Paylaş
Duygu Delen intihar mı etti, yoksa Mehmet Kaplan tarafından aşağıya mı atıldı? Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, Duygu Delen’in ölümünü aydınlatmak üzere titiz bir soruşturma yürütüyor. Duygu Delen olayına resmi bilirkişi olarak atanan Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Hakan Kar tarafından hazırlanan rapor, mahkemeye sunuldu. Bilirkişi raporu Duygu Delen’in intihar mı ettiği yoksa Mehmet Kaplan tarafından aşağıya mı atıldığı yönündeki soruşturmaya ışık tutacak. Bilirkişi Hakan Kar, Ankara’da Şule Çet olayının aydınlatılmasında da önemli katkı sağlamıştı. O nedenle davanın resmi bilirkişisi olarak atanan Prof. Dr. Hakan Kar’ın hazırladığı rapordaki tespitleri paylaşmak istiyorum. Bilirkişi raporunda, “Duygu Delen’in düşme anında bilincinin kapalı ancak canlı halde olduğu” tespitine yer verildi. Olay yerindeki, “kemer”in varlığına dikkat çekildi. Ayrıca Duygu Delen’in vücudunda sert bir cisimle vurma sonucu olabilecek “ray tipi ekimoz” tespit edildi.
DURDUĞUM YER
Yargılamanın hassasiyetini dikkate alarak mümkün mertebe yorum yapmaktan kaçınıyorum. Ancak genç bir kızın ölümüne duyarsız kalamazdım. Çünkü bu olayın sadece adli boyutu yok. Beni asıl ilgilendiren tarafı ise insani tarafı.
DUYGU DELEN’İN VÜCUDUNDAKİ EKİMOZLAR
Mehmet Kaplan, ifadesinde Duygu Delen’le aralarında çıkan tartışma nedeniyle arbede yaşandığını, sakinleşmek ve su içmek için mutfağa yöneldiğinde ise pat diye bir ses duyduğunu ve balkondan baktığında Duygu Delen’in yerde yattığını gördüğünü anlatıyor. Ama Prof. Dr. Hakan Kar, Duygu Delen’in vücudunda tespit edilen ekimozlara dikkat çekti.
1- Sağ kol üst bölgesinde ray tipi ekimoze görünüm.
2- Sağ dirsek dış yüzde V tipi ekimoze ile bunun devamında ray tipi ekimoze görünüm.
3- Sol bacak alt yüzün tamamında ray tipi görünümlü ekimoz.
TESPİT
Duygu Delen’in vücudunda oluşan ekimozlarla ilgili olarak, “ray şeklindeki ekimozların, olay yeri görüntülerdeki genç odası zemininde yer alan kemer ile darp sonucu oluşmuş olabileceği gibi, olay yerinde saptanamayan başkaca sert, künt, silindirik veya köşeli sopa benzeri bir cisimle darp sonucu da oluşmuş olabileceği, ancak kişinin yüksekten düz beton zemine düşmesi sonucu oluşmasının adli tıbbi açıdan beklenmediği” kanaatine yer verildi.
‘BİLİNCİ KAPALIYDI’ ŞÜPHESİ
Prof. Dr. Hakan Kar’ın hazırladığı bilirkişi raporunda, düşme anının görüntülerinin incelenmesi ve tanık ifadelerinin değerlendirilmesi sonucunda Duygu Delen’in “bilincinin kapalı olduğu” kanaati belirtildi.
1- Duygu Delen’in düşerken herhangi bir tepki, refleks ya da kaçınma gibi bir hareket göstermemesi ancak düşmesinden sonra 39 kalp atımı tespit edilmesi, kişinin düşme anında bilincinin kapalı ancak canlı halde bulunduğu kabulünün gerektiği;
2- Duygu Delen’in kan ve idrar örneklerinde alkol ve uyuşturucu tespit edilmediği, vücudunda “ray şeklinde ekimozlar” tespit edilmiş olmasıyla birlikte değerlendirildiğinde Duygu Delen’in bilincinin kapalı olmasının, darp edilme sonucu meydana gelmiş olabileceği kanaatine varıldı.
