e teslim olunacak mı?” sorusuyla bitirmiştim. Çünkü Hafter’in savaş karargâhında Rusya’nın etkisini bildiğim için Hafter’in ne yapacağından ziyade Putin’in nasıl hareket edeceği önemliydi.
Ateşkes kararının alındığı 12 Ocak gecesi saat 24.00’e yaklaşırken başta Fransa olmak üzere “içimizdeki Fransızların” da ateşkesin yürürlüğe girmemesi için ne denli çaba gösterdiklerini tahmin edebiliyordum. İlk işaret Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin’in görüşmesiyle geldi. Saatler 24.00’e gelirken Putin, Hafter’in ateşkesi kabul ettiği bilgisini ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdi. Sonra kamuoyuna açıklandı.
Ateşkes kararının yürürlüğe girmesiyle bazı liderler boşluğa düştü.
1- Fransa Cumhurbaşkanı Macron.
2- Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan.
3- Mısır Cumhurbaşkanı Sisi.
Türkiye’den ise Libya’ya asker gönderilme tezkeresine karşı yürüttükleri sert muhalefetle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener’i bu listeye ekleyebiliriz.
Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Libya’da her şey bitmiş değil. Bu ülkede ateşkesin birkaç kez bozulduğu unutulmamalı. Aslında her şey yeni başlıyor.
1- Önemli olan ateşkesin kalıcı hale gelebilmesi.
2- İç savaşı sona erdirecek olan siyasi çözümün bulunması.
Anahtar cümleyi, “Libya’da Hafter’i yok saymamız mümkün değil” diyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu kurdu. İktidarın Serrac ve Hafter güçleri arasında dengeli paylaşımı gerekiyor. Erdoğan ve Putin’in ikinci adımı bu olacak.
HAFTER ATEŞKESE MECBUR KALDI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Libya özel temsilcisi olan eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, 2011 yılından beri tüm süreçlerin içinde yer alıyor. Taraflar arasında müzakereleri yürüten ve bir anlamda Libya krizinin hafızası olan Emrullah İşler’e daha fazla kulak verilmesi gerektiğine inanıyorum. Ateşkes kararının alınmasıyla ilgili süreci ben sordum, Emrullah İşler yanıtladı.
Libya’da ateşkes kararı yürürlüğe girdi. Sizce Hafter nasıl ikna edildi, bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
İşler: 2014 yılı sonu itibarıyla BM başta olmak üzere ilgili bütün aktörler Libya’da ateşkes sağlanarak gerçekçi bir müzakere için çalıştı, ancak bir tek Türkiye, Rusya ile geliştirdiği işbirliğiyle buna muvaffak oldu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Başkan Putin arasındaki güçlü ilişki ve koordinasyon Hafter’in ateşkesi kabul etmesinde etkili olmuştur. Bu etkide Türkiye’nin güçlü bir şekilde sahada olmasının payını da hatırlatmakta yarar var.
Libya’ya asker gönderme kararının bu süreçte etkisi nasıl oldu? Muhalefet liderleri asker göndermeye karşı çıkıyor, arabuluculuk yapılmasını öneriyordu.
İşler: Meclis’in tezkere ile Cumhurbaşkanlığına verdiği yetki, sahada dengeleri değiştirmiştir. Zira Libya’da Hafter askeri olarak destek aldığı için arabuluculuk önerilerini reddetmiştir. Fakat tezkere Libya’da askeri dengeleri UMH lehine dönüştürdüğü için Hafter ateşkese mecbur kalmıştır. Muhalefet Libya’yı ve dengeleri bilmediği için yanlış değerlendirmelerde ve ayağı yere basmayan tekliflerde bulunmaktadır.
Ateşkesin ardından Libya Başbakanı Serrac, İtalya’dan sonra Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştü. Bugün de İtalya Başbakanı Conte Türkiye’de olacak. Ne beklemeliyiz?
İşler: İtalya, Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) göreve başladığı günden itibaren UMH’nin yanında oldu. Türkiye öncülüğünde başlayan bu hareketlilikte etkin rol alma isteğinde olduğu görülüyor. Bu bizim tercih ettiğimiz bir durumdur. UMH’ye ülke desteği ne kadar artarsa Libya’da çözüm o kadar kolaylaşır.
Ateşkes kalıcı olur mu, bundan sonraki süreç nasıl ilerler?
İşler: Amacımız bir an önce ateşkesi kalıcı hale getirerek çatışmasızlık ortamında gerçekçi bir siyasi çözüme varmaktır. Müzakerenin şu anki adresinin Berlin olduğu görülüyor. Sivil ve demokratik bir Libya müşterek paydasında taraflar birleşirse, Libya içinden geçtiği zor süreçleri geride bırakabilir.
Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin rolü ve pozisyonu ne olur?
İşler: Türkiye, sahadaki ateşkesin devam etmesi ve Berlin’deki siyasi çözüm girişiminin ana aktörüdür. Libya halkının tamamının iştirak ettiği demokrasi ve sivil yönetim temelinde bir çözüm için Türkiye, Berlin sürecinde Libya halkının yanında olmayı sürdürecektir.
WİKİPEDİA’YA GİREN BAKANLAR
ANAYASA Mahkemesi Wikipedia’nın açılmasına karar verdi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı yayınlandıktan sonra Wikipedia’nın açılacağını söyledi.
Peki Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı ne zaman yayınlanacak? Edindiğim bilgiye göre gerekçeli karar büyük ölçüde tamamlanmış, gerekli incelemelerin yapılmasıyla birlikte 1 hafta 10 gün içinde yayınlanacak.
Böylece yeniden Wikipedia’lı günlere dönmüş olacağız ama zaten halkımız bir yolunu bulup giriyordu. WikiZero en çok kullanılan yöntemdi. WikiPen’i tercih edenler de vardı. İlk başlarda başına sıfır ekleyip girmeyi deneyenler de olmadı değil.
Ama sadece halkımız değil, bazı bakanların ve önemli bürokratların da değişik yöntemleri kullanarak Wikipedia’ya girdiği söyleniyor. Bunlar yasak kararının alınması ve uygulanmasında etkin olan isimler çıkarsa şaşırmayın.
Paylaş