Paylaş
Erdoğan görüşmede ateşkesin sağlanmasını istemiş ve Putin’e ”Hep birlikte barışın yolunu açalım” demişti. Rusya’ya ağır yaptırımların geldiği ve 12 Mart’ta Swift’ten çıkarılacağı dikkate alındığında Erdoğan-Putin görüşmesinin perde arkası çok büyük önem arz ediyor. Çünkü Rusya bizim çok önemli bir ticaret ortağı. 3 binden fazla Türk şirketi Rusya’da faaliyet gösteriyor. 5 milyon turisti ağırlıyoruz. Ve iki ülke arasındaki ticaret hacmi hızla büyüyerek 32.5 milyar doları aştı.
En kritik soru ise Rusya’ya yaptırımların Türkiye’yi ne kadar etkileyeceği? Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti MYK’da Putin’le yaptığı görüşmeye ilişkin önemli açıklamalar yapıyor. Putin’e, “Biz üç ülke Rusya, Çin ve Türkiye aramızda kendi milli paralarımızla; Ruble ile Yuan’la ve Türk Lirası ile, altınla ticaret yapabiliriz” önerisinde bulunduğunu söylüyor.
Rusya’ya yaptırımlar ağırlaştıkça Türkiye’nin konumu ne olacak orası belli değil. Ama Erdoğan bu önerisiyle uluslararası sistemle bağları koparılıp, izole edilen Rusya’ya tarihi şekilde el uzatıyor. Aynı zamanda krizi Türkiye açısından bir fırsata dönüştürmek için hamle yapıyor. Dünyadan izole olan Rusya, Çin’le birlikte Türkiye seçeneğini değerlendirebilir mi? Neden olmasın?
PERSPEKTİF VERİYOR
Erdoğan aynı zamanda Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin konumuna ilişkin değerlendirmeler de yapıyor. Savaş patlak verdiğinde Erdoğan’la birlikte Afrika’daydık. İlk değerlendirmesi, “Ne Rusya’dan ne Ukrayna’dan vazgeçmeyiz” demişti. Barışın sağlanması için Türkiye’nin aktif olarak çaba göstereceğini ifade etmişti. Erdoğan’ın Putin’le görüşmesine ilişkin şu sözleri de Türkiye’nin pozisyonunu yansıtması açısından önemli.
“Putin’e de savaşın yanlış olduğunu, Rusya’nın işgalini doğru bulmadığımızı ama Rusya’nın sınır kaygısını da anladığımızı ifade ettim ama ateşkesi sağlayıp, çözümü bulmamız gerektiğini söyledim” diyor. Erdoğan görüşme sırasında dışişleri bakanlarının Antalya’da buluşmasını önerdiğini, Putin’in bunu kabul ettiğini ifade ediyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10 Mart Perşembe günü Antalya’da Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba ile kendisinin de katılımı ile üçlü toplantı yapılacağını açıkladı.
AYÇİÇEĞİ VE BUĞDAY YÜKLÜ GEMİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’le görüşmesinde Azak Denizi’nde çıkmasına müsaade edilmeyen gıda yüklü 30 Türk gemisinin çıkışına izin verilmesini istediğini ifade ediyor. Erdoğan, Putin’in Türk gemilerinin çıkışına izin verilmesi için talimat vereceğini söylediğini aktarıyor. Türkiye’de ayçiçek yağı krizine, Rusya’nın Azak Denizi’ni kontrol altına alıp gemilerin çıkışına izin vermemesi neden olmuştu. 30 Türk gemisi ayçiçeği ve buğday başta olmak üzere gıda maddelerini taşıyor.
NAZİLERDEN FARKI YOK
Rusya’ya yaptırımların başlamasıyla birlikte ölçü de kaçmaya başladı. Bu iş giderek sanata düşmanlığa dönüştü. Viyana Filarmoni Orkestrası’nın dünyaca ünlü Rus şefi Valery Gergiev, Putin’le yakın dostluğu gerekçe gösterilerek görevinden alındı. İtalya’da ise Milano-Bicocca Üniversitesi, Dostoyevski üzerine verilecek dersi iptal etmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Rusya’ya yaptırım adı altında yapılan sanat düşmanlığına tepki gösteriyor. “Sanatla ilgili yaptırımlar doğru değil, bunun Nazilerin yaptığından farkı yok. İşgalle böyle mücadele edilmez” diyor. Tekrar başa dönersek, Erdoğan, işgali doğru bulmadığını ifade ediyor. Rusya’nın hassasiyetlerinin dikkate alınmasını istiyor. Aktif tarafsızlık pozisyonunu koruyor ama ekonomik olarak dünyadan izole edilen Rusya’ya Çin’le birlikte ekonomik işbirliği öneriyor. Aktif tarafsız bir ülkenin lideri olarak krizi fırsata çevirmek için hamle yapıyor.
