Paylaş
Kılıçdaroğlu, HDP’nin desteğini yanına aldı. Her ağzını açtığında, “HDP’nin desteğinden memnunum” dedi. Kandil’in şu ana kadar yaptığı çağrılara ses çıkarmadı. Ne zaman ki PKK’nın desteğinin, Kandil’deki terör baronlarının açıklamalarının Türk milletini rahatsız ettiğini gördü, şimdi çıkmış, “Kandil’den Millet İttifakı’nı desteklemeye yönelik bir açıklama kimin işine yarar? Bizi mi destekliyorlar, onları mı destekliyorlar?” diye soruyor.
KANDİL’İN DESTEĞİNİ İSTEMİYORUM DEDİNİZ Mİ
1- Kemal Bey o zaman sormazlar mı, niye şimdiye kadar çıkıp “Siz eli kanlı teröristlersiniz. Sizin elinizde Aybüke öğretmenin, Bedirhan bebeğin, Eren Bülbül’ün kanı var. Binlerce askerimizi, polisimizi, sivil insanlarımızı katlettiniz. Siz bu ülkeyi bölmeye çalışan bir terör örgütünün yöneticilerisiniz. Ben PKK’nın da Kandil’in de desteğini istemiyorum” demediniz? Bırakın onu, PKK’ya PKK bile diyemiyorsunuz.
2- Madem Kandil’in desteği size yaramıyor, o zaman neden çıkıp seçilirsem sizinle mücadele edeceğim, Kandil’i yerde bir edeceğim demediniz?
3- Van mitinginizde “Dişe diş kana kan, seninleyiz Öcalan” diye slogan atılırken, 14 Mayıs’tan sonra İmralı’nın kapılarını kırıp Öcalan’ı çıkaracağız diye açıklama yaparlarken neden tepki göstermediniz?
4- Cumhuriyet’i kuran partilinin lideri olarak Cumhuriyet’in yüzyılıyla hesaplaşacağız dedikleri zaman, “Ben Atatürk’ün koltuğunda oturuyorum. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ile hesaplaşılmasına izin vermem” demediniz?
5- HDP’nin oylarını cebine koyarken iyi, Kandil oylar Kılıçdaroğlu’na diye çağrı yaparken iyi ama PKK desteği ters tepmeye başlayınca çık, Kandil’in desteği kime yarar diye sor...
BİR EL İMAMOĞLU’NA MAĞDURİYET HİKÂYESİ YAZDIRIYOR
BİZDE, “Anası Kadir Gecesi doğurmuş” diye bir söz vardır. Çok şanslı anlamında kullanılır. Siyasette de çok şanslı olan isimler vardır. Ama onları analarının ne zaman doğurduğundan ziyade bir elin sürekli olarak ön plana çıkarması söz konusudur.
Ekrem İmamoğlu da onlardan birisidir. Başından beri izlerim. Ekrem İmamoğlu ne zaman battıysa bir el devreye girer ve onu mağdur pozisyonuna düşürür. Ekrem İmamoğlu ne zaman başarısız olduysa bir el devreye girer onu kahraman yapar.
Böylece her tökezlediğinde bir el devreye girip onun elinden tutar. Böylece bir mağduriyetten diğerine bizim kahramanın yolculuğu devam eder.
Ekrem İmamoğlu’na Erzurum’da yapılan taşlı saldırıya ilk tepki gösterenlerden oldum. O taşların demokrasiye atıldığını savundum. Aynı görüşteyim. Ama, fakat demeden kınıyorum.
Ancak bu olay üzerinden öyle bir mağduriyet hikâyesi yazılmaya başlandı ki Ekrem İmamoğlu yine kahramanlık destanları yazmaya başladı.
HAZIRLIYORLAR
Bir el, Ekrem İmamoğlu’nu Türkiye’nin geleceğine hazırlamaya çalışıyor.
Geçmişte böyleleri oldu. Ama Türkiye’nin geleceğine hazırlananlar değil, Türkiye’nin geleceğinde yer alması engellenenler galip geldi. Çünkü sonunda birilerinin hazırladıkları değil, milletin adamları seçildi.
Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimlerini 12 bin oy farkıyla kazandı. Seçimler iptal edildi. O gün de bunun yanlış olduğunu savunmuştum. Seçimlerin iptal edilmesine karşı çıkmıştım. Sonunda Ekrem İmamoğlu 800 bin oy farkıyla kazanan bir kahraman oldu.
İCRAATTA BAŞARISIZ
İstanbul’u sel bastı, Ekrem İmamoğlu Bodrum’da tatilde çıktı. Tatili bırakıp İstanbul’a niye gelmedin diye eleştirenlere, “Bazılarına tatil yakışmaz ama tatil bana yakışıyor” diye yanıt verdi. İlk sınavında başarısız oldu.
İstanbul’a kar yağdı. O İngiliz Büyükelçi’yle balık keyfinde çıktı.
Elazığ ve Malatya depremine gitti, oradan Erzurum Palandöken’de kayak keyfi yaptı. O sınavdan da başarısız çıktı.
KİMSE SORMADI
Ekrem İmamoğlu, hep mağduriyet hikâyeleriyle gündeme geldi ama bir tek icraatlarıyla gündeme gelmedi. Kimse ona ne kadar metro yaptığını, ne kadar köprülü kavşak yapıp trafiği rahatlattığını, ne kadar yol açtığını sormadı. En çok iddialı olduğu her mahalleye bir kreş projesinin ne durumda olduğunu, kentsel dönüşüm adına yılda 20 bin konut hedefinin ne durumda olduğunu hatırlatmadı. Reklam bütçesinin depreme hazırlık bütçesinden neden daha fazla olduğunu sormadı.
DAVA AÇILDI
Açılmış metro çukurlarını dolduran İmamoğlu’nun bu sorular karşısında verebileceği bir cevabı yoktu ama icraattan sınıfta kalan İmamoğlu’nun imdadına açılan dava yetişti. Mahkûmiyet aldı, Saraçhane şovu yaşandı.
Ekrem İmamoğlu bir kez daha mağdur oldu. Dilek İmamoğlu’nun HDP bayraklarının açıldığı, “Dişe diş kana kan, seninleyiz Öcalan” sloganlarının atıldığı Van mitinginde zafer işaretini yapması tepkiyle karşılandı. İmdadına Erzurum’daki taşlanma olayı yetişti.
KÜLKEDİSİ GİBİ
Ekrem İmamoğlu hiçbir zaman icraatlarıyla değerlendirilen başkan olmadı. İstanbul’a geldiği zaman, “Şehrimize hoş geldin” pankartlarıyla karşılanan Ekrem İmamoğlu ne zaman hizmette sınıfta kaldı, işte o zaman hemen bir mağduriyet hikâyesi patlatıldı.
Külkedisi Sinderella gibi İmamoğlu ne zaman bitse bir el devreye giriyor. Yeni bir mağduriyet hikâyesi yazıyor. Böylece düştüğü yerden kalkan kahramanımızın yolculuğu devam ediyor.
O hep mağdur o hep kahraman...
FETÖ’DEN İŞLEM GÖRMÜŞ UZMAN ÇAVUŞ ÇIKTI
Ekrem İmamoğlu’na taş attığı için gözaltına alınanlardan biri geçmişte FETÖ’den işlem görmüş uzman çavuş Arif Keleş çıktı. Milli Savunma Bakanlığı Keleş’in sözleşmesinin feshedildiğini açıkladı. Peki FETÖ’den işlem gören bir şahsın İmamoğlu’na provokasyonda öne çıkması size şaşırtıcı geldi mi?
FETÖ KAMPANYASI
FETÖ’cüler seçim kampanyasına başlayalı çok oldu. FETÖ’nün firari isimleri birbiri ardına Kılıçdaroğlu’na destek videoları çekiyorlar. Yurtdışına kaçırdıkları mafya liderlerini birbiri ardına konuşturuyorlar. Erdoğan gitsin kampanyası düzenliyorlar. 14 Mayıs’tan sonra Türkiye’ye döneceklerini ilan ediyorlar. FETÖ’cüler bu tür provokasyonları iyi bilirler. Belli ki düzenledikleri kampanyalar Kılıçdaroğlu’nun kazanmasına yetmemiş. Bu kez de provokatörlerini devreye soktular.
Paylaş