Paylaş
Ancak Bahçeli’nin “MHP normalleşmenin önünde bir engel olarak görülüyorsa gereğini yapar” resti ve Özgür Özel’in, Bahçeli’ye “Suç ortağını bize doğru itelemesin” çıkışı ile normalleşme süreci büyük yara almıştı.
MÜZAKERE DEĞİL MÜCADELE
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grubundaki konuşması ve Özgür Özel’in buna aynı dakikalarda verdiği “Artık yapılacak iş müzakere değil mücadele” yanıtıyla birlikte bir normalleşme sürecinin daha sonuna geldik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel’in ilk görüşmesi sırasında Kemal Kılıçdaroğlu, “Sarayla müzakere edilmez mücadele edilir” diye tweet atmıştı. Kılıçdaroğlu kazandı, Özgür Özel kaybetti.
İLK ÇİVİ ÇAKILDI
Normalleşme tabutuna son çivi çakıldı mı? Son çivi çakılmadı ama ilk çiviler çakıldı diyebiliriz.
Böylece normalleşme ikliminin sonucunda atılması beklenen adımlar da hayal oldu. Yeni anayasa gibi.
Normalleşme, diyalog, yumuşama gibi süreçlerin kendisi ne kadar değerliyse, o sürecin yönetilmesinin de o denli önemli olduğunu bir kez daha gördük.
Sürecin bir yol kazası yaşamadan devam etmesi gerekiyordu. Ama maalesef bu başarılamadı.
DİYALOG İKLİMİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, normalleşme sürecinin kelebek ömürlü olmaması bilakis kelebek etkisi yapması için önemli adımlar attı.
18 yıl aradan sonra CHP Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Özgür Özel’in ilk görüşmede gündeme getirdiği 28 Şubat mahkûmu emekli generalleri affetti. ‘Cumartesi Anneleri’nin beş buçuk yıl aradan sonra Taksim’deki eylemine izin verildi. CHP Genel Başkan Yardımcıları, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le görüştüler.
CHP’DEKİ DUYGU
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la diyalog sürecini başlatırken doğru olduğuna inanıyordu ancak CHP’deki hava farklıydı. Başta Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu diyaloğa karşıydı. Ayrıca CHP içinde “Biz nasıl olsa iktidara geliyoruz. AK Parti iktidarlarının yükünü niye omuzlayalım?” diye bir hava var. Özgür Özel hem Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun gücü hem de partideki havaya karşı daha fazla dik duramadı. O talihsiz çıkışı yaptı. Cumhur İttifakı cephesinde ise MHP, normalleşme sürecini kendisine karşı bir tuzak olarak görüyordu. Bahçeli’nin resti ile birlikte iklim değişti.
SÜRECİ SABOTE EDEN SÖZLER
Özgür Özel’in, “Suç ortağını bize doğru itelemesin” çıkışının, AK Parti’de infiale yol açtığını söylemiştim. İlk andan itibaren Özgür Özel’in bu çıkışının süreci sabote edeceği uyarısında bulunmuştum. Cumhurbaşkanı Erdoğan eski defterleri açtı. “Şimdi çıkmışlar, sabah-akşam sürekli ‘suç ortaklığından’ bahsediyorlar.
Bunlara sadece şunu söylemek isterim...
Suç ortağı arayanlar, kendilerini fazla yormasın, nereden geldiğini ve halen nereye gittiğini tam olarak açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar.
Suç ortağı arayanlar, bize laf söylemeden, bize çamur atmadan evvel, sözde ‘kent uzlaşısında’ kimlerle yol yürüdüklerini sorgulasınlar” dedi.
MUHALEFET NORMALLEŞSİN
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grubundaki konuşması ile Özgür Özel’in sıcağı sıcağına verdiği yanıtları birlikte takip ettim.
Erdoğan, “Bizim siyasette yumuşama, muhataplarımızın ifadesiyle ‘normalleşme’ çabamız, aslında ‘muhalefeti normalleştirme’ çabasıdır.
Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir.
Hançerleri kınına koyacak olan muhalefettir.
Dilini, söylemini, siyaset tarzını düzeltecek olan muhalefettir.
Yani yumuşaması gereken, normalleşmesi gereken muhalefettir” dedi.
ÖZGÜR ÖZEL’İN YANITI
Özgür Özel’den karşılık anında geldi. CHP Lideri, “Muhalefeti belli bir şekle sokmak için normalleşme tanımı yapmak olsa olsa ittifak ortağının gönlünü almaya yönelik kurulmuş bir cümledir” diye karşılık verdi.
BAHÇELİ GÜNDEME GETİRMİŞTİ
İki partinin kulislerini de takip etmeye çalışırım. Ne AK Parti’nin CHP ile bir ittifak arayışı oldu ne de CHP’nin böyle bir arzusu. Sadece iki lider bir diyalog sürecini başlatmıştı. AK Parti-CHP ittifakını bir restleşme olarak Bahçeli gündeme getirdi. “AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da Altılı Masa’nın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir” demişti.
AK PARTİ-CHP İTTİFAKI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim son bir yılda üst üste yaşanan üç seçim sebebiyle artan siyasi tansiyonu düşürmek için attığımız adımları kimse yanlış anlamasın.
Bakınız,iktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz.
Uzlaşma olur, normalleşme olur, yumuşama olur ama ittifak olmaz.
Zira iktidar ve ana muhalefet arasındaki ittifak, siyasetin de demokrasinin de çok partili sistemin de fıtratına aykırıdır.
Biz de zaten bir böyle çaba içinde değiliz” diye konuştu.
Bu sözler MHP’ye yönelik verilmiş bir güvenceydi.
BAHÇELİ’NİN KURGUSUYDU
‘Bizim CHP ile ittifak kurmak gibi bir amacımız yok’ ilanıydı. Gerçekten de böyle bir niyet ve çaba yoktu. Ama Bahçeli, normalleşme sürecini AK Parti-CHP ittifakı olarak gösterdi. MHP Lideri 3 Kasım 2002 seçimleriyle ilgili kararını da yine böyle bir kurgu üzerine almıştı. Almanya’da Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Erdoğan’ın Doğan Holding’in bir açılışına birlikte katılmaları üzerine erken seçim çıkışını yapmıştı.
NORMALLEŞMENİN KRİTERLERİ
Dünkü yazımda da dile getirdim; AK Parti grubundaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan normalleşmenin ilkelerini açıkladı. “Milletimize ve devletimizin güvenliğine dair konularda bir ortak bakış açısını, bir ortak duyguyu yakalamaya çalışıyoruz. Sivil ve özgürlükçü anayasa, terörle mücadele ve dış politika gibi milli meselelerde iç cepheyi sağlamlaştırmanın gayretindeyiz” dedi.
GÜVEN TAZELEDİ
Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli ile görüşmeden önce mesajlarını AK Parti grubunda verdi. Erdoğan her zaman Cumhur İttifakı’nın yoluna sağlam bir şekilde devam ettiğini söyledi ama “Cumhur İttifakı’nın herhangi bir üyesine yapılan saldırı, doğrudan doğruya Cumhur İttifakı’nın birliğine, bütünlüğüne, insicamına yapılmıştır” sözünü ilk kez söyledi.
MHP’nin karşı karşıya olduğu suçlamalar nedeniyle bir anlamda Cumhur İttifakı ortağına kol kanat gerdi.
Peki bu yaşananlardan sonra normalleşme ve Cumhur İttifakı cephesinde tablo nasıl şekillendi?
Normalleşmenin tabutuna ilk çiviler çakıldı. Cumhur İttifakı ise bu süreçten güven tazeleyerek çıktı.
Bize de bunun fotoğrafını çekmek kaldı.
Paylaş