Hangi parti hangi sosyal medyayı kullanıyor

Optimar’ın temmuz ayı araştırmasında en çok kullandığımız sosyal medya platformları ile hangi parti hangi sosyal medyayı tercih ediyor sorusuna cevap arandı.

INSTAGRAM’IN YÜKSELİŞİ

Fotoğraf paylaşımı ve göreceli olarak daha nitelikli bir kitleye hitap etmesi Instagram’ın öne çıkmasını sağladı. En sık kullandığınız sosyal medya aracı hangisi sorusuna ankete katılanların yüzde 30.4’ü Instagram yanıtını verirken, Facebook yüzde 30.1’le ikinci. Twitter ise kısa sürede çöplüğe dönüşmesi nedeniyle üçüncü sıraya geriledi. Twitter’ı takip ediyorum diyenlerin oranı yüzde 19.6 olurken, YouTube kullanıyorum diyenlerin oranı yüzde 11.5 oldu. Bu arada Tiktok’u kullanıyorum diyenler 1.4’e ulaşırken, skandallarla gündeme gelen Clubhouse takip ediyorum diyenlerin oranı ise 0.1’de kaldı.

KADINLARIN TERCİHİ

Kadınlar yüzde 30.3’le ilk sırada Instagram’ı kullanırken, onu yüzde 30.1’le Facebook takip etti. Kadınlar yüzde 19.5’le Twitter’ı, 11.4’le YouTube’u tercih ederken, Tiktok kullanımında 1.6’yla erkekleri geçtiler.

ERKEKLER NEYİ TERCİH EDİYOR

Erkeklere de haksızlık etmeyelim. Erkeklerde de sıralama da Instagram yüzde 30.5’le birinci gelirken, Facebook yüzde 30.3’le ikinci sırada yer alıyor. Erkekler Twitter’da 19.6’yla kadınları geçerken, üstünlüklerini YouTube’de sürdürüyorlar. YouTube diyen erkeklerin oranı 11.6 olurken, Tiktok’ta 1.3’le kadınların gerisinde kaldılar.

CLUBHOUSE’CU ERKEKLER

Belki şaşırtıcı olacak ama kadınlar Clubhouse’u takip etmediğini söylerken, erkeklerde Clubhouse takip ediyorum diyenlerin oranı 0.1 oldu. Yoksa erkekler daha çok dedikoducu mu?

AK PARTİLİLERİN TERCİHİ

Sosyal medya siyasetin de ayrılmaz bir parçası oldu. Facebook’u en fazla AK Partililer tercih ediyor. AK Partililer yüzde 33.9’la en çok Facebook’u kullanırken, yüzde 27.5’le Instagram ikinci sırada. AK Partililer Twitter’da CHP, İYİ Parti ve HDP’nin gerisinden geliyorlar.

AK Partililer yüzde 17.7’yle Twitter’ı, yüzde 10’la YouTube’u, yüzde 1’le Tiktok’u tercih ediyorlar

CHP DE FACEBOOK KULLANIYOR

Sosyal medya kullanımında CHP ile AK Parti benzerlik arz ediyorlar. CHP’liler yüzde 31.5’le ilk sırada Facebook’u tercih ederken, ikinci sırada yüzde 26.9’la Instagram geliyor. Twitter ise yüzde 22.8’le iyi bir seviyede. CHP’liler yüzde 11.7 oranında YouTube kullanırken, Tiktok’u 1.7 seviyesinde tercih ediyorlar.

CHP, CLUBHOUSE’CU

İlginç olanı CHP, Clubhouse kullanan tek siyasi parti. CHP’lilerin Clubhouse kullanımı yüzde 0.2 seviyesinde.

SOSYAL MEDYA PARTİSİ

İyi Parti için, aynı zamanda sosyal medya partisi tanımını yapmak mümkün. İYİ Partililer ilk sırada yüzde 37.2’yle Instagram’ı kullanırken, ikinci sırada yüzde 26.9’la Twitter’ı tercih ediyorlar. YouTube 16.6’yla üçüncü sırada gelirken, İYİ Partililerin yüzde 15.2’si Facebook diyor. MHP’nin aksine İYİ Partililer Tiktok’u kullanmıyor.

MHP INSTAGRAMCI

MHP’lilerin birinci tercihi yüzde 32.2’yle Instagram. Yüzde 25.6’yla Facebook’u tercih ediyorlar. YouTube kullanımı ise yüzde 16.1’le, Twitter tercihinden 1 puan önde. Tiktok kullanımında MHP yüzde 4.5’le birinci sırada.

