Çin’den gelen ilaç Favipiravir

En çok sokağa çıkma yasağının ilan edilip edilmeyeceği merak ediliyordu. Sağlık Bakanı üç konuyu açıkladı. 1- ‘İyileşen vakalarımız var’ dedi. Böylece bizde iyileşen hasta var mı sorusu cevabını buldu. Fahrettin Koca, iyileşen hasta sayısının fazla olduğunu açıkladı. Böylece yüreğimize su serpilmiş oldu. Bakanlık yakında iyileşen hastalarımızın sayısını açıklayacak. 2-Tedavi sürecini 11 günden 4 güne indiren ilacın Türkiye’ye getirildiğini ve yoğun bakımdaki hastalara uygulanmaya başladığını açıkladı. İlaç Çin’de ve Japonya’da hastalara karşı kullanılmış ve başarılı olmuş. Bu ilaç Çin ve Japonya’dan çıkarılmıyor ama Türkiye’nin olağanüstü çabasıyla ilacın getirilmesi sağlanmış. Bu ilacın, Favipiravir olduğunu Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara doğruladı. 3-Ve geldik sokağa çıkma yasağı konusuna. Sağlık Bakanı, “Tek tek mücadele edilmesi gereken bir dönemdeyiz. Herkes kendi OHAL’ini ilan edebilir. Bunu illa devletin ilan etmesi gerekmiyor. Herkesin kendi odasında kendisini izole etmesi ve hepimiz bu doğrultuda mücadeleye devam etmiş olalım” dedi. Hep ifade ediyorum bu seçenek masada ama henüz değil. Dün sokağa çıkma yasağıyla ilgili bir kararnamenin imzaya açıldığı haberi geldi ama doğrulanmadı. Sokağa çıkma yasağına gerek kalmadan bu sorun aşılmaya çalışılıyor ama esas belirleyici olan sahadan gelen veriler olacak.

‘GÜL MÜ, ERDOĞAN MI?’ DİYE SORULMUŞ

GÜNDEM Cumhurbaşkanlığı seçimi değil, koronavirüs olmasına rağmen ilginç bir araştırma sonucunu paylaşmadan edemedim.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ne zaman gündeme gelse, “Erdoğan’ın karşısına kim çıkacak, muhalefet tek aday üzerinde birleşecek mi, yine ayrı ayrı adaylar çıkacak mı, Erdoğan ilk turda kazanabilecek mi?” soruları gündeme geliyor. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aday olup olmaması ise ayrı bir tartışma konusunu oluşturuyor. Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan-Gül üzerinden izlemeye çalıştığım için Optimar Araştırma’nın anketi benim için şaşırtıcı oldu.

Hilmi Daşdemir’in başkanı olduğu Optimar Araştırma’nın 10-18 Mart tarihleri arasında 2 bin 7 üzerinde yaptığı araştırmaya göre deneklere “Son tura Erdoğan ile Gül kalsa oyunuzu kime verirsiniz?” diye soruluyor. Yüzde 41.8 Erdoğan derken, Gül diyenlerin oranı yüzde 16 çıkıyor. Yüzde 42.2 oranındaki seçmen ise kararsız olduğunu ifade ediyor. Kararsızlar dağıtıldığında Erdoğan’ın açık ara farkla kazanacağı anlaşılıyor. Abdullah Gül, içinden geldiği AK Parti seçmeninden oy alamıyor. Gül, “Dimyat’a pirinci giderken evdeki bulgurdan olmuş”, AK Parti seçmenini kaybettiği gibi CHP seçmenini de kazanamamış. Gül’ü, HDP ve Saadet Partisi seçmeni destekliyor. Bu demek ki, Abdullah Gül ile AK Parti seçmeni arasında gönül bağları tamamen kopmuş. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı en yakın olarak, CHP ve İYİ Parti seçmeninin desteğini sağlayan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş takip ediyor.

FETÖ’CÜLÜK BÖYLE BİR ŞEY İŞTE

KÜRESEL bir salgın haline gelen koronavirüs her tarafı kasıp kavuruyor. Koronavirüsten şimdiye kadar binlerce insan hayatını kaybetti. Ülkemizde ise daha fazla can kaybı olmaması için çaba gösteriliyor. Deprem olsun, koronavirüs vursun, FETÖ’cüler ne yapıyor biliyor musunuz?

İşte size FETÖ’nün önde gelen isimlerinden iki örnek. Biri Emre Uslu’dan, diğeri Önder Aytaç’tan.

FETÖ’cülük nasıl bir şey diye soruluyor ya, FETÖcülük işte böyle bir şey... Başka bir yoruma gerek var mı?

AFTA TARİH GENİŞLETİLEBİLİR

ADALET Bakanı Abdulhamit Gül, cezaevlerinde koronavirüs’le ilgili pozitif bir vakaya rastlanmadığını açıkladı. İnşallah da olmaz. Ama cezaevlerinde gündem zaten koronavirüs değil, af. AK Parti ve MHP’li hukukçular dün son kez bir araya geldi. AK Parti’nin infaz sisteminde indirimi esas alan teklifi muhalefete sunuldu.

Cezaevlerinde 300 bin mahkûm ve tutuklu bulunuyor. İstisnai suçlar olarak kabul edilen terör, cinsel suçlar ve mükerrer suçlar kapsam dışında tutuluyor. Ama örgütlü suçlar ve uyuşturucu kapsama dahil edildi. Dörtte üç infazı gerektiren suçlarda bu oran üçte ikiye düşürülüyor. Üçte iki infazı gerektiren suçlarda ise yarı yarıya inecek. Bir hesaba göre 80 bin, bir başka hesaba göre ise 100-130 bin kişi cezaevinden çıkacak. MHP’nin teklifine göre 1 Mart 2020 tarihi esas alınıyor. Makul bir tarih ama bu tarih genişletilebilir.

ERDOĞAN İLE KILIÇDAROĞLU NE KONUŞTU?

CUMHURBAŞKANI Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 yıl önce Anayasa Mahkemesi’nde Yıldız Seferoğlu’nun yemin töreninde tokalaşmışlardı. Ama uzun süredir telefonla ya da yüz yüze görüşmüyorlardı. Öyle ki 27 Şubat’ta İdlib’de 34 askerimizin şehit edildiği gece Bahçeli ve Akşener ile telefonla görüşen Erdoğan, Kılıçdaroğlu aramadığı için görüşmemişti. Kılıçdaroğlu’nun kız kardeşi Fikriye Dalgıç’ın vefatı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan dün CHP Lideri’ni arayarak başsağlığı dileğinde bulundu. Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının sadece taziye dileğiyle sınırlı kaldığı söyleniyor.