SAVAŞTA AKTİF TARAFSIZLIK POLİTİKASI
1- ABD ve Rusya el ele vererek Ukrayna savaşını başlattı. İngilizlerin de bu savaşta önemli bir katkısının olduğunu unutmamak lazım.
2- Ukrayna Savaşı’nı önlemek için çaba göstermeyen hatta bırakın önlemeyi askeri müdahalede bulunmayacağını deklare edip ufak çatışmaların yaşanmasının normal olduğunu ilan eden Biden, düşman kardeşi büsbütün kışkırtıp Ukrayna’ya saldırttı.
3- Rusya toprak savaşı yaparken ABD ekonomi savaşını veriyor. Kaderini NATO ve ABD’ye endeksleyen Ukrayna’nın kaderine ise yemek masasının menüsünde yer almak kaldı.
4- NATO’nun kartondan bir kaplan olduğu, ABD’siz Avrupa’nın bir irade ortaya koyamadığı ortaya çıktı. İki Dünya Savaşı’nın en önemli aktörü olan Avrupa, Ukrayna Savaşı’nda ise Donbass bölgesi kadar adından söz ettiremedi.
PUTİN HEDEFİNE YÜRÜYOR
5- Putin’in 24 saat içinde Kiev’i alması bekleniyordu. Ama bugün 13’üncü gün. Rusya, Kiev’i alamadı. Bu durum Putin’in karizmasının çizilmesine neden oldu. Ama bu sizi çok yanıltmasın. Rusya, adım adım Ukrayna’yı işgal ediyor. Putin, ateşkesin ardından daha güçlü bir şekilde saldırmaya hazırlanıyor.
UKRAYNA’DA ŞEHİR SAVAŞLARI
6- Komedyen diye küçümsenen Zelenski, direnişte halkına liderlik yaparak kahramanlaştı. Ancak bu durum ülkesini işgalden kurtaramadığı gerçeğini değiştiremez. Savaş, Ukrayna’yı yıkıyor. İnsani felaketler yaşanıyor.
7- Ukrayna’nın işgaline engel olmayan ABD ise savaşın uzaması için Ukrayna’ya kontrollü destek veriyor. Tüm amaç savaşı uzatmak, ekonomik yaptırımlar ve şehir savaşları ile Rusya’yı yıpratmak. Ama bedeli Ukrayna ödüyor.
AVRUPA’NIN ‘PEŞAVER’İ
8- Afganistan’dan bir Peşaver bataklığı oluşturup El Kaide başta olmak üzere terör örgütlerinin yetişmesini sağlayan ABD ve Rusya aynı planı Suriye’de de uygulamışlardı. Irak-Suriye hattında Ortadoğu’nun Peşaver’ini yaratanlar şimdi de aynı oyunu Ukrayna’da oynuyor. Yabancı savaşçıların kabulü ile birlikte Ukrayna’da Avrupa’nın Peşaver’i oluşturuluyor.
DENGE POLİTİKASI
9- Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne Rusya’dan vazgeçeriz ne Ukrayna’dan” diyerek tarafsızlık politikasının ilk işaretini vermişti. İki ülke ile güçlü ekonomik işbirliğine sahip olan Türkiye, denge ve tarafsız politikasını sürdürmekte kararlı.
AKTİF ARABULUCULUK
10- Türkiye sadece tarafsızlık politikası uygulamıyor. Aynı zamanda aktif arabuluculuk rolü oynuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu süreçte hem Putin’le hem Zelenski ile en çok konuşan lider.
11- Cumhurbaşkanı Erdoğan savaşı önleme ve ateşkesi sağlama adına Putin ve Zelenski ile iki kez görüştü. Erdoğan, bu süreçte NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’le, İngiltere Başbakanı Johnson’la, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’le, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas’le, AB Konseyi Başkanı Michel’le, Kanada Başbakanı Trudeau ile görüştü. NATO toplantısına katıldı.
12- Türkiye’nin aktif arabuluculuğu ilk sonuçlarını vermeye başladı. 10 Aralık’ta Rusya, Ukrayna ve Türkiye dışişleri bakanları Antalya’da üçlü zirve yapacaklar. Bunun bir adım sonrası Erdoğan, Putin ve Zelenski görüşmesi olur mu?
13- ABD, Rusya tehdidi ile Avrupa’yı tekrar kanatlarının altına çekiyor. Rusya ise arka bahçesini oluşturuyor.
14- Yeni bir dünya kuruluyor. Türkiye orada yerini alıyor. İsmet Paşa, ünlü Johnson mektubu üzerine söylemişti ama onu Erdoğan gerçekleştiriyor.
Paylaş