Paylaş
‘PARTİ KURACAĞIM’ DEMİŞ
Çünkü Muharrem İnce’ye yakın kaynaklarla konuşuyorum. İnce’nin “Parti kuracağım” dediğini söylüyorlar. Bu arada bir yanlışımı düzelteyim. İnce Bodrum’a gitmemiş, çalışmalarını Yalova’da sürdürüyormuş.
CHP’den başka bir kimliği olmadığını söyleyen Muharrem İnce’nin yeni parti kurma noktasına nasıl geldiğini aktaracağım. Ama İnce’nin “Cumhuriyetçileri bir çatı altında toplayacak olan yeni bir parti kuracağım” dediği ifade ediliyor. Atatürk’ün partisi Cumhuriyetçileri kendi çatısı altında toplayamıyor mu, CHP’nin ana omurgasını oluşturan Cumhuriyetçiler kendilerini sahipsiz kalmış mı hissediyorlar? Demek ki kendisini Cumhuriyetçi olarak tanımlayan CHP’lilerde duygusal bir kırılma yaşanmış.
PARTİNİN İLKELERİ
Muharrem İnce’ye yakın kaynaklarla bir değil birkaç görüşme yaptım. Edindiğim izlenim: Muharrem İnce sadece parti kurmaya karar vermemiş, aynı zamanda kuracağı partinin ilkelerini belirlemiş. Bir plan-program dahilinde yola çıkıyor diyebiliriz. Muharrem İnce’nin partisini yılbaşında kuracağı söyleniyor.
Muharrem İnce’nin yakın çevresine kuracağı partinin ilkelerini şöyle sıraladığı ifade ediliyor:
1- Yeni parti hiç siyaset yapmamış, alanında uzman olan yeni isimler tarafından kurulacak.
2- CHP’den ayrılan Muharrem İnce’nin ekibinin kurduğu parti görünümü verilmeyecek. Partide eski CHP’li sadece Muharrem İnce olacak.
BİR AYAĞI KANDİL’DE, BİR AYAĞI ANKARA’DA OLMAYACAK
Bu aynı zamanda CHP’ye yönelik bir eleştiriyi de içeriyor. Partinin omurgasının bir yerlere kaydığı iddiasını taşıyor.
3- Partinin bir ayağı Kandil’de, bir ayağı Ankara’da, bir ayağı Moskova’da, bir ayağı İran’da, bir ayağı Brüksel’de olmayacak. İki ayağı da Ankara’da olacak.
4- Yeni parti Türkiye’ye hitap edecek. Sağ-sol, Alevi-Sünni, başörtülü-başı açık gibi bir kaygısı olmayacak.
5- Cumhuriyetçileri bir çatı altında toplayacak bir parti olacak.
‘CHP’Yİ BÖLDÜ’ SUÇLAMASINA NE DİYECEK?
Yeni parti kurmak için değerlendirmeler yapan Muharrem İnce’nin “CHP’yi bölüyor” eleştirilerine karşı “Parlamenter sistemde bir bölen olurdu. Ancak 50 artı 1’in arandığı başkanlık sisteminde bir bölen olmaz” dediği ifade ediliyor. İnce’nin kurmaylarına “CHP’yi Kılıçdaroğlu böldü. Bana selam verenleri tasfiye etti. Cumhuriyetçileri CHP’nin dışına itti” dediği ifade ediliyor.
BİRİNCİ PARTİ OLACAĞIZ
Muharrem İnce’nin kuracağı partiye ilişkin olarak yakın çevresine “İttifak yapmayacağım. Birinci parti olacağız. Yeni sistemde birinci parti olmak zor değil. Yeter ki iyi bir çıkış yapalım. Türkiye’nin geneline hitap edelim” dediği söyleniyor.
ERDOĞAN BUNU HAK EDİYOR MU?
AYASOFYA açıldı. Yüzyıllık hayalimiz gerçek oldu. O duyguyu doya doya yaşamak için bir ömür boyu bekledik.
Önce hilafet tartışması başlatıldı. Ardından İstanbul Sözleşmesi geldi. Yüzyıllık rüya, yüz gün bile gündemde kalamadı. Gündemi çarpıttılar. Suni krizler ürettiler. Hevesimizi kursağımızda bıraktılar. Şimdi de İstanbul sözleşmesi üzerinden AK Parti ile cemaatlerin arasını açmaya çalışıyorlar. Gündemi zehirliyorlar.
Bir sitemim olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu hak ediyor mu?
Dünyayı karşısına alma pahasına Ayasofya’yı açan Erdoğan bunu hak ediyor mu?
Başörtüsü yasağını kaldıran Erdoğan bunu hak ediyor mu?
Okullara ders olarak Kuran-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatını koyduran Erdoğan bunu hak ediyor mu?
15 Temmuz’da darbeyi önleyen Erdoğan bunu hak ediyor mu?
Elinizi vicdanınıza koyun.
MİROĞLU’NDAN KILIÇDAROĞLU’NA İTİRAZ
AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu, Kürt sorununun yaşayan tarihlerinden biri. Musa Anter suikastından ağır yaralı olarak kurtuldu. Yolu cezaevlerinden parlamentoya kadar uzanan Miroğlu, 12 kitaba imza atan önemli bir entelektüel.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “40 yıldır çözülemeyen Kürt sorununu çözeceğim” çıkışı üzerine önemli bir değerlendirme kaleme aldı. Keşke kısaltmasaydım ama yerim nedeniyle kısaltarak aktarıyorum.
“CHP kongresi ve daha sonraki grup toplantısında söylenenler tartışılmalı diye düşünüyorum. Türkiye bu sorunu unutmuş gibi davranıyor olsa bile, bugün küresel bir hal alan Kürt meselesi, ilgisizliğe terk edilecek bir mesele değil. ‘Kürt sorununu bağımsızlığımızı koruyarak çözeceğiz’ diyor Sayın Kılıçdaroğlu. Şimdiye kadar Kürt sorunu için söylenmiş en ilginç laf ama sorunun kendisi ile ‘bağımsızlığımız’ arasında nasıl bir ilişki kuruyor? Bu çelişki, ister ülke bağımsızlığı adına ister parti bağımsızlığı adına söylenmiş olsun, CHP’lilerin bağımsızlık duygularına ne ölçüde hitap ediyor, bir merak konusu da bu.
CHP, çözüm için ne yapacak? HDP ve İP’le ortak bir PKK’yı dağdan indirme projesi mi hazırlayacak, bu üç parti gerekçelerini ortaya koyarak PKK’ya silah bırakmayı mı teklif edecek?
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan bugün dahi, geçmişte epey sarsıcı şey yaşanmış ve çözüm süreci PKK/HDP eliyle istismar sürecine dönüştürülmüş olmasına rağmen partisinde 50’nin üstünde Kürt vekil olduğunu söylüyor, MKYK’da epey Kürt arkadaşımız var.
Yeter mi yetmez mi o tartışılır elbette, çünkü siyasi temsiliyetin güçlenmesi demek, Türkiye’nin birliğinin güçlenmesi demek. Ve bu tespitimiz bir tek AK Parti için değildir, bütün ulusal partilerimiz içindir.
Peki Türkiye kamuoyu, CHP’nin böyle bir temsille övündüğünü hiç duydu mu?”
Paylaş