HDP SOSYAL MEDYADA AKTİF

HDP’liler de sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorlar. HDP’liler birinci sırada yüzde 30.9’la Facebook’u, yüzde 29.7’yle Instagram’ı tercih ediyorlar. HDP’lilerin Twitter tercihi de yüzde 22.3’le iyi bir seviyede. HDP’liler yüzde 10.3’le YouTube, yüzde 1.1’le de Tiktok’u kullanıyorlar.

GENÇLERİN ERDOĞAN’A SÖYLEDİĞİ ‘ELFİDA’

Siyaset hep gri alanda yapıldığı için, bir ışıltı bulduğum anda kamuoyuna yansıtmaya çalışıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Erzurum’da gençlerle buluştu. Bir genç gitar çaldı, diğerleri hep bir ağızdan “Elfida” şarkısını söylediler.

Elfida, Haluk Levent tarafından hastane odasında hayata veda edecek olan, ‘Beyzanur’un başında yazılmıştır. O nedenle çok sahicidir. O nedenle çok içtendir.

HALUK LEVENT ANLATMIŞTI

Yardımseverliği ile örnek bir insan olan Haluk Levent, yaşaması için çırpındığı Beyzanur’un doktorundan, “gözden çıkartın” sözünü duyduğu anda kaleme almış. Elfida’nın hikâyesini Haluk Levent’ten dinleyelim:

ADI BEYZANUR

“Elfida ismi sonradan verilmiş bir isim. Adı Beyzanur kızımızın. 4 yaşlarındayken tanıştım bu kızımızla. Babası Murat Çelik bir emekçiydi. Kızın amansız hastalığıyla verdiği mücadele için Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne gidiyordum. Doktorlarla görüşüyordum. Detayları burada anlatmak istemiyorum ama çok uğraştık. Bir gün doktorların odasındaydım ve doktorlardan biri bana dedi ki: “Haluk Bey, bu kızı gözden çıkartın.” Yanımda da müzisyen arkadaşım Emrah Aydoğdu var. Emrah, “Gözden çıkarılan kadın anlamı Osmanlıca’da Elfida” dedi. Belki tam birebir anlamı olmuyordu ama bir kavram olarak çok uyuyordu. Tabii biz birbirimize sarılıp ağladık. Gerçekten Beyzanur’u çok seviyordum.

DİNLERKEN BİLMİYORDU

Ve oturdum şarkıyı yazdım. Beyzanur’un son günlerinde ona şarkıyı söylüyordum ama kendisi olduğunu bilmiyordu, Elfida olarak biliyordu. O nedenle Elfida sadece bir şarkının adı değil. O insanlığın resmidir.

ELFİDA DOĞUYOR

Beyzanur’u kaybettik. Ardından anne babasından rica ettim. Evet kızımızı kaybettik. Lütfen bir çocuk daha yapın dedim. Aradan bir yıl geçti beni aradılar. ‘Haluk Abi bir kız çocuğumuz oluyor’ dediler. ‘Adını Elfida koyun’ dedim. Ve adı Elfida oldu.”

BAYKAL’DAN ECEVİT’E

Deniz Baykal, Zülfü Livaneli tarafından uğradığı ağır eleştirilere yanıt verirken, solda aydın sorununu tartışmaya açtı.

Baykal, “Biz 12 Mart’ta da, 12 Mart muhtırasının CHP’nin önünü açtığı düşüncesini reddettik. Bunu Ecevit’le birlikte yaptık. Ülkenin aydınları, ‘Bunun arkasında bir hesap vardır. Ecevit herhalde kendisi değil Nihat Erim başbakan oldu diye buna karşı çıkıyor’ dediler. Bu tamamen yanlıştır” demişti.

Bülent Ecevit’le Oran’daki evinin salonunda 12 Mart’a karşı tutumunu, CHP’den istifasını ve Türkiye’nin aydın sorununu konuşmuştuk.

“12 Mart olduğunda CHP Genel Sekreterliği’nden hiç tereddüt etmeden istifa ettim.

Oysa 12 Mart etrafımızdaki birçok aydın tarafından destekleniyordu. Üzerimizde öyle bir baskı oluştu ki, Rahşan’la Ankara’da dışarı çıkamaz olmuştuk. Bunun üzerine halka gitmeye karar verdik. Aydın Nazilli’de büyük bir kahvehaneye girdim. Bize ikram ettikleri çayı içtikten sonra bir konuşma yaptım. Tam konuşmayı bitirdim biri, ‘Karaoğlan iyi konuşuyorsun da İsmet Paşa’nın karşısında durabilecek misin?’ diye sordu. ‘Duracağım’ dedim. ‘O zaman biz de senin arkanda duracağız’ dediler. Bizim hikâyemiz oradan başladı” demişti.

Paylaşmak istedim.