3- Duygu Delen’in düşmesi sırasında bisikleti ile geçen çocuğun ve bina görevlisinin herhangi bir bağrışma, ağlama, çığlık ya da gürültü duymamış olması da düşme adında bilincinin kapalı olduğu değerlendirmesine yol açtı. “Bulguların maktulün şüpheli tarafından atılmış olma ihtimalini kuvvetlendiren bulgular olduğu” kanaati ifade edildi.
NABIZ ALINMASI NEYİ GÖSTERİYOR
Duygu Delen’in düşmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekibinin ifadesinde nabız alamadıklarını ancak monitöre bağladıklarında 39 kalp atımı tespit ettiklerini bildirmesi Duygu Delen’in düşme sırasında canlı olduğunun tıbbi delili olarak görülürken, “Kalp atımının 39 gibi düşük bir değerde olması, Duygu Delen’in o saat itibariyle yoğun bir iç kanamaya bağlı şok tablosu içinde olduğunu göstermektedir” denildi.
ÇAMAŞIR İPİNDEKİ KAN
Duygu Delen’in düşerken çarparak kırılmasına neden olduğu üçüncü katın balkonundaki çamaşır ipinin üzerindeki kan lekeleri incelemeye alındı. “Kanın Duygu Delen’e ait olduğunun tespit edilmesi durumunda, Duygu Delen’in düşmeden önce kanamaya neden olacak travmaya maruz kalmış olduğu ortaya çıkacaktır” denildi.
ALKOL, ESRAR VE ANTİDEPRESAN
Mehmet Kaplan’dan alınan kan ve idrar örneklerinin incelenmesinde 270 promil alkol tespit edildiği ve “olay sırasında Mehmet Kaplan’ın alkol zehirlenmesi tablosu içinde olduğu” belirtilerek, esrarın etkisiyle muhakeme ve koordinasyon kaybının yaşandığı kaydedildi. Kaplan’ın kıl örneğinde tespit edilen “Sertralin” maddesinin ise antidepresan kullandığını gösterdiği ifade edildi. Duygu Delen’in kan ve idrar örneklerinde alkol ve uyuşturucu tespit edilmedi.
Mehmet Kaplan’ın telefonunun incelenmesi sonucunda tespit edilen bir mesajında ise öfkesini kontrol edemediğini belirttiği ortaya çıktı.
Mehmet Kaplan’ın o mesajları:
“(...) Ama sinir hastalığımın 18 sene boyunca önüne geçemedim. Sadece belli bir yere kadar kesebiliyorum. Bunu da bilerek daha çok zarar vermek istemiyorum Duygu’ya.”
ELİNDEKİ YARA
Mehmet Kaplan, olayın geçtiği odanın içindeki kan izlerinin ise Duygu Delen’le tartışmaları üzerine yatak dolabının camlı kısmına sağ eliyle sert bir yumruk atması, camın kırılması ve elinin kanaması sonucu oluştuğunu anlatmıştı. Ancak cam, ayna kırığı gibi keskin yüzeylerde meydana gelen kesi de yara kenarlarının tıbbı açıdan düzgün olacağı tespitine yer verilerek, “Mehmet Kaplan’da tespit edilen yara düzensiz olup tıbbi açıdan künt, travmatik yaralanmadır. Cam ve ayna kırığı değil, sert ve künt bir yere vurma sonucunda oluşmuştur” denildi.
KAN İZLERİ O YARAYLA OLUR MU?
Olay yeri inceleme ekiplerinin evin içinde, iki yatakta, banyoda, antrede yoğun kan damlaları bulduğu; kapı kollarında, balkon kapısında, stor perdede, balkon korkuluklarında kan örnekleri tespit ettiği belirtilerek, “evde tespit edilen kanın miktarının ve dağılımının elindeki 1x1 cm’lik kesikten kaynaklanmasının tıbbi açıdan mümkün görülmediği” görüşüne yer verildi.
Kan örnekleri arasında Duygu Delen’in kan örneğinin tespit edilmesinin de soruşturmanın seyri açısından önemli olacağı ifade edildi.
Paylaş