Ekrem İmamoğlu nereye koşuyor?

Cumhurbaşkanı adaylarının belirlenme sürecinde ise Millet İttifakı’nı kıran kırana bir mücadele bekliyor.Kılıçdaroğlu ile Akşener bu süreci yönetmekte zorlanacaklar. Bu iş hiç de öyle görüldüğü gibi kolay olmayacak. Son 1 hafta içinde dahi Millet İttifakı’nın iki ortağı karşı karşıya geldi. Suriye ve Irak tezkeresine ilk kez ret oyu veren CHP ile evet oyu kullanan İYİ Parti farklı yönlerde hareket ettiler.

İYİ PARTİ RAHATSIZ OLDU

CHP, HDP ile işbirliğini tercih etti. İYİ Parti milli meselelerdeki duruşunu korudu. Ama Kılıçdaroğlu’nun, “Tezkereye evet demek Cumhuriyet’e ihanettir” sözü İYİ Parti’yi rahatsız etti. Ama sadece Kılıçdaroğlu’nun sözleri değil, CHP ile HDP arasındaki yakınlaşma İYİ Parti açısından tedirginlik konusu olmaya başladı. Netice itibarıyla İYİ Parti MHP’den ayrılan milliyetçiler tarafından kurulmuş bir parti. CHP ile HDP arasındaki yakınlaşma İYİ Parti tarafından mercek altına alınmış durumda.

Bu arada Meral Akşener’in, Siirt’te esnaf ziyareti sırasında yaşanan, “Burası Kürdistan” çıkışı karşısında tepkisiz kalması ise İYİ Parti içindeki sorgulamaları arttırdı.

Akşener daha önce de, Aytun Çıray’ın, “HDP, PKK üzerinden şeytanlaştırılıyor” sözlerine sessiz kalmış, Müsavat Dervişoğlu’nun, “HDP meşru bir parti” değerlendirmesine ise destek vermişti.

ABDULLAH GÜL’ÜN SON ÇIKIŞLARI

Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı belli. Cumhurbaşkanı Erdoğan. O nedenle Cumhur İttifakı’nda bir sorun yaşanmıyor. Ama Millet İttifakı ciddi bir adaylık krizine doğru ilerliyor. Bakmayın ortalıkta dolaşan isimlere. Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ndan başka ciddi bir isim gözükmüyor. Kılıçdaroğlu’nun aday olup olmayacağı konusu Millet İttifakı’nın geleceğini de belirleyecek. Kılıçdaroğlu, adaylık konusunda ısrar ederse muhalefette her parti kendi adayıyla seçimlere gidebilir. Bu ihtimal güçlü.

TABAN, GÜL’Ü İSTEMİYOR

Bu arada Abdullah Gül’ün son zamanlarda atak yaptığı söyleniyor. Erdoğan, Osman Kavala konusunda bildiri yayınlayan 10 büyükelçinin sınır dışı edileceğini söyleyince Abdullah Gül her zaman yaptığını yaptı. Önce bildirinin yayınlanmasına öncülük eden isimlerden biri olan Finlandiya Büyükelçisi ile görüştü. Sonra büyükelçilere destek veren bir açıklama yaptı. Sonunda ne oldu? Büyükelçiler geri adım atmak zorunda kaldılar. Abdullah Gül, Gezi olaylarından bu yana bunu hep yapıyor. Erdoğan’ı açığa düşürmeye çalışıyor ama sonunda yaptığı hamlenin altında kalıyor, kazanan Erdoğan oluyor. Gül, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda CHP tabanına sıcak gelecek mesajlar verdi. Gül’ün son çıkışları cumhurbaşkanı adaylığı için kendini gösterme çabası olarak yorumlandı. Peki destek buldu mu? Bulmadı. Bu kez Kılıçdaroğlu bütün varlığını ortaya koysa Abdullah Gül’ü kabul ettiremez. Çünkü muhalefet Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi iki önemli siyasi figüre sahip oldu.

Muhalif taban, Abdullah Gül’le kazanamayacağını biliyor ama Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile umudunu koruyor.

İMAMOĞLU  NEREYE KOŞUYOR?

Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanlığıyla ilgili tartışmalara girmek istemediğini söylüyor. Ama şimdiye kadar cumhurbaşkanı adayı değilim demediği için bu sözleri inandırıcı bulunmuyor. Bu arada Ekrem İmamoğlu’nun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için düzenlenen programdaki duruşu, tavrı, konuşması CHP Genel Merkezi’nde birilerini tedirgin etmiş. Onların başında da Kılıçdaroğlu geliyor. Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı havasındaki konuşması, CHP Genel Merkezi’nde alarm zillerinin yeniden çalmasına neden olmuş. Benden aktarması.

Son olarak İmamoğlu nereye koşuyor derseniz, Meral Akşener’in antrenörlüğünde cumhurbaşkanlığı adaylığına doğru koşuyor. Tabii Kılıçdaroğlu engel olmazsa...

KİTRE BEBEKLERİ YERİNDE İNCELEDİM

ANKARA’nın Beypazarı İlçesi’ndeki Kent Müzesi’ne yapılan Kitre Bebek’le ilgili tartışmalara girmedim. Çünkü yerinde görmem gerekiyordu. Hafta sonu Beypazarı’ndaydım. Gezdiği yerleri, gördüğü mekânları, yediğini, içtiğini yazan birisi değilim. Ama kitre bebek konusu siyasi bir tartışmaya neden olduğu için gözlemlerimi paylaşmak istedim.

Daha önce birkaç kez ziyaret ettiğim Kent Müzesi’ni bu kez daha zenginleşmiş buldum. Bence Beypazarı Kent Müzesi daha büyük bir mekânı hak ediyor. Hatta tarihi bir mekân kent müzesine dönüştürülebilir. Zaten Beypazarı yaşayan tarih. Camileri, hanları, hamamları ve konukları ile Beypazarı bir müze kenti andırıyor. Ama yaşayan müze.

KENT MÜZESİNDE

Kitre bebek denildiyse siz onu pazarlarda satılan oyuncak bebekler gibi düşünmeyin. Fatih’in hocası Akşemseddin’den Gündüz Alp’e kadar Beypazarı’nın tarihimize kazandırdığı şahsiyetlerin kitre malzemesinden yapılan büstleri var. Ama tartışmaya neden olan onlar değil. Beypazarı’nın tarihinde yer almış, Beypazarı’nın simgesi haline gelmiş meslek erbabının kitreden mankeni yapılmış. Semerci Mustafa Atıcı, ayakkabıcı Niyazi Akbacakoğlu, dokumacı İsmail Yanık, berber Hasan Hüseyin Budak gibi.

HAYRAN KALDIM

Sadece mankenleri yapılmamış, mekânlar da düzenlenmiş. Gezdiğim Kent Müzesi’nde de, Hamam Müzesi’nde de Kültür Müzesi’nde de dikkatimi çeken bir nokta oldu. Müzenin temasına uygun olarak yufka açan kadınlardan yer sofrasına, gelinlerden dedelere kadar Beypazarı’nın değerleri kitreden yapılan mankenlerin üzerine giydirilen bölgeye özgü zengin folklorik kıyafetlerle sunuluyor. Kitreden yapılan mankenleri çok başarılı buldum. Hayatın içinden seçilmiş. Bunları yapan sanatçıları tebrik ediyorum. Abuk sabuk heykeller yapıp gülünç duruma düşenlerin bu sanatçılardan ders alması lazım. Hayran kaldım.

ÖNCE MANSUR YAVAŞ TEPKİ GÖSTERMELİ

ÜZÜLDÜĞÜM bir nokta var. Hatta çok tepkiliyim. O da Beyaz TV muhabiri İsmail Çanak, Kent Müzesi’nin açılışında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a kitre bebeklerle ilgili soru sorduğu için linç edilmek istenmişti. İsmail Çanak’a geçmiş olsun diyorum.

Görüntüleri izledim. Onlarca kişi ortalarına aldığı Beyaz TV muhabirine saldırıyor. İsmail Çanak, Allah’tan oradan sağ çıkmış. Bu insan terörist değil. Elinde bir kalemi bir de mikrofonu var. Kendini kurtarmak için oradan oraya kaçıyor ama onlarca kişi tekme, tokat, yumruklarla saldırıyorlar.

İMAJINA DARBE

Mansur Yavaş, “Benim en büyük projem huzur” demişti.

Huzuru böyle mi sağlayacaksınız? Mansur Yavaş, polemiğe girmeyen, işine odaklanmış, ağır başlı, topluma güven veren birisi olarak adı cumhurbaşkanı adayları arasında ilk iki sırada yer alıyor.