Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşme sırasında bölgesel gelişmeleri değerlendirirken, Başkan Trump, “Ben tüm bu konularda brifing alıyorum, gerekli çalışmaları yaptırıyorum. Ama CIA Başkanımı gönderiyorum, bu konuları birinci elden dinlesin” diyor. Bunun üzerine Pompeo 24 saat içinde Ankara’da olmuştu.
Trump’ın Türkiye yaklaşımı, DAEŞ’le mücadele stratejisi ve bölge politikaları yeni dönemde bizi en çok ilgilendirecek başlıklar olacak. Trump, DAEŞ’le mücadele için Obama döneminde hazırlanan planı yetersiz bulmuş, yeni bir plan hazırlanması talimatını vermişti. Trump, DAEŞ’le mücadele ve Ortadoğu politikaları konusunda Obama döneminin uygulamalarını sadece eksik değil, aynı zamanda yanlış buluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi sırasında da bunu çok net bir şekilde ifade etmiş. Obama, bölgede ABD’nin tarihi müttefikleri İsrail, Türkiye ve Suudi Arabistan yerine İran ve PYD-YPG ile çalışmayı tercih etmişti. Pompeo da temasları sırasında bunu hissettirmiş.
POMPEO’NUN MİSYONU FARKLI
Trump yönetiminde CIA Başkanı Pompeo’nun farklı bir misyon üstleneceği anlaşılıyor. CIA Başkanı’nın temaslarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’la başlaması, Başkan Trump’la sıkı irtibat halinde olması Ankara’da, sadece istihbarattan sorumlu değil, aynı zamanda stratejik ve siyasi konularda da misyon üstleneceği izlenimi bırakmış. Stratejik konularda da görev üstlenen İsrail İstihbarat Başkanı Yossi Kohen ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan gibi. Günümüzde diplomasinin ilgilendiği sıcak çatışma konuları da artık istihbaratçıların konusu oldu. CIA Başkanı Ankara’yı yeni tanıyor, Ankara da Pompeo’yu yeni tanıyor. O nedenle CIA Başkanı’na ilişkin olarak Ankara’daki gözlem ve değerlendirmeleri aktarmak istiyorum.
1- Trump yönetimi yeni bir strateji geliştirecek. CIA Başkanı Pompeo, bunun öncesinde Ankara’ya gelerek bölgeyi, bölgedeki dengeleri, ittifakları ve Türkiye’nin pozisyonunu anlamaya çalışıyor. Pompeo, bölge turu kapsamında Suudi Arabistan ve Bahreyn’e gidiyor. Yeni dönemin stratejisi belirlenmeden önce görüşülmesi, sağlıklı bir başlangıç olarak görülüyor.
2- CIA Başkanı ile MİT’teki görüşmeler bir müzakere şeklinde cereyan etmemiş. Türkiye’nin kaygıları anlatılmış, o anlatılanları not almış, can alıcı sorular sormuş. Bu da Ankara’ya hazırlıklı olarak geldiği izlenimi bırakmış. CIA Başkanı’na da Obama yönetimiyle yaşanan sorunlar, ABD-YPG ilişkisi, Türkiye’nin kaygıları anlatılmış.
3- Sadece Türkiye’nin kaygıları aktarılmamış, ABD’nin Suriye yaklaşımı, PKK-YPG ile ilişkisi ve DAEŞ’le mücadele yöntemi konusunda yaptığı hatalı uygulamalar aktarılmış.
YENİ STRATEJİ NİSAN-MAYIS AYINDA
Peki dolu dolu 48 saat geçiren CIA Başkanı, Ankara’da nasıl bir izlenim bıraktı?
Genelde pozitif bir izlenim bırakmış. Görüşmeler olumlu geçmiş. Ama bu aynı şekilde sonuç üreteceği anlamına gelmiyor. Çünkü bu daha ilk temas. Bir önceki CIA Başkanı John Brennan, analitikçi yönü ön planda olan 25 yıllık bir istihbaratçıydı. Pompeo istihbarattan değil, siyasetten geliyor. Eski bir asker ve siyasetçi olması nedeniyle stratejik bakış açısına sahip, olaylara daha yukarıdan bakan bir izlenim bırakmış. Başkan Yardımcısı Mike Pence tarafından desteklenen Pompeo, aynı zamanda Başkan Trump’la da irtibat halinde güçlü bir CIA Başkanı profili çizmiş.
Pompeo, Türkiye’nin kaygılarını dikkatli bir şekilde not alıp, tezlerine ilgi göstermiş. Başkan Trump da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi sırasında sık sık sorular sormuştu. Pompeo da çok sık sorular sormuş. Ankara, Trump yönetiminin yeni politikalarının nisan sonu, mayıs başı itibariyle anlaşılabileceği görüşünde. Ankara, olumlu izlenime rağmen, Pompeo’yu izleyip görme eğiliminde. Ankara, Trump yönetimi ile iyi bir başlangıç yapmaktan dolayı mutlu ama aynı zamanda ihtiyatlı.
Paylaş