Paylaş
Bir gün önce MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e yumruk atmasıyla başlayan kavga nedeniyle gergin bir Meclis’le karşılaşacağımı sanıyordum. Yanılmışım. Tam aksine, sanki bir gece önceki kavgada milletvekilleri tüm enerjilerini boşaltmış gibilerdi. Öyle olunca biraz kulislerde, biraz da Meclis bahçesinde oturup milletvekilleriyle sohbet ettim.
AK Parti cephesinde çifte heyecan yaşanıyor. Meclis Başkanlığı seçimi ve kabine değişikliği söylentileri... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç gün Ankara dışında olması, Bakanlar Kurulu’nun değişeceği yönündeki beklentileri artırmış. Erdoğan’ın Meclis Başkanlığı ve kabine değişikliğini eşzamanlı olarak yapacağını tahmin ediyorlar.
Kabine değişikliğine gelince, Cumhurbaşkanı yardımcılarının sayısının arttırılacağı ve değişimin sınırlı tutulacağı dışında bir bilgi yok. İsim isim hangi bakanların değişeceğini Erdoğan dışında kimse bilmiyor.
Ha bu arada, Erdoğan Ankara’ya döner, Meclis Başkanlığı seçimi yapılır ama kabineye dokunmazsa hayal kırıklığına uğrayan az olmaz. Ama sürpriz olmamalı.
YASSIADA MAHKEMELERİYLE İLGİLİ TEKLİFİN PÜF NOKTASI
27 Mayıs’ın 60. yıldönümü için Yassıada’ya giderken vapur yolculuğu sırasında Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Yassıada kararlarının yok sayılması için bir formül olduğunu söylemişti. Erdoğan da bu konuda çalışılmasını istemişti. Ondan sonra Meclis Başkanı Şentop’la konuştuğumuzda, “Bazı formüller üzerinde duruyoruz ama bunu somut olarak söyleyemem çünkü değerlendirmeler devam ediyor” demişti. Şentop bir ipucu vermiş, Yassıada kararlarının yok sayılmasından ziyade mahkemenin yok sayılmasının düşünülebileceğini söylemişti.
Bu çalışma tamamlandı. İlk imzayı Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un attığı Yassıada mahkemesinin yok sayılması ve mağdur ailelerine tazminat hakkı doğuran kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Teklifin altında AK Parti milletvekilleriyle birlikte MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül’ün de imzası var. Bu teklifin ‘cumhur ittifakı’nın iradesini yansıttığını göstermesi açısından önemli. Ayrıca imzası bulunan her milletvekilini tek tek tebrik ediyorum.
Geçmişte de bu konuda çabalar olmuştu. 1969 yılında Demirel, siyasi yasakların kaldırılması için Anayasa değişikliği getirmiş, parlamentodan geçen teklif senatoda oylanamamıştı. O zaman Türkiye 27 Mayıs’tan çıkmış, 12 Mart’a doğru yol alıyordu. Darbeciler güçlüydü. Yeni bir darbeyle tehdit etmişlerdi.
1987’de Özal, Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun kabirlerinin İmralı’dan Topkapı’daki anıtmezara taşınması için bir yasa çıkarmış ancak bu mümkün olmamıştı. 12 Nisan 1990’da yasaya hukuken itibarlarının iadesi maddesi eklendi ve demokrasi şehitlerinin mezarları taşındı.
AK Parti’nin dün TBMM’ye sunduğu teklif ise farklı. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, “Askeri darbe dönemlerinde yargılamalar yapılmış. Onların adaletli olup olmadığı elbette ki tartışılır. Ancak onlar yargılamaları var olan mahkemeler üzerinden yapmışlar. 27 Mayıs’ta var olan mahkemeleri kaldırıp, Yassıada’da şahıslara özel ve önceden belirledikleri kararları verecek mahkeme kurmuşlar. O nedenle bu mahkemelerin verdiği kararları iptal etmiyoruz, Yassıada mahkemesini kaldırıyoruz. Böylece onların verdiği kararlar yok hükmüne geçiyor” dedi.
Darbelerin izlerinin hukuk sistemimizden çıkarılması adına bu teklifin Meclis’ten oybirliği ile geçmesini bekliyorum.
MECLİS'TE AYASOFYA TARTIŞMASI
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Ayasofya’nın ibadethane olarak kullanılması amacıyla Meclis araştırma önergesi verdi. Ayasofya’nın ibadete açılmasını destekleyen ifadelerin yer aldığı araştırma önergesinde Dervişoğlu, “Gazi Meclisimizde kurulacak araştırma komisyonu vasıtası ile Ayasofya Camisi’nin Müslümanlar için ibadethane olarak kullanılması hususunda çalışmaların ivedilikle başlatılması gerekmektedir” diyor.
Önerge üzerine İYİ Parti’den Yavuz Ağırailoğlu, AK Parti’den Orhan Atalay söz alıp Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması konusunda çok değerli konuşmalar yaptılar. CHP’li Faik Öztrak bile karşı çıkmadı.
Bunun üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş söz aldı, Danıştay’da devam eden dava sürecinin beklenmesini istediklerini söyleyerek önergeyi desteklemeyeceklerini söyledi.
Vay efendim, bunu yapan siz misiniz... Sosyal medyada “AK Parti Ayasofya’nın açılmasını reddetti” diye bir kampanya başlatıldı.
Tane tane anlatayım.
Müsavat Dervişoğlu’nun verdiği önerge olumludur. Ama nihayetinde bu işin araştırılması için verilmiş bir önergedir. O önergenin kabul edilmesi Ayasofya’nın açılması anlamına gelmediği gibi, reddedilmesi de açılmayacağı anlamına gelmiyor.
Meclis’te o kadar çok araştırma önergeleri verildi, şimdiye kadar bir şey oldu mu? Olmadı. Çözüm Danıştay’dan çıkacak kararda ve onun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atacağı adımda. Benden duymuş olmayın ama çözüm hiç olmadığı kadar da yakında.
Paylaş