Paylaş
Hızını alamadı. “Bazı telefonların gelmesi gelmemesinden daha kötüdür. Gelmemesinden gurur duyuyorum. CHP için bir onurdur” dedi.
YANIT AKŞENER’DEN GELDİ
Özgür Özel’e yanıt Meral Akşener’den geldi. Akşener, 12 Ocak günü, 9 şehit haberinin geldiği gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’i ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı aradığını anlattı.
“Milli Savunma Bakanı dönmedi. En hızlı şekilde dönen Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı ise gece aradım, sabah döndü” dedi.
DAHA ÖNCE DE ARAMIŞTI
Akşener, 22-23 Aralık tarihlerinde şehitler verdiğimiz zaman da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradığını anlattı. 33 şehit verdiğimiz gece de aynı şekilde Cumhurbaşkanı, Milli Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı’nı aradığını söyledi.
16 Ocak tarihli, “Erdoğan, Bahçeli ve Akşener’i aradı mı?” başlıklı yazımda bunu anlatmıştım. Şehitlerimizin geldiği gece Bahçeli ve Akşener’in milli dayanışma duygusuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradıklarını ifade etmiştim.
AYNI DUYGUYLA
Bunun ilk kez olmadığını, daha önce şehit verdiğimiz dönemlerde de aynı devlet adamlığı duygusuyla hareket ettiklerinin altını çizmiştim. O yazıyı yazarken hem siyasi partilerden hem Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi’nden teyit etmiştim. Akşener de aynı şeyleri söyledi. Çünkü tek bir doğru var.
ÖZGÜR ÖZEL NE YAPACAK
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlamak yerine işin gerçeğini öğrenerek konuşsaydı böyle ters köşe olmazdı. Özgür Özel, CHP Grubu’nda konuşma yapmadan önce ben işin gerçek yüzünü yazmıştım. Ama işin gerçek yüzünü bilerek o konuşmayı yaptıysa ona bir şey diyemem.
DERS ÇIKARMALI
Özgür Özel’in bu durumdan ders çıkarmasında fayda var. Akşener de muhalefet lideri ama şehitlerimiz söz konusu olunca ‘Benim yerim devletimin yanı’ diyebiliyor. Cumhurbaşkanı’nı ve ilgili bakanları arıyor, acıları paylaşıyor, desteğini ifade ediyor. Millet olmak budur. Devlet adamlığı budur. Özgür Özel’in suçlamadan önce, şehitlerimizin geldiği bir gecede herkesten önce Cumhurbaşkanı’nı araması gerekmiyor mu?
SÖZ DÜELLOSU
Meclis’teki görüşmeler sırasında da dikkatimi çekmişti. Bu gözlemimi Müsavat Dervişoğlu ve Meral Akşener’in açıklamaları daha da pekiştirdi.
Söz konusu PKK ile mücadele ve PKK’nın siyasi kolu DEM Parti ile işbirliği olunca CHP ile eski müttefiki İYİ Parti arasındaki makas açılıyor. CHP ile DEM Parti yakınlaştıkça, CHP ile İYİ Parti arasındaki söz düellosu artıyor.
CHP-DEM YAKINLAŞMASI
Meral Akşener, DEM Parti ile işbirliği üzerinden CHP’yi eleştirdi: “Bizim hür ve müstakil olmamız bazı şeyleri ortaya çıkardı. Hani her konuda biz suçluyduk? El sıkışın kardeşim, el sıkışın. Dürüst, açık bir şekilde DEM’le el sıkışın. Sizin elinizi tutan mı var? Hemen bütün her yeri alın. Görelim bakalım neymiş dünya.”
AKŞENER’İN STRATEJİSİ
Seçimlerden sonra CHP, İYİ Parti desteğini kaybetmişti. Ekrem İmamoğlu tavanda kurulamayan ittifakın tabanda kurulacağını savunuyordu. İki parti arasındaki karşılıklı suçlamalar böyle devam ederse tabanda ittifak beklentileri de suya düşer. Gördüğüm o ki Meral Akşener bu seçimde iktidarı da eleştirecek, PKK’nın siyasi kolu olan DEM Parti ile ittifak üzerinden CHP’yi de vuracak. Akşener, hür ve müstakil bir muhalefet lideri olarak gelişine vuracak.
DEM PARTİ- CHP İTTİFAKI
Bu arada CHP ile DEM Parti arasındaki ittifak konusunda gelişmeler var. DEM Parti bu kez gizli, saklı değil şeffaf ve herkesin gözünün önünde yapılacak kurumsal bir ittifak istiyor. CHP’nin de buna bir itirazı gözükmüyor.
İTTİFAK YAPILACAK İLLER
DEM Parti, Mansur Yavaş’tan dolayı Ankara’da ittifak yapmıyor. Ama DEM Parti İstanbul, İzmir, Adana, Bursa ve Mersin’de CHP’yi destekleyecek. Bursa hariç bu illerde ilçe belediye başkanlığı istiyorlar. PKK, batı şehirlerinde temsile çok önem veriyor. DEM Parti, CHP’den İstanbul’da Adalar ve Esenyurt belediyelerini istiyor.
PKK’NIN KANALINDA AÇIKLADI
Ancak iki parti arasında sadece seçim işbirliğinin konuşulmadığı anlaşılıyor. DEM Parti Eşbaşkan Yardımcısı Tayip Temel, PKK’nın yayın organı olan televizyonda açıkladı.
“1- Kürt sorununa yönelik CHP ve muhalefetin yaklaşımı
2- (Öcalan’a) Tecrit ve tecridin çözümün önündeki engelleyici rolüne dair tartışmalar
3- Kayyum siyaseti
4- Can Atalay’ın durumu
5- İçeride olan (PKK’lı tutuklular) arkadaşlarımızın durumu
KAPALI KAPILAR ARDINDA NE KONUŞULDU
Demek ki sadece seçimler için ittifak yapmayacaklar. İdeolojik bir işbirliği de gündemde.
Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerden önce Pervin Buldan ve Mithat Sancar’la görüşünce Sırrı Sakık, “Kapalı kapılar ardında ne konuşuldu açıklayın” diye çağrı yapmıştı.
Aynı çağrıyı bu kez ben yapıyorum. Özgür Özel, DEM Parti ile kapalı kapılar ardında konuştuklarınız neler? DEM Parti ile seçim işbirliğinin ötesinde ideolojik bir ittifak söz konusu olacak mı?
Paylaş